1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Cumhuriyet çalışanlarına hapis cezası yağdı

25 Nisan 2018

Cumhuriyet Gazetesi'nin 18 yazar ve gazetecesinin yargılandığı davada karar açıklandı. Gazete çalışanlarının çoğu hapis cezasına çarptırılırken, tutuklu İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay'ın tahliyesine karar verildi.

https://p.dw.com/p/2wg8i
Türkei Zeitung-Medium Cumhuriyet
Fotoğraf: DW/Julia Hahn

Çarşamba günü açıklanan karara göre, Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay "güveni kötüye kullanmak" suçlamasından beraat, "örgüte yardım" suçlamasından 7 yıl, 3 ay, 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme ayrıca Atalay’ın tahliyesine karar verdi.

Kararda, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu hakkında "terör örgütüne yardım" suçlamasından toplam 7 yıl 6 ay, gazeteci Aydın Engin hakkında "terör örgütüne yardım" suçundan 7 yıl 6 ay, gazeteci Ahmet Şık hakkında "terör örgütüne yardım" suçundan toplam 7 yıl 6 ay, gazeteci Hikmet Çetinkaya hakkında "terör örgütüne yardım" suçundan 6 yıl 3 ay, gazeteci Orhan Erinç hakkında 6 yıl 3 ay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi karikatürist Musa Kart hakkında "terör örgütüne yardım" suçundan 3 yıl 9 ay, okur temsilcisi Güray Öz hakkında "örgüte yardım" suçlamasından toplam 3 yıl 9 ay hapis cezası, avukat Mustafa Kemal Güngör, yazar Hakan Kara ile Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Önder Çelik hakkında "terör örgütüne yardım" suçundan 3 yıl 9 ay, gazetenin muhasebe çalışanı Emre İper hakkında 3 yıl 1 ay 15 gün, gazetenin yayın danışmanı gazeteci Kadri Gürsel hakkında "terör örgütüne yardım" suçlamasından toplam 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

“JeansBiri” adlı Twitter hesabının sahibi olduğu iddia edilen ve davası Cumhuriyet davası ile birleştirilen Ahmet Kemal Aydoğdu hakkında da 10 yıl hapis cezası verildi.

Turhan Günay, Bülent Yener ve Günseli Özaltay hakkında beraat kararı verilirken, mahkeme Can Dündar ile İlhan Tanır’ın dosyalarını ayırdı.

Mahkumiyet alan tüm tutuksuz sanıklara adlî kontrol uygulanmasına karar verilirken, mahkumiyet ve beraat kararları oybirliğiyle alındı. Sadece Kadri Gürsel'in mahkumiyetine oy çokluğuyla hükmedildi.

Davanın son duruşmaları 24 Nisan Salı günü Silivri'deki 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlamıştı. Burada esas hakkında savunmasını yapan Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay, davanın amacının “Cumhuriyet gazetesini teslim almak, diğer gazetecilere gözdağı vermek” olduğunu ifade etti. Mahkeme kararını, sanıkların Çarşamba günü dinlenen son sözlerinden sonra açıkladı. 

Murat Sabuncu: Özgür gazetecilik yapmaya devam edelim

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, kararın açıklanmasından sonra DW Türkçe'ye açıklamalarda bulundu. Sabuncu, "Bu gazetecilik üzerinde bir Demokles’in kılıcı yaratmak için, gazetecileri korkutmak için açılmış bir davaydı, şimdi karar verildi. Yedi buçuk yıl hapis cezası aldım ben. Birkaç arkadaş da yine aynı şekilde hapis cezaları aldılar. Ama bunlar bizi cesaretle mesleği yapmaktan geri koymayacak ve hiçkimse de, Türkiye’deki gazeteciler de lütfen endişe etmesinler Demokles’in kılıçlarından. Özgür, özgün gazetecilik yapmaya devam edelim. Bu bizi gazetecilik yapmaktan yıldırmayacak olan bir karardır ama Türkiye’nin, Türkiye adaletinin ayıbıdır. Umut ediyorum ki bu karar Yagıtay’dan, üst yargıdan dönecektir diye düşünüyorum ve Türkiye’de yaşayan herkesi cesaretli olmaya davet ediyorum" dedi.

Tanrıkulu: Halkın haber alma hakkı mahkum edildi

Mahkemenin kararını DW Türkçe’ye değerlendiren CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Tabii ki adalet gerçekleşmedi. Gazetecilik ve halkın haber alma hakkı mahkum edildi. Tek sevincimiz Akın Atalay içerdeki cezaevinden dışarıya OHAL cezaevine tahliye edildi. Ama bu dava burada bitmeyecek. Dayanışma ile mutlaka ama mutlaka bu günleri değiştireceğiz” dedi. 

DW Türkçe’ye konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen de "Cumhuriyet davasını her zaman için basın hürriyetine aykırı bir dava ve basın hürriyetine yönelik bir yargılama olarak gördük. Her fırsatta da bunu dile getirdik. Dosyanın takipçisi olduk. Bugün ne yazık ki alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle çok ağır cezalar mahkeme tarafından verildi. Bize göre bunlar basın ve ifade hürriyetine ve bir gazetenin yayın politikasına yönelik suçlamalar üzerine verilmiş bir ceza” dedi. 

Mahkumiyet kararlarının basın politikasına yönelik bir hamleyi de barındırdığını belirten Özmen, bu hükmün basın organları üzerinden ayrıca bir baskı unsuru olarak duracağını ifade etti. Özmen, “Umut ediyorum ki istinaf söz konusu mahkumiyetleri bozarak dosyayı geri gönderir" diye konuştu. 

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Türkiye Savunuculuk Koordinatörü Caroline Stockford DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada mahkemenin kararını “hayal kırıklığı” olarak değerlendirdi. Bütün hükümlerin beklediklerinden daha ağır olduğunu ifade eden Stockford, verilen kararın Cumhuriyet çalışanlarını “susturmak ve daha da korkutmak için bir kontrol mekanizması” olduğunu ancak bunun Cumhuriyet çalışanlarında etkili olmayacağını söyledi. 

Ne olmuştu? 

Cumhuriyet gazetesine yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Önder Çelik, karikatürist Musa Kart, okur temsilcisi Güray Öz, avukatlar Mustafa Kemal Güngör ve Bülent Utku, yazar Hakan Kara, Cumhuriyet Kitap Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay ile gazetenin yayın danışmanı gazeteci Kadri Gürsel 5 Kasım 2016 tarihinde tutuklandı. Gazetenin İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay 12 Kasım 2016'da, Cumhuriyet muhabiri Ahmet Şık ise 30 Aralık 2016'da tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

Tutuklamalardan yaklaşık beş ay sonra hazırlanan iddianamede Cumhuriyet gazetesinin kuruluş felsefesinin aksi yönünde değişime uğradığı, gazetenin "yıkıcı ve bölücü manipülasyonlara yönelik haberler” yaptığı, terör örgütlerini "sevimli ve meşru” gösterdiği şeklinde suçlamalar yer aldı. 

"Basın Bayramı” olarak kutlanan 24 Temmuz 2017 tarihinde Çağlayan Adliyesi'nde görülmeye başlanan davada ilk tahliyeler 28 Temmuz 2017’de geldi. Bu tarihte, tutuklu yargılanan Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör ve Turhan Günay tahliye edildi.

Gazeteciler Murat Sabuncu ve Ahmet Şık ise 9 Mart 2018’de görülen altıncı duruşmada tahliye edildi. Savcı, 16 Mart 2018 tarihinde açıkladığı mütalaasında Cumhuriyet gazetesinin manşete çektiği haberler ve yayımladığı yazılar ile "masumane gazetecilik faaliyeti” yürütmediğini ve söz konusu haberler konusunda basın özgürlüğünden bahsetmenin mümkün olmadığını iddia etmişti.

Freilassung von Cumhuriyet-Journalisten Ahmet Sık und Murat Sabuncu
Fotoğraf: DW/B. Karakas

Savcı mütalaasında, Ahmet Şık, Akın Atalay, Hikmet Çetinkaya, Orhan Erinç, Önder Çelik, Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Hakan Kara, Güray Öz, Bülent Utku, Aydın Engin, Kadri Gürsel ve Murat Sabuncu hakkında "örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep etmişti. Öte yandan savcı, Akın Atalay, Orhan Erinç, Önder Çelik, Hakan Kara, Musa Kart, Turhan Günay, Hikmet Çetinkaya, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz ve Bülent Utku hakkında "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak” suçlamasından beraat istemişti.

Savcı, Cumhuriyet Kitap Eki Yayın Yönetmeni Turhan Günay, muhasebe müdürü Günseli Özaltay ve eski muhasebe müdürü Bülent Yener hakkında ise "örgüte üye olmamakla beraber örgüte yardım” suçlamasından beraat talep etmişti. Böylece bu üç kişi hakkında tüm suçlamalardan beraat istenmiş oldu. 

Ayrıca, gazetenin muhasebe çalışanı Emre İper'in örgüt propagandası yapmak suçundan cezalandırılması istenmişti.

DW/DÇÜ,BÖ
© Deutsche Welle Türkçe