1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Buzulların erimesi depreme neden olacak

Ayşe Tekin7 Ağustos 2004

Amerikan uzay kurumu NASA ve Amerikan Jeoloji Enstitüsü’nün yaptığı uydu gözlemlerine dayalı ortak araştırmaya göre, buzulların erimesi ile ağırlıkları, dolayısıyla, tektonik tabakalara yaptığı baskı azalıyor, bunun da tektonik tabakaların hareketini arttırması bekleniyor, en azından Alaska bölgesinde. Alaska’nın güneyinde son yüzyıl içinde buzulların ısı ve yağış artışına bağlı olarak hızla eridiğini belirten uzmanlar, 1979 yılında yaşanan St. Elias depreminin, bu bölgedeki 80 yıllık gerilimin sonucu yaşandığını, buzullardaki erimenin deprem süresini kısalttığını belirtiyorlar.

https://p.dw.com/p/Aai4
Uzmanlar Alaska'da başlayan bir hareketliliğin, dünyanın başka bölgesinde depreme yolaçmayacağını söylüyor.
Uzmanlar Alaska'da başlayan bir hareketliliğin, dünyanın başka bölgesinde depreme yolaçmayacağını söylüyor.Fotoğraf: AP

Alman Max Planck Ensitütü’nün Hamburg’daki Meteoroloji Bölümü'nden Prof. Hartmut Grassl, meslektaşlarının bulgularını doğruluyor ama bunun etkisinin ancak yerel olacağı görüşünü savunuyor:

"Tektonik tabakaların üzerindeki baskının buzulların erimesi ile değişmesi ve buna bağlı olarak depremlerin sıklaşması olası beklenebilir. Ama şu sıralarda tartışılan çok küçük yerel bir değişim. Alaska’da buzulların erimesi bu bölgedeki depremleri sıklaştırabilir. Öte yandan dünyanın buz zırhı olarak adlandırılan Grönland ya da Antartika’da buzulların eriyip erimediği konusu bile tartışmalı, hatta buzulların genişleyeceğini söyleyenler de var. Çünkü bu bölgeler çok soğuk ve iklimin ısınması yağışları arttıracak. Bölgesel ısının düşük olmasından dolayı buzullar erimezse, yağışlardan ötürü genişlemeleri de mümkün, sonuçta ısı hala sıfır derecenin çok altında. Dolayısıyla Alaska ya da Alplerde bu tür bir gelişme izlense bile bu genel için geçerli olamaz.”

Araştırmalar çok yeni

Max Planck Enstitüsü’nden Prof. Grassl, söz konusu araştırmaların çok yeni olduğunu bu yüzden bölgesel olarak doğru olsalar bile henüz tartışmaya açılmasını doğru bulmadığını belirtiyor. Kamuoyunun bu haberler karşısında bilim insanlarının ciddiliğinden kuşkuya düştüklerini belirten Hartmut Grassl, özellikle de iklim değişiklikleri konusunda bilimsel tartışmaların kesinliği anlaşılmadan kamuoyun açıklanmasının tehlikeli olduğunu vurguluyor. Peki buzulların eridiği her yerde deprem tehlikesi artıyor mu, örneğin Avrupa Alpleri'nde özellikle İsviçre’de buzulların erimesi hızla devam ediyor. Profesör Grassl şöyle konuşuyor:

"Evet, ama sadece o bölgelerde, tektonik tabakalardaki baskının azaldığı bölgelerde. Bu değişikliklerin çok yavaş olduğunu söylemeliyim. Örneğin, İskandinavya’da bir dağ silsilesinin doğmasını izliyoruz, bu hareket onbin yıl öncesine, o zamanki buz tabakasının erimesine bağlı olarak gerçekleşiyor ve dağlar şimdi yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Suda yüzen bir mantarı düşünün üzerindeki ağırlığı kaldırırsanız, yavaş yavaş yüzeye çıkar. Tektonik tabakalar çok büyük ve yavaş hareket eden oluşumlar.”

Kırılma noktaları etkileniyor

Tektonik tabakalar çok yavaş hareket etse de herhangi bir yerdeki hareket dünyamızın yuvarlaklığı sonucu diğer kırılma noktalarını da etkiliyor. Hamburg’daki Max Planck Enstitüsünden Prof. Hartmut Grassl’a göre bu doğru, ama yine de bir fizikçi olarak kütleleri karşılaştırmak gerektiğini hatırlatıyor:

”Kuşkusuz hareket devam edecektir, ama bir karşılaştırma yapmanız gerekiyor. Bir teknotik tabakanın büyüklüğünü düşünün, tabaka ne kadar ağır ve buzuldaki erime ne kadar. Tektonik tabakalarda değişen baskıdaki azalma buna bağlı olarak çok düşük. Tabakalar kilometrelerce, hatta 20 kilometre büyüklükte, ama belki buzuldaki erime bir kilometre. Aradaki fark çok büyük, herşeyi göreceli olarak düşünmek gerek. Alaska’da bu söz konusu olabilir, çünkü orası bir kırılma bölgesi.”

Profesör Hartmut Grassl’a göre Alaska’da başlayan bir hareketliliğin dünyanın bir başka bölgesinde depreme yol açması olasılığı yok.