Bush'un yeni Hizbullah yaklaşımı

Amerikan Temsilciler Meclisi, Pazartesi günü 3’e karşı 380 oyla, Hizbullah örgütünü terörist örgütlerin listesine alması için AB’ye çağrıda bulunmayı kararlaştırırken, Başkan Bush’un bu konuda daha farklı düşünmeye başlaması dikkat çekici. Bush, dün Kral Abdullah ile görüştükten sonra, Hizbullah’ın silahlarını bırakması halinde bu örgüte bakış açısının değişebileceğine işaret eden söylemlerde bulundu.

Bush’un, Ürdün Kralı Abdullah ile görüşmesinde beklendiği gibi Ortadoğu barış sürecindeki gelişmeler konu edilirken, Lübnan’daki son durum ve bu ülkedeki siyasi dengeler de gündeme geldi. Çünkü son haftalarda gözlenenler, Hizbullah’ın Lübnan’da sadece silahlı milis değil, aynı zamanda siyasi güç olarak da belirleyici bir rol oynadığına işaret ediyordu.

Bush’un Hizbullah’la ilgili açıklamaları

Amerikan yönetiminin, İran’ın nükleer programıyla ilgili politikasında son günlerde ılımlı bir uslübu benimsediğini, cezalandırma yerine ödüllendirme yolunu tercih ettiğini görenler, Bush’un Hizbullah’la ilgili dünkü sözlerinden, bu örgüte karşı yeni ve daha ılımlı bir yaklaşım biçiminin geliştirildiği izlenimini ediniyordu.

“Biz Hizbullah’ı bir terör örgütü olarak görüyoruz. Fakat yine de bunun gerçekten böyle olmadığına inanmayı ve silahlarını bırakarak barışı tehdit etmekten vazgeçmesini umuyoruz” diyen George Bush, “Ortadoğu barış sürecinin ilerlemesi, bu bölgenin tümü için önem taşımaktadır. Ayrıca bizim Hizbullah’ı terör örgütü ilan etmemiz, onların geçmişteki etkinliklerinden kaynaklanmaktadır” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Ortadoğu’daki gelişmeler

Washington’daki siyasi çevrelerde, bazı konularda şimdiye kadarki politikasından vazgeçmeye ve yeni yaklaşımlar geliştirmeye daha hazır bir tavır benimsediğini düşünenlerin sayısı az değil. İsrail ile Filistinliler arasındaki ilişkiler konusunda söyledikleri de bu yeni tavır gözleniyor.

Bush, “Bizim her iki tarafı da bazı konularda fedekarlık yapmaya yöneltmemiz gerekiyor” diyerek İsrail’in işgal ettiği Arap topraklarını terketmesi, bağımsız ve gelişme yeteneğine sahip bir Filistin devletinin kurulması ne kadar önemliyse, Filistin tarafından da kendi saflarından kaynaklanan teröre karşı kararlı biçimde mücadele etmesinin beklendiğini sözlerine ekledi.

Bu konuda Mahmud Abbas’a güvenen Kral Abdullah ise yeni Filistin liderinin güvenlik sorununu çözeceğini ve barış sürecine ivme kazandıracağını belirtti. Abdullah, İsrail Başbakanı Şaron’un barışa ulaşmak için Abbas’ın şahsında mükemmel ortak bulduğunu ve iki liderin bu süreci başarıyla sonuca ulaştıracağını ekledi.