1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bush'un yeni dış politikası nasıl olacak?

16 Kasım 2004

ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell görevinden istifa etti. Powell’ın gidişi ile ABD yönetiminde şahinlerin etkisinin daha da artması bekleniyor. Yeni Dışişleri Bakanı’nın kim olacağı konusunda ise gözler Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice’ta. Washington’dan Carsten Schmiester, Powell’ın gidişi ile Amerikan dış politikasındaki değişiklikleri değerlendirdi:

https://p.dw.com/p/AZzy

"ABD Dışişleri Bakanı‘nın istifası, Bush kabinesindeki tek değişiklik değil; sürpriz de değil. Haftalar öncesinden Powell’ın istifa edeceği söylentileri çıkmıştı. Buna rağmen, Amerikalılar‘ın çoğunluğu şahinlerin etkisindeki Bush hükümetinde itidalin sesi olan Powell’ın gidişinden üzgün. Savunma Bakanlığı‘ndaki eski arkadaşları ve özellikle Powell gibi Irak savaşının yöntemine karşı çıkmış olan Dışişleri Bakanlığı çalışanları da üzgün.

İlk Körfez Savaşı sırasında Savunma Bakanı olarak kendi adıyla anılan statejiyi geliştiren Powell, Amerikan askerlerinin sadece ulusal çıkarların gerektirdiği zamanlarda ve zaferden sonra geri çekilme planı hazırlanarak savaşa gönderilmelerinden yana idi.

Bu kez – Powell resmen kabul etmese de – hem Irak savaşının ulusal çıkarlar için yapıldığı hem de savaşın planlanmasında doğruluğu konusunda kuşkular var. Her halükarda Saddam sonrası Irak için gereken hazırlığın yapılmadığı ortada. Powell bu konuda, kabine arkadaşları Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve Yardımcısı Paul Wolfowitz ile defalarca kavga etmek zorunda kaldı, ama hiçbir zaman başarılı olamadı.

Tüm bunlar, Powell’ın hayal kırıklığının büyümesine yol açtı. Öyle görünüyor ki asker olduğu dönemin aksine teslim olmaya karar verdi. Belki de istifa sürecinin bu kadar uzamasında bir asker için yenilgiyi kabullenmenin sıkıntısı vardı. Zaten uzun zamandır yorulduğu söylenen Powell, çoğu kez dünya kamuoyunun önünde Bush hükümetinin yalanlarından dolayı utanmak zorunda kalan kişi oluyordu. BM Güvenlik Konseyi’nde geçen Şubat ayında yaptığı konuşmadan sonra kitle imha silahları konusundaki uyarılarının yanlış çıkması, bu anlardan biri idi.

Çoğu kişi, daha o zaman neden hala görevde kaldığını sormuştu. Cevap; her zaman Başkan’a sadakat oldu. Bunun da zamanla sınırlı olduğunu şimdi öğrendik. Powell ve Bush geçen haftalarda sık sık görüştüler. Kuşkusuz bu görüşmelerde, Powell’ın istifası da gündeme geldi. Seçim zaferi ile politikasına onay alan Başkan Bush’un, Dışişleri Bakanı’nın istifasından dolayı üzüldüğünü gösteren hiçbir şey yok.

Bush’un şimdi bir tercih yapması gerek: Fransa ve Almanya, ama aynı zamanda daha birçok ülke ile ilişkilerdeki sıkıntıların aşılması için yeniden Powell gibi dikkatli bir politikacıyı mı seçecek, yoksa bu istifa ile rahatlayıp dışişlerinin gelenekten dikkatli diplomatlarına kendi yöntemini mi dayatacak? Powell’ın halefi olarak adı geçenler, ikinci olasılığa işaret ediyor.

Bush’un şimdiye kadarki sadık Ulusal Danışmanı Condoleezza Rice ya da şu anda BM Büyükelçisi olan, aşırı dinci grupların destek verdiği muhafazakar senatör John Danforth. İkisi de Başkan’a sadakatini dile getirse de arada bir kararları eleştirme cesareti bulan, uluslararası alanda saygı gören Powell’ın yerini tutmayacak. Powell’ın hükümetten ayrılması ile Beyaz Saray’ın önemli bir sigortası devre dışı kalacak."