Bush konuşmasında ne demek istedi?

"George Bush’un yemin töreni oldukça ihtişamlı ve bir o kadar da yoğun güvenlik önlemleri altında yapıldı. Bush, tören sırasında yaptığı konuşmada, özgürlük ve demokrasiyi dünya geneline yaymak için Amerika’nın güç ve nüfuzunu harekete geçireceğini kaydetti. Başkan Bush, tiranların gelecekte kendilerini güvende hissetmemesi gerektiğni söyledi. Ayrıca kendisi demokrasiyi dünya geneline yayarken, diğer yanda Amerikalılar'ın evlerinde, barış ve özgürlük içinde yaşayabileceği yönünde telkinde bulundu.

Konuşma özlü ve kulağa hoş gelir nitelikteydi. Dünya genelinde Mısır’dan Çin’e kadar baskı altında yaşayan insanlara ise muhtemelen alay gibi geldi. Çünkü Bush şimdiye kadar bu ülkelerdeki insan hakları ihlalleri konusunda sesini bile yükseltmedi.

ABD’nin kendi stratejik emelleri ile uyuştuğu müddetçe demokratik olmayan rejimler ile işbirliği yaptığı bir gerçek. Özgürlük ve insan haklarını yayma söylemi ise Washington’un etki alanını, Hindukuş’tan İran Körfezi’ne kadar genişletme amacını gizleyen bir maske. Amerika’nın bir diktatörlük rejimi yerine demokrasiyi yerleştirip yerleştirememe kabiliyeti, bu ayın sonunda Irak’da yapılacak seçimlerde sınanacak.

Irak’la ilgili son sözü söylemek için henüz erken. Tarihin, Bush’un Irak Savaşı ile ilgili yargısı, söz konusu misyon tamamlandıktan sonra belli olacak. Eğer Irak’ta orta vadede, az da olsa istikrar sağlanır ve demokratik sistem işlemeye başlar ise o zaman İran’daki mollalar için tehlike çanları çalacak demektir. Askeri şiddete dayalı bu cürretkar deneme başarısızlığa uğradığı takdirde ise tarihin, Bush ile ilgili yargısı olumsuz olacaktır. Daha da kötüsü ülkesinde, Amerikan askerlerini Irak’tan çekmesi yönündeki baskı artacaktır. Bu da Bush’un “dünya genelinde özgürlük” sözlerini boşa çıkacaktır.

Bunun böyle olması gerekmiyor. Çünkü Birleşik Amerika savaş ve orduya yönelik reklamının sadece yarısını barış ve demokrasi için yapsa tüm dünya bu ülkeye müteşekkir kalır. Diğer ülkelerin olduğu gibi, Amerika’nın da, tsunami kurbanlarına yönelik yardımı doğru bir davranıştı. Yabancı toplumların kalbi, bu tür yollarla barış ve demokarsi gibi idealler için kazanılabilir.

Bush konuşması ile Amerikan idealizmine ve geleneğine borçlandı. Politik gerçeklik, Irak’daki durum, İsrail - Filistin anlaşmazlığındaki gelişmeler ve İran ile nükleer programı konusunda yapılan müzakerelerin sonucu tarafından belirlenecek. Bush bu noktada ileri görüşlü bir liderin niteliklerine sahip olduğunu kanıtlamalı. Ancak bu sayede ülkesinin üstlendiği demokratikleştirme misyonu uzun dönemli olarak başarıya ulaşabilir. Bu konuda şüphe duymak ise, eldeki verilerin ışığında oldukça yerinde.“