1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bush, işgal için onay veriyor

Peter Philipp23 Ağustos 2004

Amerikan medyasında yer alan haberlere göre Bush yönetimi, Filistin topraklarındaki birçok Yahudi yerleşim biriminin genişletilmesi için İsrail’e yeşil ışık yaktı. New York Times gazetesinin İsrail ve Amerikan kaynaklarına atfen yayınladığı haberde, Beyaz Saray’ın, mevcut yerleşim birimlerinde ek konut inşa edilmesine karşı çıkmayacağı belirtildi. DW Peter Philipp, ABD’nin yaklaşan başkanlık seçimi ışığındaki Ortadoğu politikasını değerlendiriyor.

https://p.dw.com/p/Aa1X

Dörtlü orkestrada müzisyenlerden biri kendi kafasına göre çalmaya başlarsa, diğer üçüne ya arkadaşlarının aklını başına toplamasını sağlamak ya da üçlü olarak müziğe devam etmek düşer. Son derece uyumlu çalışmayı gerektiren müziğin ilkeleri siyaset için de aynen geçerlidir.

Nitekim ABD, Avrupa Birliği, Rusya ve Birleşmiş Milletler birleşip Ortadoğu Dörtlüsü’nü kurmuşlar ve bölgenin barışa kavuşturulabilmesi için basit ve bir o kadar da akla yatkın bir plan hazırlamışlardı. Ortadoğu barışının yol haritası adı verilen bu planda her türlü şiddet ve kuvvete son verilmesi ve bağımsız bir Filistin devleti kurulabilmesi için İsrail’in işgal altında tuttuğu Arap topraklarını bir takvim çerçevesinde boşaltması öngörülüyordu. Bunun çığır açan bir formül olduğu söylenemezdi ama, ihtilaf halindeki tarafları er veya geç ikna edebilecek uluslararası bir mutabakat zemini oluşturduğu da inkar edilemezdi.

Ama mutabakat sağlanamadı. Aksine Başkan bush ortak plandan uzaklaşarak, İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un Batı Şeria’daki yerleşim birimlerini genişletme kararını desteklediğini beyan etti. Bu açıklamaya sert tepki gösteren Filistinliler Beyaz Saray’ın ihanetine uğradıklarını söylüyorlar. Gerçi George W. Bush İsrail yanlısı olduğunu en açık şekilde gösteren Başkan olduğunu çoktan kanıtlamıştı ama şimdiye kadar, gerektiği zaman geri adım atmasını da bilmişti. Örneğin nisan ayında Şaron’dan, bazı yerlişem birimlerini boşaltma sözü almış karşılığında da, barışçı çözüm çerçevesinde Filistin topraklarındaki bütün yerleşim birimlerini tahliye etme mecburiyetinin bulunmadığını da teyid etmişti.

Ortadoğu Dörtlüsü’ndeki ilk çatlak kendini böyle göstermiş ve Vaşington yol haritasını unutup uzlaşma arayışlarını zora soktuğu gerekçesiyle eleştirilmişti. Beyaz Saray bu kez de tutumunu yumuşşatmış ve yerleşim birimlerini genişleteceğini duyuran Ariel Şaron’a, yol haritasına uymak zorunda olduğunu ve barış planında yeni yerleşim birimleri kurulmasına yer olmadığını hatırlatmıştı.

İsrail yeni yerleşim birimleri kurmak yerine mevcut yerleşimlerin genişletileceğini duyurduğunda Vaşington bu karara destek verdiğini açıkladı. Sanki Bush yönetimi bu formülün eski bir İsrail taktiği olduğunu ve, mevcut yerleşim birimlerinin yakınında kurulan yenilerine o birimin adıyla birlikte B,C ya da D bloku dendiğini bilmiyordu. Böylece aynı adla yepyeni yerleşim birimleri kurulmuş oluyordu.

ABD buna ses çıkarmadı. İsrail de böylece barış uğruna kaldırmak üzere, kimsenin yaşamadığı suni yerleşim birimleri kurma fırsatını yakalamış oldu.

Şaron’un böyle bir hileye başvurması beklenmeliydi. ABD’nin bu oyuna destek vermesi ise siyasi aptallıktır. Bush yönetimi, yaklaşan başkanlık seçimi yüzünden yol haritasının tehlikeye atılmasını ve Ortadoğu Dörtlüsü bünyesindeki mutabakatın bozulmasını göze alabiliyor. Şimdi Dörtlünün diğer üyelerine üç şık kalıyor.: Yol haritasını yırtıp atmak, ABD’yi yola getirmek ya da yeni bir grup kurmak.