1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bosna Hersek'in geleceği milliyetçilerin elinde

Benjamin Pargan / DW4 Ekim 2006

Bosna Hersek’te Pazar günü yapılan meclis ve başkanlık seçimlerinde yeni kişi ve partilerin seçilmesine rağmen milliyetçi görüş ve fikirlerin yeniden galip gelmesi dikkat çekti. DW’den Benjamin Pargan’ın yorumu…

https://p.dw.com/p/AZo0

“Bosna Hersek’te sandıktan çıkan sonuç, çeşitli yönlerden hayalkırıklığı yarattı. Yüzde 54’lük katılımla halkın iradesinin galip geldiğini söylemek zor. Ki, bu seçimler ülkenin kaderini, geleceğini belirleyici bir öneme sahipti. Önümüzdeki yıl Bosna Hersek’teki son yüksek temsilci olan Alman siyasetçi Christian Schwarz-Schilling’in görevi sona erdiğinde, yönetimi şimdi seçilen Bosnalı politikacılar üstlenecek.

Seçimler bu kadar önem taşımasına rağmen niçin bu kadar çok Bosnalı sandığa gitmek yerine evde oturmayı tercih etti? Ve oyunu kullananlar arasında etnik milliyetçi demagogları seçenlerin sayısı niye bu kadar fazla? Ülkede demokrasi anlayışının henüz tamamen yerleşmemiş olması şüphesiz bu soruların yanıtında önemli rol oynuyor.

Bosnalılar’ın çoğu hala eski Yugoslavya günlerinin hayalini kuruyor. Yugoslavya’da siyasi olarak tek parti, ama aynı zamanda bol bol iş imkanı vardı. Eski komünist sistemin kendini finanse edemez hale geldiğini ve siyasi nedenlerle de çöküşün kaçınılmaz olduğunu görmezden gelmeyi tercih ediyorlar.

Hoşnutsuzluk, hayalkırıklığı ve bundan kaynaklanan seçimlere ilgisizlik en yoğun olarak Bosna’daki ılımlı etnik gruplar arasında görülüyor. Aşırı partiler ise taraftarlarının tamamına yakınını harekete geçirerek sandık başına götürebiliyor. Dolayısıyla seçimlerde ülkenin berbat ekonomik durumu, yolsuzluk, örgütlü suçlar, AB’ye yakınlaşma sürecindeki aksaklıklar gibi konulardan çok milliyetçi sloganlar öne çıktı.

Örneğin Bosnalı Sırplar’ın favorisi Milorad Dodik. Sadece adı Sosyal Demokrat olan partisi, seçimlerden Bosna Hersek’in Sırp bölümünün en güçlü partisi olarak çıktı. Sosyal Demokrat Parti’nin adayı üç kişilik Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nde de yer alacak. Dodik seçim kampanyalarında aşırı milliyetçi temalar işledi, Sırp Cumhuriyeti’nin Bosna Hersek’ten ayrılmasını yeniden gündeme getirerek etkili bir kampanyaya imza attı.

Müslüman Boşnaklar’ın tarafında ise eski Dışişleri Bakanı Haris Silajdzic, Sırp Cumhuriyeti’nin feshedilmesi talebiyle oyları kaptı ve Cumhurbaşkanlığı Konseyi’ne seçilmeyi başardı. Dodik ile Siladzic birbirinin tam karşıtı pozisyonda bulunsa da aslında birbirlerinin işine yarıyorlar. Bu hileli oyun milliyetçi, popülist iki politikacıyı iktidara getirdi.

Bosna Hersek’in geleceği şimdi onların elinde. Saraybosna’daki bazı Batılı diplomatlar, Dodik ve Silajdzic’in seçimlerin ardından yeniden aklını başına toplayıp pragmatik tarza geri dönmelerini bekliyor. Olabilir. Ama yine de Yüksek Komiser sessiz gözlemci taktiğini acilen bir kenara bırakmalıdır.

Bu seçimler Bosna Hersek’i ileri götürmedi. Uluslararası topluluk 11 yıllık emeklerinin enkaza dönüştüğünü görmek istemiyorsa önümüzdeki yıla kadar gerçekten gaza basmalıdır. Bosna Hersekli politikacılar ve vatandaşların çoğu, demokrasi adlı kazanımdan 11 yılda pek birşey anlamadıklarını göstermiş oldular.“