1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

BM'de Kıbrıs mesaisi

2 Aralık 2009

Kıbrıslı liderlerin Birleşmiş Milletler (BM) gözetimi altında düzenlenen adadaki görüşme turları devam ederken, BM’nin New York’taki merkezinde Kıbrıs sorunuyla ilgili hareketli günler yaşanıyor.

https://p.dw.com/p/KnN8
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon dün, BM’nin Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün (UNFICYP) görev süresinin altı ay daha uzatılmasını öneren raporunu Konsey üyelerine gayrı resmi olarak sundu.

Türkiye’nin de geçici üye koltuğunda oturduğu Konsey, ayrıca BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs özel danışmanı Alexander Downer’dan, Kıbrıslı liderler Mehmet Ali Talat ve Dimitris Hrıstofiyas arasındaki görüşmelerin gidişi hakkında rapor alacak.

Avustralyalı Downer ile Etiopyalı vekili ve UNFICYP başkanı Tayé-Brook Zerihoun’ın gelecek hafta New York’a gelerek Ban Ki Moon ve ekibiyle istişarelerde bulunması ve Konsey üyelerini gayrıresmi bir toplantıda bilgilendirmesi öngörülüyor.

Güvenlik Konseyi’nin, 15 Aralık'ta görev süresi dolacak olan UNFICYP'in süresini altı ay daha uzatması, Türkiye’nin de geçen Mayıs ayında olduğu gibi bu sürenin uzatılmasına ilişkin BM kararını veto etmesi bekleniyor.

Türkiye’nin o zamanki BM daimi temsilciliğini yapan büyükelçi Baki İlkin, ret oyunu açıklarken yaptığı konuşmada, karar tasarısını, Türk tarafını temsil etmemesine rağmen, Kıbrıs hükümetine, “tüm adanın tek hükümeti” olarak atıf yaptığı için kabul edilemez bulduklarını bildirmişti.

Konsey’in Kıbrıs ikilemi

Diplomatik kaynaklar, BM Güvenlik Konseyi'nin gündeminde Kıbrıs’a ilişkin en önemli konuların, adada devam etmekte olan müzakereleri nasıl teşvik edeceği ve UNFICYP’in geleceği üzerinde yoğunlaştığına dikkat çekiyorlar.

Pek çok gözlemci, Kıbrıs’ın kuzeyinde gelecek Nisan ayında yapılacak seçimlerin, görüşmelerde Türk tarafının daha az esnek tavır almasına yol açabileceğinden ve müzakerelerin başarısız olması halinde, adanın bölünmüşlüğünün yadsınamaz bir gerçek haline gelmesinden kaygı duyuyor. Bazı Konsey üyeleri, müzakerelerde şu ana kadar kaydedilen ilerlemenin, tarafların kuzeydeki Nisan seçimleri öncesinde anlaşmaya varmasına izin vermeyecek kadar yavaş olmasından endişeleniyor.

UNFICYP’in geleceği konusu da BM’nin Kıbrıs dosyasındaki en önemli konulardan birini oluşturuyor. BM kuvvetlerinin adadan çıkış stratejisi hakkında ne zaman görüşmelere başlanacağı ya da Konsey’in, genelde tüm barış gücü misyonlarını reforma uğratma çabaları çerçevesinde, Kıbrıs’ta da asker azaltıp azaltmayacağı konusu, hala karara bağlanmış değil. Genel Sekreter Ban Ki Moon, son raporunda, adadaki gelişmeleri dikkate alarak uygun görülmesi halinde UNFICYP misyonunda değişikliklere gidilmesi için Konsey’e tavsiyelerde bulunabileceğini bildirmişti.

Kıbrıs Türk ve Rum tarafları arasındaki güven yaratıcı önlemler konusunda hala ilerleme kaydedilmeyişi de Konsey diplomatlarını düşündürüyor. İki toplumlu komitelerin, bu konuda alınacak 23 önlemi belirlemesine rağmen, şimdiye kadar bunlardan sadece dördü uygulanabildi. İki tarafın 26 Haziran’da Limnitis/Yeşilırmak geçiş noktasını açmak için anlaşmaya varmaları, önemli bir potansiyel ilerleme olarak görülmesine rağmen, bu da henüz hayata geçirilmedi.

BM'den yeni çağrı bekleniyor

BM kaynakları, Konsey’in bu ay içinde UNFICYP’in görev süresini, misyonunda herhangi bir değişiklik yapmadan altı ay daha uzatacağını ve adadaki iki tarafı, Kıbrıs konusunda kapsamlı bir çözüme ulaşma çabalarını daha da yoğunlaştırmaya çağırmakla yetineceğini belirtiyor.

UNFICYP’in görev süresi, normalde buna ilişkin karar tasarısı Konsey üyelerine sunulmadan önce, Konsey’in beş daimi üyesi olan ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin büyükelçileri arasında gayrı resmi olarak görüşülüyor ve bu arada iki tarafın görüşlerini destekleyen üyeler, tasarının kaleme alınış tarzını etkilemeye çalışıyorlar. Fransa ve Rusya, Rum tarafının“suni mühletler” konulmasına ilişkin endişelerini paylaşır ve Türkiye’nin daha yapıcı rol oynaması gerektiğini vurgularken, İngiltere, Türk tarafındaki Nisan seçimleri öncesinde anlaşmaya varılamaması halinde bunun sonuçlarından kaygı duyuyor ve müzakerelerin gidişine göre, UNFICYP’in durumunun ne olacağına ilişkin önceden planlar yapılması gerektiğini savunuyor.

UNFICYP’in varlığını, adanın kuzeyindeki Türk kuvvetlerine karşı bir güvence olarak gören Rum tarafı ise, BM Barış Gücü’nün göreviyle ilgili herhangi bir değişiklik yapılmasına karşı çıkıyor.

Kıbrıs BM İnsan Hakları Konseyi’nin de gündeminde

BM İnsan Hakları Konseyi de, Kıbrıs’a ilişkin Evrensel Periyodik İncelemesi’ne 30 Kasım’da başladı. Mercek altına yatırılacak potansiyel alanlar arasında, adanın fiili bölünmesinden kaynaklanan insan hakları önündeki engellemeler yer alıyor.

İnsan Hakları Yüksek Komiseri, bu yılın Mart ayında İnsan Hakları Konseyi’ne sunduğu raporunda, kapsamlı çözüm doğrultusundaki yeni hızlanmanın, adadaki insan haklarının durumunu düzeltmesini, özellikle de hareket serbestîsi ve azınlıklara karşı yapılan ayrımcılığa son verilmesi konularında ilerleme sağlanmasına yardımcı olmasını umduğunu bildirmişti.

© Deutsche Welle Türkçe

Sema Emiroğlu / New York

Editör: Meltem Karagöz