1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

BM'de küçük, ama somut adımlar

Klaus Dahmann / DW14 Eylül 2005

BM’nin 60. kuruluş yıldönümünde hükümet ve devlet başkanları tarihi zirve için New York’ta biraraya geliyor. Zirvede sunulacak sonuç bildirgesiyle ilgili tartışmaların devam ettiği belge üzerinde ise nihayetinde uzlaşma sağlandı. DW’den Klaus Dahmann’ın BM sonuç bildirgesinin taslağı ile ilgili yorumu:

https://p.dw.com/p/AZtj

“Birçokların umduğu tarzda değil bu taslak belge. Kofi Annan’ın taslak bildirgesi, görüşmeler ve tartışmalarda eridi ve daha gücünden kaybettiyse de ana iskelet büyük oranda aynı kaldı. Örneğin, Annan’ın talep ettiği Barış Komisyonu ve de neredeyse tamamen işlevsiz olan İnsan Hakları Komisyonu yerine İnsan Hakları Kurulu’nun kurulması belgede yer alıyor. Gelişme yardımlarının yükseltilmesi için kesin oranlar belirtilmese de, Millenyum Hedefleri’ne de atıfta bulunuluyor.

Evet bütün bunlar, Annan’ın planladığından çok daha küçük adımlar belki, ama en azından somut adımlar. Özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’nin yaptığı değişiklik önerileri ve diğer devletlerin karşı koymaları hesaba katıldığında, bu belge hiç de fena sayılmaz. Hayal kırıklığının nedenlerinden biri de beklentilerin fazla büyük olması. Daha güçlü bir dünya kurumundan yana olanların galip gelmiş olduklarını gözden kaçırmamak gerekir. Birleşmiş Milletler’de her zaman olduğu gibi, yavaş ama emin adımlarla doğru yöne bir ilerleme var.

Başka türlü ifade etmek gerekirse: Ulusal egoizmin çıkar yol olmadığı gözler önüne serildi. Washington yönetimi, sonuç belgesini üç sayfayı indirmeyi ve Amerikan dış politikasının bir manifestosu olmasını isterdi. Öncelikli hedef: Teröre karşı savaş. ABD temsilcisi John Bolton çok direndi, ama görüş açısını kabul ettiremedi. Aralarında Almanya’nın bulunduğu bazı ülkeler, Güvenlik Konseyi’ne daimi üyeliğin hayalini kuruyor. Ama şimdi bu en yüksek organla ilgili reorm tartışmaları Aralık ayına ertelendi ve ne zaman sonuç alanacağı da bilinmiyor.

Evet, belgenin olumsuz yönleri de var. Nükler silahsızlanma ve kitle imha silahlarının yasaklanmasına ilişkin tek bir kelime yer almıyor belgede. Ve Birleşmiş Milletler’in gurur duyması gerektiği, çok önemli bir organ olan Lahey Adalet Divanı’nın da esamesi okunmuyor.

Fakat siyasetçilerin ve diplolamatların kullandıkları ifadeler değil, yapılanlar önemli. Buna en iyi örnek, Millenyum Hedefleri. Bir tek gelişme yardımı kotalarının yukarıya çekilmesi işe yaramaz, paralar, ihtiyaç sahiplerine ulaşmalı. Alıcı ülkeler, bu büyük meblağların hasır altı edilmemesi için sorumluluk üstlenmeli. Ve bu yüzden Zirve zelgeleri, eylemler kadar önemli değil.“