BM çölleşmeye çare arıyor

BM Çölleşmeyle Mücadele Konvansiyonu, toprağın bozulmasının önlenmesini ve azaltılmasını, kısmen bozulmuş alanların rehabilite edilmesini, çölleşen alanların uluslararası işbirliği ve anlaşmalar yardımı ile onarılmasını amaçlıyor. Konvansiyona imza atan ülkelerin temsilcileri bugün İspanya’nın başkenti Madrid’de bir araya geliyor.

Toplantıda günümüzün ve geleceğin başlıca çevre sorunlarından çölleşme masaya yatırılacak. 11 gün sürecek etkinlik kapsamında önümüzdeki 10 yıl boyunca çölleşmeyle mücadele konusunda bir hareket planı hazırlanması hedefleniyor. Çölleşmeyle mücadele toplantısına, yaklaşık 200 ayrı devlet temsilcisi katılıyor.

Toplantıya ev sahipliği yapan İspanya da çölleşme tehdidiyle karşı karşıya. Madrid yönetiminin Çevre Bakanı Christina Narbona, toplantının çölleşmeyle mücadele konusuna hareket kazandıracağı görüşünde: “Son 10 yıl boyunca konvansiyonun yapısal düzenlemelerine ağırlık verdik. Ancak bir konvansiyona sahip olup da sınırlı imkanlarla ayrı ayrı projeleri desteklemek yeterli olmuyor. Çölleşmeyle daha kararlı ve güçlü bir şekilde mücadele etmeliyiz. Bazıları bu görüşe sahip olsa da, çölleşme sadece fakir ülkelerin sorunu değil. İşte bu da konvansiyonun neden bunca süredir yavaş bir gelişim süreci geçirdiğinin bir göstergesidir.”

Avrupa da çölleşiyor

Yeryüzündeki karasal alanın üçte biri kuraklık ve çölleşmeyle karşı karşıya. Asya, Afrika ve Latin Amerika bu tehlikenin en yoğun olduğu bölgeler. Ancak çölleşme Avrupa sınırlarını da zorlamıyor değil. Örneğin İspanya toprağının yüzde 17’si çölleşme tehlikesi altında.

BM Çölleşmeyle Mücadele Konvansiyonu yürütme kurulu üyelerinden Gregoire de Kalbermatten’e göre “Dünya genelinde kurak bölgelerde yaşayan insan sayısı son on yılda 500 milyondan iki milyara yükseldi. Yani yaklaşık dört kat arttı. Şayet Afrika’da çölleşme artmaya devam ederse, 2025 yılına kadar nüfusun dörtte üçü sadece gıda yardımları sayesinde hayatta kalabilecek durumda olacaktır”.

Kalbermatten’e göre, çölleşme sorunuyla vakit kaybetmeden mücadele edilmeli zira zaman aleyhte işliyor. İspanya Çevre Bakanı Kalbermatten’e destek verenlerinlerin başında geliyor, zira ülkesi İspanya, her hafta kurak topraklarından kaçarak İspanya kıyılarına yanaşan Afrikalı mülteci gemileriyle dolup taşıyor.

Çölleşme tehlikesi kurak alanlardaki su tüketiminin yanlış ve abartılı kullanımıyla büyüyor. Çölleşmeyle mücadeleyse ancak iklim şartlarının uygunluğunun yanı sıra sosyal ve iktisadi koşulların geliştirilmesiyle mümkün. Kurak bölgelerde yaşayan nüfusun çölleşmeyle mücadele projeleri kapsamında bilinçlendirilip desteklenmesi gerekiyor.

STK’lara çağrı

İspanyol Çevre Bakanı Narbona, bu bağlamda sivil toplum örgütlerine büyük görev düşüyor diyor: “Bu zirveye yaklaşık 800 ayrı sivil toplum kuruluşu katılıyor. Yaklaşık iki hafta sürecek bu etkinlikte aktif rol üstlenip önemli görüşlerini dile getirme fırsatı bulacaklardır”.

Bakan Narbona’nın tek isteği çölleşmeyle mücadele konusunda fikir alışverişinde bulunmak değil. Zira mücadeleye maddi destek sağlamak çölleşmeye karşı açılan savaşın bel kemiğini oluşturuyor. Christina Narbona bu kapsamda BM İklim Koruma Programı bütçesinden de çölleşmeyle mücadeleye pay ayrılmasını istiyor.

Çünkü ona göre toprağın çöle dönüşmesini engelleme için yürütülen çabalar iklim korumanın bir parçası. Narbona, çölleşmenin artmasıyla bitki örtüsü yok oluyor bu da iklim değişimini tetikliyor” diyor.