1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

BM Almanya'dan daha çok yardım istiyor

Marcel Fürstenau25 Mart 2004

Almanya, az gelişmiş ülkelere yardım oranını pek çok gelişmiş ülkeden daha düşük düzeyde tutuyor. Berlin, gayrısafi yurtiçi hasılanın yüzde 0,27’sini gelişmekte olan ülkelere yardım bütçesine aktarıyor. Almanya’da BM Genel Sekreteri Kofi Annan adına temaslar yürüten Eveline Herfkens, Almanya’nın yoksullukla mücadeleye daha çok kaynak ayırmasını talep etti.

https://p.dw.com/p/Abgz
Almanya'nın Ekonomik İşbirliği Bakanı Heidemarie Wieczorek-Zeul...
Almanya'nın Ekonomik İşbirliği Bakanı Heidemarie Wieczorek-Zeul...Fotoğraf: AP

Almanya Ekonomik İşbirliği Bakanı Heidemarie Wieczorek-Zeul, 21. yüzyılda küresel yoksulluğun azaltılması için Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen hedeflerin yakalanabileceği umudunu taşıyor. 2015 yılına kadar öncelikle yoksulluğun yarı yarıya azaltılması hedefleniyor. Birleşmiş Milletler, günde bir dolardan az bir gelirle yaşamını sürdürmek zorunda kalan insanları yoksul olarak değerlendiriyor. Alman Bakan, özellikle eğitime önem verilmesi gerektiğine inanıyor:

”Okula gidebilen çocuk oranı bütün yoksul ülkelerde aynı düzeyde değil. Örneğin, Doğu Avrupa ve Pasifik ülkelerinde bu oran yüzde 95’leri bulurken, Afrika’da, Sahra’nın güneyinde kalan bölgede bu oran yüzde 60’larda kalıyor.”

Gelişmiş ülkelere hatırlatma

Wieczorek-Zeul’le görüşen Birleşmiş Milletler görevlisi Eveline Herfkens ise gelişmiş ülkelerin yoksullara karşı görevlerini hatırlatmak üzere temaslar yürüttüğünü kaydediyor. Birleşmiş Milletler görevlisi, gereken kaynakların mevcut olduğunu, ortaya konulması gerekenin siyasi irade olduğunu söylüyor. Herfkens, özellikle İskandinav ülkelerine oranla gelişmekte olan ülkelere daha az yardım sağladığına işaret ediyor. Almanya, yurtiçi milli hasılanın yüzde 0,27’sini yardımlara ayırıyor. BM, bu oranın yüzde 0,7’lere yükseltilmesini öngörüyor.

Almanya Ekonomik İşbirliği Bakanı Heidemarie Wieczorek- Zeul, yoksullukla mücadelenin gelişmiş ülkelerin de çıkarına olduğu görüşünde. Bakan, bu konuda ”2015 yılına kadar dünya nüfusunun yarısı, yani 3 milyar insan 25 yaşın altında olacak. Eğer bu gençlere umut ve geleceğe dönük perspektifler temin edilebilirse, kendilerine şans verilirse dünyada barış daha çok egemen olur. Yok eğer gençlere bir umut veremezseniz dünyaya şiddet yön verecektir” diyor.