121009 Wissenschaftsstandort Deutschland
12 Ekim 2009Bilimsel bilginin üretildiği bir ülke olan Almanya’da son yıllarda eğitime ve bilime verilen önem giderek artıyor. Bunun en güzel örneklerinden biri ‘mükemmellik inisiyatifi’ adı verilen ve 2012 yılına kadar üniversitelerdeki araştırmalara devlet bütçesinden 1 milyar 900 milyon Euro kaynak ayrılmasını öngören proje. Bu proje, Alman Araştırma Kurumu (DFG) tarafından yürütülüyor. Kurumun Başkanı Matthias Kleiner projenin bilim dünyasına yeni bir soluk getirdiğini söylüyor:
“Geçen iki yıla bakıldığında, şunu söylemek gerekiyor: Almanya’da bilim alanında henüz bu proje kadar dinamizm kazandıran kapsamlı bir girişim olmadı. Bu başarılı projeler için olduğu kadar başarısızlar için de böyle.”
"Mükemmellik inisiyatifi"
Almanya'da dokuz üniversite "mükemmel üniversite” unvanını almaya hak kazandı. Bu üniversiteler, gözlemcilere araştırmalara yeni bir ivme kazandırabilecek bilimsel düzeyde olduklarını kanıtladı. Ayrıca Almanya’da üniversitelere bağlı doktora eğitimi veren 40 kadar araştırma birimi de bulunuyor; buna ek olarak 40 kadar da ‘mükemmel araştırma' grubu kuruldu. Bu gruplarda üniversite öğretim üyeleri ile bilim dünyasından araştırmacılar bir araya geliyor. Alman araştırma Kurumu Başkanı Matthias Kleiner, işbirliğinin amacın şöyle açıklıyor: “Örneğin, bu ‘mükemmel’ araştırma gruplarının üçte ikisi Max Planck Enstitüleri bünyesinde çalışıyor. Asıl amaç da zaten, üniversite dışındaki araştırma kurumlarını üniversitelerle işbirliğine yöneltmekti. Bu nedenle “mükemmellik inisiyatifi' araştırma imkanlarını geliştirmek ve en son aşamaya getirmek için özellikle üniversitelere yöneliyor.”
İş dünyası bilime destek veriyor
Almanya'da 76 Max Planck Enstitüsü bulunuyor. Bu enstitülerde, binlerce bilim insanı her alanda bilimi geliştirmeye ve yeni bulgulara ulaşmaya çalışıyor. Max Planck Enstitüleri’nde fen ve tıbbi bilimlerin yanı sıra sosyal bilimler ve kültür alanında da araştırmalar yürütülüyor. Ayrıca son yıllarda iş dünyası da araştırma kurumlarına destek vermeye başladı. İş dünyası, üniversiteler ve araştırma kurumlarına ek olarak ‘bilimsel araştırmaların’ üçüncü ayağını oluşturuyor. Şirketlerin araştırma kurumları AR-GE adı verilen araştırma-geliştirme çalışmalarına devlet kurumlarının neredeyse iki katı kadar mali kaynak ayırıyor. Fakat, özel kurumların da araştırmaya yönelmesi kamu kurumları ile özel kurumlar arasında rekabet yaşandığı anlamına gelmiyor. Zira, şirketler yenileşimi, yani inovasyonu teşvik amacıyla üniversitelerle de işbirliği içinde. Aachen Teknik Yüksek Okulu bunun en iyi örneklerinden biri. Üniversite iş dünyası ile üniversite arasındaki işbirliğini güçlendirmek amacıyla, yeni bir bilim kampüsü kuruyor. Aachen Teknik Yüksek Okulu'nda üretim sistemleri profesörü olan Günther Schuch teorik yeniliklerden özel sektörün kârlı çıktığını söylüyor:
“Sanayi için yeni konularda araştırma yapmak, yeni teknolojiler geliştirmek, en verimli yol. Böylece, sanayi şirketlerinin bizden gelecek bir teklifi kabul etmesi için önce kendimizi kanıtlamak zorunda kalmıyoruz. Onlar, bu çalışmalar sayesinde büyük miktarlarda kâr sağlıyor. Fakat şirketlerle daha yakın işbirliği ortamı yaratmak da mümkün.”
Britta Mersch / Çeviri: Başak Özay
Editör: Ahmet Günaltay