1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Beslan bilmecesi hala çözülmedi

Cornelia Rabitz / DW30 Ağustos 2005

Bundan bir yıl önce, 1 Eylül 2004’te, 30 kadar silahlı eylemci Kuzey Osetya’daki Beslan kentinde bir okulu basarak, 1100 kadar çocuk ve öğretmeni rehin almış ve rehine eylemi daha sonra Rus askerlerinin düzenlediği kanlı bir operasyonla son bulmuştu. Beslan saldırısının üzerinden bir yıl geçtiği halde yanıtı verilmeyen daha birçok soru var. DW’den Cornelia Rabitz’in yorumu...

https://p.dw.com/p/AZu8

“Beslan’daki okul harabesi, ziyaretçi akınına uğruyor. Okulun yıkıntıları, küçük Kafkas kentinde Rus tarihinin en dramatik rehin alma eylemlerinden birinin bir yıl önce kanlı şekilde sona erdiği günkü gibi duruyor. Beslan, en başta teröristlerin acımasız şiddeti demek. Bu eylemden önce tüm bir okul hiç rehin alınmamıştı. Fakat Beslan aynı zamanda, bu kentteki insanların çektiği acının adı. Kentteki her ailenin bir kaybı oldu olayda. Gözü yaşlı anneler hergün mezarlığı dolduruyor. Hergün babalar intikam yemini ediyor.

Ve nihayet Beslan, Rus güvenlik kuvvetlerinin ve politikasının skandal boyutlarındaki başarısızlığının sembolü oldu. Çünkü ölenlerin yakınlarının şu sorularına hala bir yanıt verilmiş değil: Bu kadar çok çocuğun ölmesi gerekiyor muydu? Bunlar ne için öldü? Güvenlik kuvvetlerine, bu kadar çok insanın ölümüne ve yaralanmasına yolaçan müdahele emrini kim verdi? Teröristler kimdi? Okul dışında kendilerine yardım eden kimse var mıydı?

Baştansavmacılık, yeteneksizlik ve kargaşa, bugün olayların nasıl geliştiğinin belirlenmesini olanaksız hale getiriyor. Önemli kanıtlar yok oldu, bazıları da ancak daha sonra kent sakinleri tarafından bulundu. Dolayısıyla soruşturma, daha baştan tıkanmıştı. Ve nihayetinde, Moskova’da meclisin oluşturduğu araştırma komisyonu bugüne kadar herhangi bir sonucu sorumluların adını ya da yapılan hataları açıklamadı.

Yetkili makamların, polisin ve savcılığın bilgilendirme politikası hep çok kötüydü, hala da öyle. İnsanlar baştan beri sistematik şekilde yanlış ve yetersiz bilgilendirildi. Rehine sayısı az açıklandı, eyleme kaç teröristin katıldığı bugün bile kesin olarak bilinmiyor. Vladikavkas’ta başlayan davanın tek sanığı, olayda ölmeden yakalanan Nurpaşa Kulayev. Şu ana kadar fazla bir bilgi veremeyen ve küçük bir balık olduğu anlaşılan Kulayev, sadece kendisini sorumluluktan kurtarmaya çalışıyor. Dava, bu nedenle ağır ilerliyor. Belli ki, işe yarar pek bir bilgi yok elde.

Beslan’ın siyasi sonuçları ise ağır oldu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, olayı tartışmalı bir siyasi reforma bahane yaptı. Ülkenin bütünlüğünü ve insanları terörden daha iyi koruma gerekçesiyle, bütün iktidarı kendi elinde topladı. Ama bu politika daha bir başarı getirmedi. Tam tersine: Teröre karşı mücadelede Rus devleti şu ana kadar başarısız kaldı. Ordu, hala Şamil Başayev’i yakalayamadı. Başayev, Beslan’ın sorumlusu kabul ediliyor ve hala Çeçenistan’da yaşıyor. Bundan bir süre önce de Beslan’a benzer başka eylemler de yapacağını açıkladı.”