Berlin'in silah satışı politikası

Dünyanın en büyük silah ihracaatçısı iki ülke olan ABD ile Rusya’nın ardından Almanya, ikinci grubu oluşturan Fransa, İngiltere ve son dönemlerde Çin’le birlikte ikinci sırada. Silah piyasasında Almanya’nın yaklaşık yüzde 4 ila 6’lık payı var. Alman silah ihracatları büyük bir yelpazeye yayılmış durumda: İtalya’ya yön tayin etmek üzere araç ve gereçler, ABD’ne tüfek ve karabiner denilen silahlar, Türkiye’ye de Fuchs panzerlerinden atılan sis bombaları satıyor. Alman Savunma Bakanı Struck, geçen haftalarda da İlerleme Raporu’ndan sonra Türkiye’ye Leopar tipi tanklarının satılmasının önünde engel kalmadığını belirtmişti.

Alman silah ürünleri dünya çapında rağbet görüyor. Silahlanma uzmanı Michael Brzoska, bunun özellikle iki alanı kapsadığını söylüyor. Bunların savaş gemileri ve zırhlı araçlar olduğunu belirten Brzoska, şu anki Alman hükümetiyle önceki hükümetlerin özellikle zırhlı araç satışlarında oldukça dikkatli davrandıklarını ve bazı istisnalar dışında zırhlı araçların sadece NATO ve AB ülkelerine satışına izin verildiğini belirtiyor. İstisnalardan biri, örneğin 1991 yılında Suudi Arabistan’a gönderilen 36 Alman mayın arama tankı oldu. Şimdilerde de eğitim amacıyla Irak ordusuna gönderilmesi planlanan Alman sevkiyat tankları.

Dünyanın hangi ülkesinin Almanya’dan en fazla silah alabileceğini belirleyen listeyi ise Sosyal Demokratlar ve Yeşiller Partisi’nin oluşturduğu koalisyon hükümeti hazırlıyor. Bu listenin yıldan yıla farklılık gösterdiğini belirten Brzoska, ”Son yıllarda Almanya’dan en fazla silah alan ülkeler arasında başta Güney Kore, Yunanistan ve Türkiye geliyor. Ondan önce de Endonezya ve İsrail vardı” diyor.

Irak endişesi

Alman silah ihracaatlarının en büyük bölümü NATO ve AB içerisindeki müttefik ülkelere yapılıyor. Ancak Amerikan Kongresi’nin yaptırdığı bir araştırmaya göre, dünya çapında silahlanmaya yatırımların 2000 ile 2003 yılları arasında dünya çapında yüzde 40 oranında azaldığı belirlenmiş. Bu nedenle Alman silah üretiminde belirli alanlara ağırlık verildiği göze çarpıyor. Bazı çevreler, kısa bir süre önce Alman Güvenlik Konseyi’nin kimi silah ihracaatına birdenbire izin vermesini bu olumsuz gelişmeye bağlıyorlar. Silahlanma uzmanı Michael Brzoska bu noktanın iyi analiz edilmesini tavsiye ediyor:

”Sözkonusu Türkiye olduğunda, Türkiye’de birçok şeyin değişmiş olduğunu saptıyoruz. Bu bağlamda olası tank ihracaatlarına yeniden izin verilmesi eğilimi, kanımca, doğrudur. Benim asıl endişem, silahsız da olsa Irak’a yapılması düşünülen tank sevkiyatı. Irak’a biz silah ve diğer donanımın verilmemesi yönünde açık ve net bir politika izlemekteydik. Ve son yıllarda Ortadoğu’ya silah ihracaatları sözkonusu olduğunda, Almanya’nın buna izin vermeye daha hazır duruma geldiğini görüyoruz.”

100 kadar ülkeye silah satışı

Şu an, Irak’a komşu ülkelerin İkinci Körfez Savaşı dönemine kadar yaptıkları büyük sipariş sözleşmeleri sona eriyor. Ve Birleşik Arap Emirlikleri ile Suudi Arabistan’ın Almanya’nın bu sektördeki en iyi müşterileri oldukları bilinmekte. Alman silah endüstrisi dünyanın 100 kadar ülkesine çeşitli silahların ihracaatını yapıyor. Ancak 90.000 çalışanı ile Alman silah endüstrisinin diğerlerine oranla küçük olduğu söylenebilir. Almanya’nın genel ihracatında silah satışları da gelirlerinin sadece yüzde birini oluşturmakta.