1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlin'de Müslüman Akademisi

Cem Sey / Berlin27 Aralık 2004

Berlin’de, Almanya’da yaşayan Müslümanlar’ın toplumsal ve politik katılımını sağlamak amacıyla Müslüman Akademisi kuruldu. Akademinin kurucuları Almanya’daki Müslümanlar için politik eğitim programları düzenlemek amaçlıyorlar.

https://p.dw.com/p/Aadq
Almanya'da yaklaşık 3,5 milyon Müslüman yaşıyor ve çok sayıda cami de bulunuyor...
Almanya'da yaklaşık 3,5 milyon Müslüman yaşıyor ve çok sayıda cami de bulunuyor...Fotoğraf: AP

Berlin’de geçtiğimiz günlerde Müslüman Akademisi’nin açılışı yapıldı. Kendini, “İslam dinini ve diğer dinler arasındaki diyaloğu ve birbirini anlamayı sağlayan bir platform” olarak tanımlayan Akademi, Almanya’daki Müslümanlar’ın toplumsal ve politik katılımını sağlama amacını güdüyor.

Ancak Müslüman Akademisi’nin kurulmasına Milli Görüş ve Müslümanlar Merkez Konseyi gibi diğer İslami kuruluşlardan farklı tepkiler geldi. Bazıları şüphe ile bazıları ise merakla yaklaştı. Ancak Akademi’nin Müslüman olmuş, Alman temsilcisi Abdulhadi Christian Hoffman şimdiye kadar kimseden kesin bir ret almadıklarını söyledi.

“Lobi faaliyeti yapmıyoruz”

Diğer Müslüman birliklerin yaptıklarına takviye olarak, eğitim vermek amacıyla bir araya geldiklerini söyleyen Hoffmann, “Ancak Müslümanlar için lobi faaliyeti yapan bir kuruluş değiliz. Biz farklı bir boşluğu dolduruyoruz. Aslında herhangi bir şekilde bütün Müslümanlar adına konuşabileceğimizi sanmıyorum” diyor.

Akademi, Federal İçişleri Bakanı Otto Schily’nin arzuladığı ve Almanya’daki kiliselerin muhatap alabilecekleri bir Müslüman merkezi olma özelliğine sahip değil. Bakan’ın ve kiliselerin başka muhatap bulabileceğini belirtiyor Hoffman, resmi makamlara ulusal çapta mevcut Müslüman kuruluşlarıyla konuşmalarını öneriyor.

Akademi’den beklentiler

Almanya’daki Müslümanlar’ı uzun yıllardır izleyen gazeteci Claudia Dantschke ise Almanya’daki birçok Müslüman kuruluşun Akademi’den beklentileri olduğunu belirtiyor. Dantschke, Akademi’yi, “Şimdiye kadar organize olamamış liberal ve modern Müslüman grupları harekete geçirmeyi deneyen bir kuruluş” olarak gördüğünü söylüyor.

Akademi yönetimi, aşırı Müslümalar’a kapılarını kapatmayı düşünmediklerini söylüyor. Akademi’nin sınırlarının şiddetin desteklendiği yerde başladığını ifade eden Hoffman, önyargılara da dikkat çekiyor. Hoffman, Hollanda’da yaşananlara değinerek şunları söylüyor:

“Theo Van Gogh’un öldürülmesi gibi tüyler ürperten bir olay vesilesiyle göçmenlere her zaman karşı olanların dahi entegrasyonun karaya oturduğunun farkına varmalarını çok acı buluyorum. Ve bu ilk defa göç yasasının çıkıp yürürlüğe girdiği, göçmenliği ve entegrasyonu mali olarak destekleyen tedbirlerin alındığı bir döneme rastlıyor.”