1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlin'de büyük yarış

18 Eylül 2011

Berlin'de bugün yapılan eyalet seçimlerinde 40 civarında Türk kökenli aday da yarışıyor. Türk kökenli siyasetçiler, her kesimden insanın haklarını savunacaklarına dair seçmenlerini ikna etmeye çalıştı.

https://p.dw.com/p/12ZxB
Fotoğraf: dapd

Berlin'de bugün yapılan eyalet ve ilçe belediye meclisi seçimleri, partiler için federal düzeyde sınav niteliği taşıyor. Kamuoyu yoklamalarına göre seçimlerden, Berlin Eyaleti’nde koalisyon hükümetinin büyük ortağı olan Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) birinci çıkması bekleniyor. 130 sandalyeli eyalet meclisi için yarışan adayların 78’i doğrudan, kalanı ise parti listeleri üzerinden seçilecek.

Seçim yarışına 40 civarında Türk kökenli aday da katılıyor. Sol Parti 10, Sosyal Demokrat Parti 5, Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU) 4 ve Yeşiller partisi 4 Türk kökenli aday gösterdi. Bunun yanı sıra Berlin'de ilk kez seçimlere katılan ve Müslüman göçmenlerin kurduğu Yenilik ve Adalet İttifakı (BIG) adlı parti de 18 Türk kökenli aday ile seçim mücadelesi veriyor.

Berlin-Wahl 2011 Türkischstämmige Kandidaten
Ertan TaşkıranFotoğraf: DW

Berlin sokaklarındaki ilân panoları ve elektrik direklerine asılan partilerin ve adayların afişleri, eyalette seçimlerin yaklaştığını gösteriyor. Bunlar arasında Türk kökenli adayların afişleri de dikkat çekiyor. Özellikle göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Kreuzberg semtinde, Sosyal Demokrat Parti, Hrıstiyan Demokrat Birlik, Yeşiller ve Sol Parti’nin doğrudan adayları Türk kökenli. Bu adaylar arasından, en çok oyu alan Berlin Eyalet Meclisi'ne girmeye hak kazanacak. Peki, Türk kökenli adaylar, Alman seçmen tarafından kabul görüyor mu?

Göçmenin de Alman'ın da sorunu aynı

Hrıstiyan Demokrat Birlik partisinin adayı Ertan Taşkıran, Kreuzberg gibi nüfusun üçte birini göçmen kökenlilerin oluşturduğu bir semtte,  farklı partilerden Türk kökenli adayların olmasının "normal" olduğunu söylüyor. Seçim broşürlerini Türkçe ve Almanca olarak bastıran Taşkıran, seçmenlerin Türk veya Alman siyasetçi diye ayrım yapmaması gerektiğini belirtiyor. “Çünkü Alman ailesinin de Türk ailesinin aynı okul sorunu var. İşsizlik varsa Alman çocuğun da işsizlik sorunu var, Türk’ün de işsizlik sorunu var. Meslek eğitim yerini Türk de bulamıyor, Alman da bulamıyor. Ev kiraları, Türk’ün de artıyor, Alman’ın da artıyor" diyen Taşkıran, "sorunlar ortak olduğu için siyaseti etnik kimliğe indirgememek gerektiğini" vurguluyor.

Ertan Taşkıran ile aynı bölgeden ilk kez aday olan Turgut Altuğ da, seçim standına bilgi almak için gelen seçmenin onu öncelikle Yeşiller partisinden bir siyasetçi olarak gördüğünü söylüyor. “Çünkü ben bu toplumda yaşayan belirli bir kesim için politika yapmıyorum. Benim için bu toplumda yaşayan herkesin, her bireyin çıkarları, daha iyi bir yaşam düzeyine ulaşması önemli. Bunun siyasi çabasını veriyorum.”

Alman siyasetçi olarak algılanmamak

Sol Parti üyesi Evrim Baba Sommer ise göçmenlerin pek yoğun olmadığı Lichtenberg İlçesi’nden aday. 1999 yılından beri Eyalet Meclis üyesi olan Baba Sommer, daha önceki seçimlerde olduğu gibi yine Alman seçmenlerin oyları ile seçileceğini tahmin ediyor. Baba Sommer, Almanların oyları ile seçilmesine rağmen, çoğu zaman sadece Türk siyasetçi olarak algılandığını belirtiyor. “Türkiye'den gelmişsek biz onlar için Türküz" diyen Baba Sommer sözlerini şöyle sürdürüyor: "Tamam Alman vatandaşıyız. Dolayısıyla vatandaş olmakla belirli hakları elde edebilmişiz. Ve bu haklarla parlamentoya girmişiz. Onlar bizi bu gözle görüyor. Bu tabii ki çok yanlış.”

Charlottenburg-Wilmersdorf İlçesi’nden aday olan Sosyal Demokrat Partili Ülker Radziwill, Berlinlilerin tanıdığı bir sima. 2001 yılından beri Berlin Eyalet Milletvekili olan ve sosyal alanda çalışmalar yapan Radziwill, seçim kampanyası sırasındaki izlenimlerini şöyle anlatıyor: "Türk kökenli politikacı olarak da görüldüğüm oluyor, ama bir çok kişi tarafından da, Charlottenburglu, aktif bir siyasetçi olarak görülüyorum. Bu benim için çok önemli... Yani sadece göçmen kökenli değil, ilçemizde belirli hedefleri olan, aktif politika yapan, güvenilir, sağlam bir kişi olarak görülmek büyük bir değer."

Berlin-Wahl 2011 Türkischstämmige Kandidaten
Turgut AltuğFotoğraf: DW

Göçmen kökenlilerin partisi BIG

Berlin'de ilk kez seçimlere katılan Yenilik ve Adalet İttifakı (BIG) partisinin Genel Başkan Yardımcısı ve Berlin Teşkilat Başkanı İsmet Mısırlıoğlu ise göçmen kökenli politikacıların öncelikle göçmenleri temsil etmesi gerektiği görüşünde. Partisinin göçmenlerin hakları için mücadele ettiğini ifade eden Mısırlıoğlu, aynı zamanda göçmenlerle Alman toplumu arasındaki birlikteliği güçlendirmek istediklerini belirtiyor. Mısırlıoğlu, diğer Alman partilerinden farklarının göçmenlerin sorunları ve hakları konusunda akılcı, pragmatik ve reel çözümler sunmak olduğunu söylüyor. Bu çözümlere ulaşmak için çaba harcadıklarına işaret eden Mısırlıoğlu "biz bir değerler partisiyiz. Yani biz her türlü dini akıma, oluşuma açığız. O konuda seküler bir kafa yapımız yok" diyor.

Partinin muhafazakâr değerlere sahip çıkması, geçtiğimiz günlerde Alman medyasının dikkatini çekti. Haftalık Der Spiegel dergisinde yer alan haberde, partinin Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın lideri olduğu Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bir uzantısı olduğu öne sürüldü. Mısırlıoğlu ise bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu.

Berlin'de yaklaşık bir buçuk yıl önce teşkilatını oluşturan Yenilik ve Adalet İttifakı Partisi, seçim çalışmalarını özellikle göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı semtlerde yürütüyor. Sokaklarda parti adaylarının afişleri göze çarpıyor.

Berlin-Wahl 2011 Türkischstämmige Kandidaten
Kreuzberg'de adayların afişleri görülüyorFotoğraf: DW

Seçmen ne diyor?

Özellikle göçmen kökenlilerin yoğun olduğu semtlerde, Türk adayların bulunması seçmenlerin de dikkatini çekiyor. Peki seçmen, Türk kökenli siyasetçilere nasıl bakıyor? Alman bir kadın, Türk kökenli adayların olmasını çok iyi bulduğunu, Kreuzberg'de çok sayıda Türk kökenli yaşadığı için bunun meclise de yansıması gerektiğini" söylüyor. Bir diğeri ise Türk kökenli adayların varlığından bile haberdar olmadığını dile getiriyor. Alman bir erkek "Türk kökenli adayların görüşleri hiç de kötü değil. Alman siyasetçilerle karşılaştırıldıkları zaman, belki de Türk kökenlilerin bazı şeyleri değiştirebileceği ümit edilebilir" diyor.

Türk kökenli seçmenler farklı görüşleri paylaşıyor. Seçimlerde oyunu Türk kökenli bir adaya vereceğini söyleyen erkek, Türk kökenli adaylar için  "Türkçe konuşacaklar, Türklerin haklarını savunacaklar, bence daha iyi" diyor. Yıllardır Kreuzberg'de yaşayan bir erkek ise Türk kökenli adaylar hakkında şunları söylüyor: "İsterse yüz tane aday koysunlar aynı bölgeden, hepsi Türk olsun, Müslüman olsun fark etmiyor, buradaki problemleri anlamadıkları sürece, buradaki problemlere çözüm üretmek için düşünmedikleri sürece, bizler açısından hiç bir şey değişmeyecek."

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman / Berlin

Editör: Ahmet Günaltay