Belçika cezaevleri yol geçen hanına döndü

Belçika Adalet Bakanı Stefaan de Clerck, on yıl önce yine bir firar olayı nedeniyle istifa etmek zorunda kalmış bir politikacı. On yıl önce küçük kız çocuklarına tecavüz ederek öldüren Marc Dutroux'nın hapisten kaçması Belçika'yı dehşete düşürmüştü. Adalet Bakanı de Clerck, VRT adlı bir Flaman kanalında kendisiyle yapılan röportajda bu olayın hatırlatılması üzerine küplere bindi.

“Ben işimi yapıyorum. Yapmam gereken neyse onu yapıyorum. Burada çalışmak için altı ay vaktim vardı ve siz kalkıp böyle gülünç ifadeler kullanıyorsunuz. Bunu çok yakışıksız buluyorum.“

Hapishaneden firar cezalandırılmıyor

De Clerck daha sonra bu ifadeleri nedeniyle özür diledi ve sinirlerine hakim olamadığını söyledi. Hristiyan Demokrat Bakan, Ocak ayında hükümetteki yeni atamalar sırasında yeniden Adalet Bakanlığı görevine getirilmiş, hemen ardından Adliye Sarayı'ndan firar olayı gerçekleşmişti. Üzerine on gün içinde üç ayrı firar vakası yaşandı, 12 tutuklu firar etti, 4'ü hala bulunamadı. Sokakta elini kolunu sallayarak dolaşan firarilerin tecavüz, cinayet gibi ağır suçlar işleyip uzun hapis cezaları almış kişiler olması gerginliği daha da artırıyor.

Belçika'da hapishaneden firarın cezalandırılmaması da işin ilginç boyutu. Gerekçe ise özgürlük ihtiyacının doğuştan kaynaklandığı ve bu ihtiyacın bastırılamayacak olması. Ancak firarinin kaçış sırasında başka suçlar işlememesi gerekiyor. Geçtiğimiz hafta Anvers’in kuzeyindeki bir cezaevinden merdiven dayayarak kaçan kişi, firar girişimi nedeniyle ceza almadı. Duvarın önünde oğlunu kaçırmak için otomobiliyle bekleyen yaşlı anne ise yardım ve yataklıktan 3 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya.

Silah karşısında yapacakları bir şey yok

Belçika’da güvenlik konusunda birbiriyle çelişen uygulamalar görülüyor. Örneğin, Adliye Sarayı’nda düzenlenen Açık Kapı Günü’nde ziyaretçiler çok sıkı güvenlik önlemleri alındığını söylüyor. Ancak olağan bir günde metal detektörler çalıştırılmıyor bile. Güvenlik elemanlarının donanımı da kötü. Bir güvenlik görevlisi teçhizatlarını şöyle özetliyor:

“Cop ve biber gazı. Gaz saldırganı geçici olarak kör ediyor. Ancak bir silaha karşı koyabilecek hiçbir şeyimiz yok.”

Havayoluyla firar

Güvenlik personeli bu tür ciddi durumlarda polis desteğine muhtaç. Salı günü maskeli ve silahlı iki kişinin, adliye sarayına girip üç tutukluyu kaçırması olayında olduğu gibi. Adalet Bakanı de Clerck ise Adliye Sarayı binasının korunmasındaki zorluklara dikkat çekiyor:

“Adliye Sarayı Belçikalılar için bir ikon, görkemli mimariye sahip bir anıt. Emniyet altına alınamıyor çünkü sayısız girişi var.”

Ülkede oldukça ilginç firar olayları yaşanıyor. Örneğin 12 gün önce Brügge kentinde yaşanan helikopterle kaçış olayı gibi. Oysa iki yıl önce hava yoluyla gerçekleşen iki firar olayından sonra, Belçika’daki tüm hapishaneler iç avluların güvenliğini artırabilirdi. Ancak Adalet Bakanlığı, bunun çok masraflı olduğunu dile getiriyor ve güvenlik konusu Belçika’da daha çok tartışılacak gibi görünüyor.

Katrin Brand / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Beklan Kulaksızoğlu