1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Müziğin merkezinde

Petra Lambeck1 Eylül 2008

Ludwig van Beethoven'a göre müzik geri planda kalmamalıydı. Dikkatlerin tam ortasında, merkezinde olmayı hakedecek kadar değerliydi.

https://p.dw.com/p/F8X4
Fotoğraf: DW

Günümüzde "Kader Senfonisi" olarak adlandırılan beşinci senfoni, kuşkusuz Ludwig van Beethoven'in en önemli bestelerinden biri. İlk olarak 1808 Aralık ayında Viyana'da çalındı. 38 yaşındaki genç besteci Beethoven, orkestrayı bizzat yönetti. Ancak dinleyiciler ilk kez duydukları bu besteden o kadar çok etkilenmedi. Beethoven'in müziği başkaydı, onlara yabancı geliyordu.  

Beethoven 13 yaşında
Beethoven 13 yaşındaFotoğraf: GNU, CC-RobertG-SA

Müzik eğlenmek için dinleniyordu

Ludwig van Beethoven 1770 yılı Aralık ayında Bonn'da doğdu. Müziğin kağıt oynanırken ya da sohbet edilirken, eğlenmek amacıyla dinlenildiği bir dönemde dünyaya geldi. Ama onun müziğe bakış açısı bambaşkaydı. O müzik deyince sonatlar, piyano konserleri ve senfonileri düşünüyordu. Beethoven'a göre müzik geri planda kalmamalıydı. Dikkatlerin tam ortasında, merkezinde olmayı hakedecek kadar değerliydi. Onun bu düşünceleri o yıllarda klasik müziğin merkezi olan Viyana'da birçok kişinin tepkisini çekmişti. Ama bu genç müzisyenin düşüncelerinden etkilenenler de vardı. 

Bonn'lu caz piyanisti Marcus Schinkel, aristokrasinin değil herkesin sanatçısı olmayı isteyen Beethoven'ı, "Beethoven birilerinin emrinde çalışmayan ilk müzisyendi. Yani soylular ya da saray için değil, kendisi için çalışan, bağımsız bir müzisyendi. Haydn ve Mozart gibi kilise ya da soylular için çalmıyordu. Duyguları ön plandaydı. Böylece romantizmin yolunu  açmış oldu" diye anlatıyor.


'İyi bir caz sanatçısı olabilirdi'

Beethoven'ın Viyana'daki cenazesine binlerce kişi katıldı
Beethoven'ın Viyana'daki cenazesine binlerce kişi katıldıFotoğraf: PD

Piyanist Marcus Schinkel Beethoven'ın çok ideal bir caz sanatçısı olabileceğini de savunuyor. Schinkel, "Mozart ya da o dönemdeki birçok müzisyen gibi Beethoven da muhteşem biçimde doğaçlama yapıyordu. Ancak o dönemde doğaçlama 'fantazi' diye nitelendiriliyordu. Bu, yetenek demekti. Günümüzde birçok cazcının yaptığı  gibi notalara bağlı kalmadan, tamamen özgürce çalıyordu" diye konuşuyor.

Babasına mesafeli, annesine yakındı 

Beethoven'ın hiç de kolay bir hayatı olmadı. Babası onu Mozart gibi 'harika çocuk' yapmak istiyor, küçük bir çocukken ondan yüksek bir performans sergilemisini bekliyordu. Beethoven ilk kez yedi yaşındayken Köln'de sahneye çıktı. 17 yaşına geldiğinde derinden bağlı olduğu annesini kaybetti. Alkolik babasıyla ilişkisi çok mesafeliydi.  


Hayatının büyük bölümünü üne kavuştuğu Viyana kentinde geçirdi. Ekonomik olarak da durumu kötü değildi. Müziği seven bazı soylular, onun yeteneğini  keşfederek, hayatı boyunca destek sundular. Beethoven 1810 yılında kariyerinin doruk noktasına doğru ilerlerken, duyma yeteneğini de hızla kaybediyordu.

Sağır olmasına aldırış etmedi

Marcus Schinkel
Marcus SchinkelFotoğraf: marcus-schinkel.de

Dokuz yıl sonra, 1819'da sağır oldu. Buna rağmen beste yapmaya devam etti. 1824 yılında 9. senfoniyi tamamladı. 1826 yılı Mart ayında 56 yaşında hayata gözlerini yumdu. Binlerce kişinin katıldığı bir cenaze töreniyle Viyana'da toprağa verildi. 1888 yılında ise naaşı Viyana Merkez Mezarlığı'na, Schubert'in mezarının yanına nakledildi.