1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bebekleri karaborsada satıyorlar

19 Şubat 2011

Yunanistan'da "bebek ticareti" skandalı büyüyor. Balkan ülkelerinden yoksul kadınların bebeklerinin, çocuğu olmayan çiftlere karaborsada 15 bin ila 25 bin euro arasında değişen fiyatlara satıldığı belirtiliyor.

https://p.dw.com/p/10KVu
Fotoğraf: Fotolia/Friday

Yunanistan bugünlerde insan kaçakçılığının bir başka biçimiyle gündemde. Ülkede hem bebeklerin hem de kadınların yumurtalarının yasadışı yollardan ticareti giderek büyüyen bir sorun haline geldi. Bu gidişata dur demek isteyenleri ise zor bir mücadele bekliyor.

Elektra Koutra adlı genç Yunan avukat, yabancı kadınlara, çocuklarını geri alabilmeleri için yardım etmeye çalışıyor. Koutra’ya göre, suç örgütleri, ağlarına yakalanan Bulgar ve Rumen yoksul kadınlara, bebeklerini çocuksuz çiftlere satmaları için şantaj yapıyor. Bir Rumen kadını temsil eden genç avukata göre, Yunan makamları bebek ticaretiyle mücadelede işi ağırdan alıyor.

Schwangere Frauen
İddialara göre bazı Bulgar ve Rumen kadınlar, doğum yapmak için Yunanistan'a getiriliyorFotoğraf: picture-alliance/ZB

Ocak ayında Yunan ve Bulgar polisi, yeni doğan bebekleri Yunanistan’a kaçırdıkları iddiasıyla 14 kişiyi gözaltına almıştı. Bulgaristan İçişleri Bakanı Tsvetan Tsvetanov ise bu bebeklerin çoğunun Rumen olduğunu düşünüyor.

Bebekleri 15 bin euroya satıyorlar

Bebek kaçakçılığı Yunanistan’da giderek gelişen bir mafya faaliyeti haline gelmiş durumda. İddialara göre bazı Bulgar ve Rumen kadınlar, doğum yapmak için Yunanistan'a getiriliyor. Yunan basınında çıkan haberlere göre, Bulgaristan ve Romanya’dan getirilen bir bebeğin fiyatı 15 bin ila 25 bin euro arasında değişiyor. Annelere de yaklaşık 3 bin euro veriliyor. Konuşmaları halinde ise şiddet görmekle tehdit ediliyorlar.

Atina’daki Göçmen Politikaları Enstitüsü’nden Alexandros Zavos, çoğu insan kaçakçısının, kamu kurumlarında çalışan suç ortakları bulunmasından şüphe ediyor. Adalarda, halkın, kaçakçıları yaklaşan polis kontrolleri hakkında bilgilendirerek yardım ettiğini belirten Zavos, bazı durumlarda ise polisin de mağdurlardan yararlandığını belirtiyor ve ekliyor: "Patras kentinde, iki liman polisi mültecileri soymakla suçlandı.”

Alexandros Zavos
Alexandros ZavosFotoğraf: Migration Policy Institute Greece

BM’nin 2009 yılına ait insan kaçakçılığına ilişkin bir raporunda ise, bir kurbanın polis nezaretindeyken tecavüze uğradığı belirtiliyor. Zanlı üç polis memuru ise davaları devam ederken kefaletle serbest bırakıldı.

Kadın yumurtası ticareti

Kaçakçılık sadece bebek satışıyla sınırlı değil. Avukat Koutra’ya göre, Yunanistan’ın kuzey sınırında, şimdi de bağış yoluyla kadın yumurtası ticareti yapılıyor.

Koutra, “Bulgaristan, Romanya ve Letonya’dan yoksul kadınlar birkaç haftalığına Yunanistan’a geliyor. Yumurtalıklarını güçlendirmek için hormon tedavisi görüyorlar. Bu kadınların çoğu aslında insan kaçakçılığı mağduru ve aynı zamanda fahişeliğe zorlanıyorlar. Ancak sağlık kontrolleri yapılmıyor. Dolayısıyla olası komplikasyonlar konusunda bihaberler" bilgisini veriyor.

Kadınlar için entegrasyon programı

Göçmen araştırmaları uzmanı Alexandros Zavos, insan kaçakçılığı ile mücadelede en etkili yollardan birinin, mağdurlara kendi ülkelerinde yardım edilmesi olduğunu söylüyor. Zavos, 2008 yılında Moldova’da, kaçakçıların ağına düşmüş olan ve fahişeliğe zorlanan kadınlar için bir entegrasyon programı düzenlemiş.

Zavos, "Başlangıçta psikolojik desteğe çok ihtiyaçları oluyor çünkü ağır ruhsal sorunlar yaşıyorlar ve intihara eğilimli oluyorlar" şeklinde konuşuyor.

Programın bir diğer önemli özelliği ise eğitim. Zavos’un programı kadınları kaçıkçıların ağından kurtarmak için nakit para olanağı sunmuyor ancak eğitim ve kariyer planlaması konusunda finansman desteği sağlıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Jannis Papadimitriou / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ayhan Şimşek