Barroso'dan Türkiye'nin üyeliğine destek

Avrupa Komisyonu Başkanlığı’nı 1 Kasım tarihinde Romano Prodi’den devralacak olan eski Portekiz Başbakanı Jose Manuel Durao Barroso, Avrupa Parlamentosu’nda destek arayışını başlattı. Portekiz Başbakanı olarak Irak savaşına verdiği destekle dikkat çeken muhafazakar politikacı dün Avrupa Parlamentosu’nun Sosyalist ve Yeşiller parti grupları önünde yaptığı konuşmadan sonra bugün de Liberal grubun önüne çıktı.

Barroso’nun Liberal grup önünde yaptığı konuşmada ise Türkiye konusu öne çıktı. Türkiye’nin Türkiye’nin AB’ye alınmasını desteklediğini belirten müstakbel Avrupa Komisyonu Başkanı, ”Tüm koşulları yerine getirmesi durumunda Türkiye’ye kapılar kapatılamaz” dedi. Bu görüşü Portekiz Başbakanı olduğu dönemde de desteklediğini belirten Barroso, Komisyon Başkanlığı’na seçilmesi durumunda ekim ayında yayınlanacak Komisyon raporuna yansıtacağını kaydetti. Barroso Komisyon’un Türkiye ile üyelik müzakereleri konusunda ‘objektif’ bir rapor sunmasını beklediğini de vurguladı.

Barroso‘nun destek arayışı dün başladı

Komisyon Başkanlığı için Avrupa Parlamentosu’ndaki destek arayışlarına dün Sosyalist ve Yeşiller gruplarından başlayan Barroso’nun özellikle Irak konusunda nabza göre şerbet vermesiyle dikkat çekti. Barroso, Komisyon Başkanı olarak Avrupa Parlamentosu ile işbirliğine verdiği önemi vurguladı.

"Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu’nu gerçek partnerler olarak görüyorum” diyen Barroso, ”Umuyorum ki şimdiye kadar süregelen işbirliği ve siyasi diyalog geleneği derinleşerek devam edecektir” şeklinde konuştu.AB’nin en önemli makamı olan Avrupa Komisyonu Başkanlığı’na gün sayan Barroso, Portekiz Başbakanı olarak Irak savaşına verdiği destek ile özellikle sol grupların eleştirisine hedef olmuştu.

ABD – AB ilişkileri

Sosyalistler ve Yeşiller önünde konuşan Barroso, ABD ile iyi ilişkilerin sürdürülmesinin önemini vurguladı. ABD’nin büyük bir hayranı olduğunu söyleyen Barroso, Amerikalılar’ın kibirliliğinden ise nefret ettiğini belirtti. Barroso, ”Kibirlerinden nefret ediyorum, tek taraflılıklarından da. Ama Avrupa olarak, ABD ile yapıcı ilişkiler için çabalamamızın çıkarımıza olduğuna inanıyorum” dedi.

Irak ile ilgili kararın Başbakan olarak almak zorunda olduğu en zor karar olduğunu söyleyen Barroso, ”ABD ile ikili görüşmelerde hep çoktaraflılığı öne çıkardım. Ancak Washington’ın bir müttefiki olarak savaşa destek vermek görevimdi” şeklinde konuştu.

Destek bulmak için anadili Portekizce’den İngilizce ve Fransızca’ya sık sık geçişler yapan Barroso tüm siyasi gruplar arasında uzlaşma için çalışacağını, Avupalı liderlerin bu yeteneği nedeniyle kendisini aday gösterdiklerini belirtti. Barroso, parlamentonun Sosyalist grubu önünde yaptığı konuşmada da ”Ben muhafazakar değilim. Ben reformcuyum, merkezin bir üyesiyim” dedi.

Oylama 22 Temmuz’da

Geçtiğimiz ay AB liderler zirvesinde Avrupa Komisyonu Başkanlığı’na resmen aday gösterilen Barroso 732 sandalyeli Parlamento’da tüm parti gruplarının önüne çıkacak. Barroso’nun göreve seçilebilmesi için 22 Temmuz’daki oylamada parlamentoda çoğunluğun oyunu alması gerekiyor. Avrupa Komisyonu, AB’in icra organı niteliğini taşıyor. AB yasalarını hazırlıyor, bunların tüm üye ülkelerde uygulanmasını sağlıyor, ayrıca AB’yi dünya ticareti konusunda ve diğer uluslararası müzakerelerde temsil ediyor.