Barroso için olağanüstü zirve

Brüksel’deki olağanüstü zirvede biraraya gelmesi planlanan hükümet ve devlet başkanları, Romano Prodi’den boşalacak AB Komisyonu Başkanlığı için adı üzerinde mutabakat sağlanan Portekiz Başbakanı Jose Manuel Durao Barroso’nun bu göreve atanmasını karara bağlayacak. İrlanda Başbakanı Bertie Ahern, böylece Avrupa Anayasası’nın kabul edilmesinden sonra bu önemli atamayı da gerçekleştirip dönem başkanlığını öyle devretmeye kararlı.

Liberal muhafazakar politikacı Portekiz Başbakanı Jose Durao Barroso’ya, AB Komisyonu Başkanlığı görevi için biçilmiş kaftan gözüyle bakılıyor. Temsil ettiği ülkenin, euro’yu olduğu gibi Şengen Sözleşmesi’ni de benimsemesi şansını artırıyor. Bu arada, Portekiz’in Irak Savaşı’nı resmen desteklemiş olmasını, İngiltere’nin olası itirazını kıracak bir faktör gözüyle değerlendirmek gerek.

Bu özellikleri, Barroso’nun AB liderleri tarafından benimsenmesinin yanısıra AP’nin en güçlü grubunu oluşturan muhafazakar kanadın desteği için de güvence sayılıyor. Barroso, kendi ifadesine göre, henüz kararsızlığını korurken, Portekiz’in yeni bir başbakan arayışına konulması bunun aksine işaret etmekte.

Komisyon’a yeni üyeler de aranıyor

Brüksel’deki AB kulislerinde Komisyon Başkanlığı konusuna bitmiş gözüyle bakılırken, sayısı 24’e çıkan komisyon üyesi ya da komiser koltuğuna kimlerin oturacağı henüz belli değil. Bu görevlere yapılacak atamaları komisyon başkanı belirleyecek, ama üye ülkelerle de mutabakat halinde olması gerekiyor.

Almanya, hangi göreve kimi göndereceğine şimdiden karar vermiş görünüyor. En kalabalık nüfusa sahip üye devlet olarak Berlin yönetimi, yeni oluşturulan ekonomi ve sanayi ile ilgili süper komisyonun başına Almanya’dan bir politikacının getirilmesini arzuluyor. Başbakan Schröder’in gönlünde yatan aday, şimdiye kadar genişlemeden sorumlu komisyon üyesi olarak başarılı bir grafik çizen Günter Verheugen yatmakta. Bu eğilimin duyulması üzerine muhalefet lideri Angela Merkel’in dile getirdiği serzenişlerin ne denli etkili olacağı merak konusu.

Bu noktada, Fransa ve İspanya’nın Schröder’le ne denli fikir birliği içinde olduğu ise henüz bilinmiyor. Fransa’nın da süper komiserlik görevine talip olduğu sır değil. İspanya’nın ise şimdiye kadar birliğin dış ilişkilerinden sorumlu olan Javier Solana’yı bu koltuğa uygun gördüğü fısıldanıyor. Yeni Avrupa Anayasası, süper komiserin ekonomi ve sanayi dışında dış ilişkiler görevini de üstlenmesini öngörmekte.