1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Barış gücü Berlin’i karıştırdı

17 Ağustos 2006

Lübnan’a gönderilecek uluslararası barış gücüne Almanya’nın da katılmasıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Berlin’de yapılan açıklamalar, Almanya’nın, İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in arzusu doğrultusunda Lübnan’a askeri birlik göndermesinin kolay olmayacağını gösteriyor...

https://p.dw.com/p/AZjv
Merkel başbakanlığındaki hükümetin barış gücüne ilişkin kararını yakında vermesi bekleniyor
Merkel başbakanlığındaki hükümetin barış gücüne ilişkin kararını yakında vermesi bekleniyorFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Lübnan barış gücüne Almanya’nın muhtemel katkısıyla ilgili görüşler hakkında bilgi vermek üzere, mecliste temsil edilen siyasi partilerin liderlerini dün başbakanlığa davet etti. Dışişleri, Savunma ve İçişleri bakanlarının da katıldıkları buluşmadan önce büyük koalisyon hükümetinin ortakları, Almanya’nın Ortadoğu krizinin çözümlenmesine katkıda bulmak istediğini duyurmuşlardı.

Bütün bu niyet açıklamalarına rağmen Alman silahlı kuvvetlerinin Lübnan’da üslendirilecek uluslararası barış gücüne katılması kesinleşmiş değil. Siyasi sorumlular, Almanya’nın insani ve yeniden imar yardımlarında rol oynayabileceğini ve Suriye - Lübnan sınırının denizden denetlenmesine katkıda bulunabileceğini belirtiyorlar.

Stoiber: Onay vermeyiz

Bölgeye asker gönderilmesine en çok karşı çıkan isimse koalisyon hükümetinin Hristiyan Birlik kanadından Bavyera Eyaleti Başbakanı Edmund Stoiber. Stoiber, Alman askerlerinin Lübnan ile İsrail arasındaki tampon bölgede görevlendirilmesine kesinlikle onay vermeyeceklerini duyurdu.

Stoiber şunları söyledi: “Başbakan Merkel ve koalisyon ortağımız Sosyal Demokrat Parti’nin genel başkan ve meclis grup başkanının katıldıkları toplantıda Alman askerinin İsrail ile Hizbullah arasındaki bölgede muharip olarak görev yapmasına pparti olarak onay veremeyeceğimizi bütün açıklığıyla dile getirdim.”

Savunma Bakanı’nın önerisi

Savunma Bakanı Frranz-Josef Jung ise Alman askerlerinin muhtemel barış gücü operasyonunda iki ateş arasında kalıp hayati tehlikeye düşmemelerri için en uygun formül olan, “Suriye-Lubnan sınırının denizden Alman savaş gemileri tarafından denetlenmesi” formülünü ortaya attı.

Körfez savaşının ardından yıllarca Hürmüz Boğazı’nda devriye seferleri yapan Alman donanmasının bu alandaki tecrübesine işaret eden Savunma Bakanı, barış gücüne katılma kararını bütün siyasi partilere benimseterek mecliste büyük oy çoğunluğuna ulaşmayı arzuladıklarını sözlerine ekledi.

Karşı sesler gür çıkıyor

Alman donanmasını doğu Akdeniz’e gönderme önerisi Sol Parti’nin tepkisine yol açarken, muhalefetteki Hür Demokrat Parti’nin Genel Başkanı Guido Westerwelle de ‘silahlı Alman askerlerinin ortadoğuda görev yapmasının kendileri için söz konusu olamayacağını dile getirdi.

Sosyal Demokrat Parti Dış politika Sözcüsü Gert Weisskirchen’in sözleri de hükümet kanadında tam mutabakat sağlanamadığını gösteriyor. Wiesskirchen, “Ancak barış sürecinin istikrara kavuşmasından ve askeri bakımdan emniyete alınmasından sonra biz de istikrara katkıda bulunup sorumluluk üstlenebiliriz” dedi.

Büyük koalisyon ortağı Hristiyan Demokrat Birlik’in Dış Politika Sözcüsü Karl Lamers de Lübnan barış gücünü bekleyen tehlikelerden söz etti. Lamers, “Bu son derece tehlikeli bir görev. Ortadoğu’nun dünyanın en tehlikeli yerlerinden biri olduğu bilinciyle, geniş yetkilerle donatılmış bir barış gücü bünyesinde bölgenin istikrara kavuşturulmasına yardımcı olabileceğimizi bilelim” dedi.

Barış gücüne katılma tartışması muhalefetteki Yeşiller Partisi’ni böldü. Parti Meclis Grup Başkanı Fritz Kuhn, Merkel hükümetini zamanlama hatası yapmakla ve muhalefeti bilgilendirmemekle suçladı.