1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Barış ümidi azalıyor

5 Haziran 2012

Suriye'deki muhaliflerin sözcüsü, artık Annan'ın barış planına uymayacaklarını duyurdu. AB ise, Rusya Devlet Başkanı Putin’i Şam yönetimine karşı daha sert bir tutum izlemesi konusunda ikna edemedi.

https://p.dw.com/p/157vl
A man walks by wall painted in the colours of the opposition flag in Attarib, Aleppo province March 1, 2012. Picture taken March 1, 2012. REUTERS/Zohra Bensemra (SYRIA - Tags: POLITICS CIVIL UNREST)
Bildergalerie Syrien März 2012Fotoğraf: Reuters

Devlet Başkanı Beşar Esad’a geçen Cuma gününe kadar süre tanıdıklarını, ancak hükümete bağlı birliklerin şiddetten vazgeçmediğini bildiren muhalifler artık Annan Planı'na uymayacaklarını belirterek karşı saldırılara başladı. Reuters'a demeç veren muhaliflerin sözcüsü uluslararası toplumun Esad'ı devirmek için uçuşa yasak bölge ve tampon bölge gibi önemler almasını istedi ve BM gözlemci heyeti yerine silahlı bir barış birliği oluşturulmasını talep etti.

Öte yandan İslamî kesimden Suriyeli muhalifler de yeni bir oluşumda bir araya geliyor. Oluşturulan, ''Suriye Devrimciler Cephesi'' İstanbul’da düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı. Sözcü, 12 bin savaşçıyı bir araya getirdiklerini ve sivilleri korumakla yetindikleri dönemin geride kaldığını kaydetti ve ülkeyi bu baskıcı rejimden kurtarmayı amaçladıklarını belirtti.

AB Putin'i ikna edemedi

Bu arada krize diplomatik çözüm bulunması için uluslararası çabalar da son hız sürüyor. AB, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Şam yönetimine karşı daha sert bir tutum izlemesi konusunda ikna edemedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso ile bir araya geldiği St. Petersburg'daki zirvede taraflar, Suriye’ye karşı ortak tutum sergilenmesi konusunda uzlaşamadı.

AB Konseyi Başkanı Van Rompuy, buluşma sonrasında şöyle konuştu:

„AB ve Rusya'nın bu konuda bazı farklı değerlendirmeleri olabilir ama biz Annan Planı'nın bir bütün olarak Suriye'deki şiddet sarmalını kırmak, iç savaşı önlemek, barışçıl ve nihai bir çözüm bulunması için en iyi fırsatı oluşturduğu konusunda tamamen aynı görüşteyiz. Bunun gerçekleşmesi için tüm çabalarımızı birleştirmeli ve üzerinde uzlaştığımız ortak mesajlar vermeliyiz. Suriye’de her tür şiddetin sona ermesi ve siyasi geçiş sürecine başlanılabilmesi için adımlar atmalıyız.”

Rusya ve AB'nin Suriye konusunda hâlâ farklı görüşlere sahip olduğunu kaydeden Van Rompuy, tarafların iç savaş çıkmadan ülkede şiddete son verilmesi konusunda ise hemfikir olduklarını dile getirdi. Rusya Devlet Başkanı Putin ise basın toplantısında Suriye’ye dair açıklama yapmaktan kaçındı.

EU Gipfel in St. Petersburg Vladimir Putin und Herman Van Rompuy
AB, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Şam yönetimine karşı daha sert bir tutum izlemesi konusunda ikna edemediFotoğraf: dapd

"Çıkmaz sokağa girildi"

Moskova bugüne kadar BM Güvenlik Konseyi’nde Esad rejimine karşı planlanan tüm yaptırımları engelledi. Geçtiğimiz hafta Paris ve Berlin’i ziyaret eden Putin’i, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile Almanya Başbakanı Merkel de ikna edememişti. Alman Dış İlişkiler Konseyi’nden Rusya uzmanı Stefan Meister, şu anda çabaların tıkanma noktasına geldiği kanısında. Meister, "Ruslar şu anda bildiklerini okuyor ve çıkmaz sokağa girildi." diyor.

Rusya’nın Suriye konusunda katı tavrının birçok nedeni var. Öncelikle de ekonomik. Rus enerji şirketleri, Suriye’de petrol ve doğalgaz çıkarıyor. Ayrıca Şam yönetimi, Rus silah sanayiinin en büyük üçüncü müşterisi. Putin, Berlin ziyareti sırasında, satılan silahların isyancılara karşı kullanılabilecek türde olmadığını söylemişti. Ancak Alman Dış İlişkiler Konseyi’nden Stefan Meister, bunu “diplomatik boş bir söz” olarak nitelendiriyor. "Suriye’ye silah sistemleri satıyorlarsa, bunların isyancılara karşı kullanılıp kullanılmadığını, ne Rus Ordusu, ne de Rusya Devlet Başkanı kontrol edebilir" diyen Meister, "Hatta ben o silahların kesinlikle isyancılara karşı kullanıldığını söyleyebilirim bile” şeklinde konuşuyor.

Stefan Meister Deutsche Gesellschaft für Auswärtige Politik
Alman Dış İlişkiler Konseyi’nden Rusya uzmanı Stefan MeisterFotoğraf: Stefan Meister

Ortadoğu'da kalan son müttefik

Almanya’daki Bilim ve Siyaset Vakfı’ndan Margarete Klein ise, Suriye konusunda ekonomik çıkarların da ötesinde, Moskova’nın jeostratejik çıkarlarının büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Suriye’nin, Rusya’nın Ortadoğu’da kalan son müttefiki olduğunu kaydeden Klein, ABD’nin bölgedeki ağırlığına karşı Suriye’nin önemli rolü olduğunu belirtiyor.

Ancak tüm bu hesaplar Esad rejimi üzerine kurulu. Moskova’nın ciddi bir ikilem içinde olduğunu söyleyen Rusya uzmanı Stefan Meister, "Soru şu: Acaba Rusya geri adım atmak için çok mu geç kaldı? Zira Esad rejimine çok uzun bir süre destek verildi. Rusya bir anlamda yanlış ata oynuyor, çünkü er ya da geç Esad gidecek ve Rusya da orta vadede bu ortağını kaybedecek” diyor.

Westerwelle und Fabius in Berlin
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle(sağda) ve Fransız mevkidaşı Laurent FabiusFotoğraf: AP

Rusya görüş mü değiştiriyor?

Margarete Klein ise, Rusya’nın yavaş da olsa görüş değiştirdiği kanısında. "İzlenimlerime göre, Rusya’da Esad’ın siyasi açıdan ayakta kalamayacağı görüşü hâkim olmaya başlıyor" diyen Klein, "Dışişleri Bakanı Lavrov’un açıklamalarını hatırlarsak, o da ille Esad’dan yana olmadıklarını, öncelikle belli prensipleri savunduklarını ve dışarıdan güdümlü olmayan ulusal bir çözümü desteklediklerini söylemişti” şeklinde konuşuyor.

Öte yandan Fransız mevkidaşı Laurent Fabius ile buluşmasında, Suriye lideri Beşar Esad üzerindeki baskının arttırılması gerektiğini bir kez daha vurgulayan Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, temaslarda bulunmak üzere Ortadoğu gezisine çıktı. Westerwelle Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye ve Lübnan’a giderek Suriye için diplomatik çözüm arayışlarını sürdürecek.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/rtr/dpa/afp/AA, AÜ/BK