1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

160311 Bahrain Demokratiebewegung

16 Mart 2011

Tıpkı Libya'da olduğu gibi Bahreyn'de de güvenlik güçleri göstericilere şiddet uyguluyor. Ordu, başkentin büyük bir bölümünde sokağa çıkma yasağı ilan ederek, her türlü toplantı ve gösteriyi yasakladı.

https://p.dw.com/p/10aYD
Fotoğraf: picture alliance/Photoshot

Tunus, Mısır ve Libya'nın ardından demokrasi rüzgârı bu kez Bahreyn'i sardı. Sünni Bahreyn Kralı, daha fazla siyasi bağımsızlık isteyen Şiilerin öncülüğünde haftalardır süren sokak gösterilerini kontrol etmekte zorlanınca Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden asker yardımı talebinde bulunmuştu. Kral'ın gösterileri bastırmak için Libya lideri Kaddafi ile aynı yöntemi uyguladığı dikkat çekiyor. Bahreyn ordusu, göstericilere karşı şiddet uygulayarak müdahale ediyor.

Başkent Manama’da bir zamanlar Bahreyn demokrasi hareketinin sembolik merkezi olan İnci Meydanı, sabah saatlerinde âdeta bir savaş alanına döndü. Ağır silahlarla donanmış yüzlerce güvenlik görevlisi göstericilere güç kullanarak müdahale etti. Rejim değişikliği ve reform talepleriyle haftalardır meydanda çadır kuran protestoculara göz yaşartıcı bombalar atıldı. İnci Meydanı'nda şimdi panzerler bekliyor. Civar yollarda ise makineli tüfek taşıyan görevlilerin yer aldığı araçlar dolaşıyor. Bölgede çok fazla insana rastlanmıyor. Güvenlik güçlerinin meydanı boşaltıp göstericileri uzaklaştırması iki saat bile sürmedi. Görgü tanığı Seyid El Alevi, yaşananları "Sabahtan beri gördüğümüz şeyler inanılmaz. Apaçi savaş helikopterleri, meydandan insanlara doğru harekete geçen askerler… Yaralıları taşımak için ambulansların geçmesine bile izin vermiyorlar. Hastanelerde doktorların içeri girmesine izin verilmiyor. Doktorlara saldırılıyor. Tüm dünyadaki insanlardan bize yardım etmelerini istiyoruz. Bizler barış yanlısıyız. Sadece haklarımızı istiyoruz başka bir şey değil" sözleriyle özetledi.

Doktorlar görevini yapamıyor

Şubat ayında da tıbbi personelin silahlı kişilerce iş yerlerine ulaşmalarının engellendiği yönünde haberler geliyordu. Şimdi Salmaniya Hastanesi’nde de benzer olaylar yaşanıyormuş gibi görünüyor. Bölgeden gelen haberlere göre, hiç kimsenin içeri girmesine ya da dışarı çıkmasına izin verilmiyor. Hatta yaralılara bile. Görgü tanığı El Alevi, "Hastaneyi kuşattılar. Kısa bir süreliğine üstünü değiştirmek için eve giden doktorlara, kimlik kartlarını gösterdikleri halde tekrar içeri girmelerine izin vermiyorlar. Hemşirelere de izin verilmiyor" dedi.

İnci Meydanı’ndaki askerî harekâta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden gelen askerlerin de dâhil olup olmadığı bilinmiyor. Pazartesi günü Bahreyn Kralı’nın talebi üzerine toplam bin 500 yabancı asker ülkeye giriş yapmıştı. Ancak bu askerleri taşıyan araçlarda kimliklerini belli edecek bir işaret bulunmuyor.

Muhalefetten BM'ye çağrı

Ülkedeki en büyük muhalif grup El Vefak, BM'ye bir kez daha Bahreyn halkını korumak için harekete geçmesi çağrısında bulundu. El Vefak lideri Şeyh Ali Selman, "Körfez ülkeleri güçlerinin iç çatışma yaşayan bir ülkeye gelmeleri yanlış bir karardı. Sonuçta dışarıdan bir saldırı söz konusu değildi. Tam aksine radikal siyasi reformların talep edildiği barışçıl gösteriler yapılıyordu. Körfez ülkelerinin askerlerini göndermek yerine reformları desteklemeleri daha iyi olurdu. Bu, bölgedeki insanlar arasında nefreti körükleyen bir harekettir" şeklinde konuştu.

Bahreyn'de yaşanan son gelişmeler uluslararası toplumun gözünü de bu ülkeye çevirdi. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'un sözcüsü, Bahreyn sokaklarında ciddi şiddet olaylarının yaşandığı yönündeki haberler dolayısıyla endişeli olduklarını söyledi. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ise Bahreyn'in göstericilere karşı aldığı sert önlemlerin haksız ve telafi edilemez olduğunu söyledi.


ABD'nin en önemli stratejik ortağı

Bahreyn, şu anda Körfez bölgesinde ABD'nin en önemli stratejik ortakları arasında yer alıyor. Washington, daha fazla demokrasi için yapılan gösteri ve protestolara destek verdiğini açıklarken, Kraliyet ailesine yönelik sert eleştiri yapmaktan uzak duruyor. Her iki tarafa da itidal çağrısında bulunan ve sorunun siyasi olarak çözülmesini isteyen Washington, Tunus ve Libya'dakinin aksine, Kral'ın görevi bırakmasını talep etmekten kaçındı.

ABD, 1948 yılından bu yana Bahreyn'i Körfez'deki deniz kuvvetlerinin ana üssü olarak kullanıyor. ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait 15 bin askerin yer aldığı 5'inci filonun Bahreyn'de bir merkezi bulunuyor. Birinci Körfez Savaşı sırasında, Amerikan savaş uçaklarının büyük bir bölümü Bahreyn'den havalanarak Irak'a uçmuştu. Ayrıca Özgürlük Operasyonu sırasında da Bahreyn en önemli lojistik destek üssü görevini gördü.

© Deutsche Welle Türkçe

Carsten Kühntopp - Daniel Scheschkewitz / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa