1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Başbakanlığa yükselen "Kohl'ün kızı"

22 Kasım 2005

Önceleri "Kohl’ün kızı" diye kendisiyle alay edilen Merkel, hem Doğu Almanya’dan gelen, hem de Protestan olan bir kadın olarak dini muhafazakar Hristiyan Birlik partilerinde sözünü geçirme savaşı verdi…

https://p.dw.com/p/AaNZ
Helmut Kohl başbakanlığı döneminde Merkel, çeşitli bakanlıklarda görev aldı
Helmut Kohl başbakanlığı döneminde Merkel, çeşitli bakanlıklarda görev aldıFotoğraf: dpa

Angela Merkel gerek parti içinde gerekse kamuoyunda uzun süre ciddiye alınmadı, başarılı bir siyasetçi olmak için gerekli niteliklerden yoksun olduğu düşünüldü. Parti gençlik kolunda pişmek, iyi ilişkilere sahip olmak ve özellikle de medyayla geçinmeyi bilmek gibi. Merkel, kendisi için önemli olan siyasi değerlere her zaman sıkı sıkıya bağlı kaldı.

51 yaşındaki Merkel Hamburg’da doğdu, ama Berlin’in kuzeyinde dönemin komünist Demokratik Almanya Cumhuriyeti dahilindeki Templin’de yetişti. Burada bir Protestan papazın kızı olarak büyüyen Merkel, Leipzig şehrinde fizik okudu, Bilimler Akademisi’nde akademik kariyer yaptı. Siyasete atılması, komünizmin çöküşüyle oldu. Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin ilk demokratik hükümetinin basın sözcü yardımcısı olarak ilk kez siyaset sahnesine çıktı ve ardından kariyerinde hızla ilerledi.

Merkel’in yükselişi

Helmut Kohl başbakanlığı döneminde Merkel’i kadın ve gençlerden sorumlu bakan yaptı, ardından çevre bakanlığına getirdi. Gazeteler, Merkel’in bu koltuklarda sadece Kohl’ün koruması sayesinde oturabildiğini vurgulamak üzere onu hep ‚Kohl’ün kızı’ diye andı. Kohl’ün siyasetten çekilmesinin ardından, Hristiyan Demokrat Birlik partisinde kısa süre Kohl’ün yerini alan Wolfgang Schaeuble, Merkel’i Genel Sekreterlik’e atadı. Parti, Kohl’ün bağış skandalı ile çalkalanırken, Merkel’e parti genel başkanı olarak yeni bir başlangıç yapma şansı verildi.

O dönemde Hristiyan Demokratlar arasında, “Bu deneyimsiz Doğu Alman kadını ortalığa çeki düzen verdikten sonra yeniden kenara itmek kolay olur“ diye düşünenlerin sayısı hiç de az değildi. Ama Merkel, elini giderek daha da güçlendirerek parti zirvesindeki konumunu sağlamlaştırdı. Merkel, parti bağış skandalı nedeniyle Kohl ile arasına mesafe koymayı bildi, ama aynı zamanda partinin Kohl ile barışık kalmasını da salayarak iç dengeler açısından önemli bir başarıya imza attı.

2002 seçimlerinde aday olmadı

Ancak Angela Merkel, 2002 yılındaki seçimlerde Başbakan adaylığını kardeş parti Hristiyan Sosyal Birlik’in lideri Edmund Stoiber’e bıraktı. Stoiber, başbakanlık mücadelesinde Schröder’e yenik düştü, ama meyvesini Merkel topladı. Hristiyan Demokrat Birlik genel başkanlığının yanında Birlik partileri meclis grup başkanlığını da üstlendi.

Merkel, 18 Eylül’deki erken seçimlerde Almanya’nın ilk kadın başbakan adayı olarak yarıştı. Gerçi seçim sonucunda oy oranı yüzde 35.9 ile beklentilerin çok altında kaldı, ama Merkel parti içinden baş göstermeye başlayan eleştirilere rağmen yüzde 98.6’lık oy oranıyla Birlik partileri meclis grup başkanı seçildi. Sosyal Demokrat Parti ile koalisyon ön görüşmelerine böylece eli güçlenerek giren Merkel, Schröder’e karşı kararlılığını hiç yitirmedi.

Kimya profesörü Joachim Sauer ile ikinci evliliğini yaşayan Merkel seçimlerin ardından üzerine binen yükün farkında ve siyasi rakibinin karşısına sert saldırılarla çıkmaktan çekinmedi.