"Başörtü Yasağına Karşı Kadın Girişimi"
2 Aralık 2003
”Başörtüsü Yasağına Karşı Kadın Girişimi’nde parlamenterlerin yanı sıra bilim kadınları, kilise, medya ve çeşitli kültür kurumlarının temsilcileri yer alıyor. Parlamento’nun eski başkanlarından Rita Süssmuth, Adalet Bakanlığı yapmış olan Sabine Leutheusser-Schnarrenberger, Federal Hükümet‘in insan hakları danışmanı Claudia Roth, ama aynı zamanda Katja Riemann ya da Renan Demirkan gibi sanatçılar birkaç örnek. Federal Hükümet‘in Göçmenler Sorumlusu Marie Luise-Beck girişimin Anayasa Mahkemesi‘nin verdiği karardan sonra gerekli olduğunu söylüyor:
”Karlsruhe kararından sonra başörtüsü konusundaki tartışmalarda, objektifliğin yerini duygusallığa bıraktığını gördük. Başörtüsü konusunda verilen yasa tasarıları da anayasanın tüm dini inançlara eşit davranılması gerektiği ilkesini çiğniyor. Biz başörtüsü konusunda önemli olanın, başın üstündeki değil, içindeki olduğunu düşünüyoruz.”
”Yasaklar aşırılığa yol açar”
Marie Luise Beck’e göre, Almanlar, her başörtüsü takan kadının bunu politik ya da köktendinci amaçla yapmadığını anlamalılar. Federal Hükümet‘in Yabancılar Sorumlusu, kadınların başörtüsü ile inançlarını belgelemek istediklerini, bu kadınları dışlamamak, aksine topluma kazanmak gerektiğini söylüyor. Berlin Eyaleti‘nin Yabancılar Sorumlusu Barbara John ise kadınların başörtüsü konusunda kendilerinin karar vermesinden yana, ne yasak ne de zorunluluk diyor John. Berlin Yabancılar Sorumlusu‘na göre, son haftalardaki tartışmalar etkisini gösteriyor:
”Başörtülü kadınları düşman gibi gösteren bir kampanya söz konusu. Sadece öğretmenler için değil, ki bunlar arasında başörtüsü takanların sayısı çok az, diğer başörtülü kadınlar için de tehlikeli bir durum ortaya çıktı. Bunu endişe verici buluyorum. Yasaklar aşırılığa yol açar. Açık bir toplum başörtülü kadınları da kabul etmeli.”
İslam ve köktendincilik ayırımı
Başörtüsü Yasağına karşı Kadınlar Girişimi, tartışmalarda İslam ile köktendinciliğin aynı kaba konulmasına karşı çıkıyor. Nedenlerini anlamadan okullarda başörtüsünü yasaklamanın kadınların meslek edinme yollarını tıkamak olduğunu belirten girişim, kökten dincilik ve anti demokratik eğilimlere karşı mücadelenin, ancak Müslümanlar‘la birlikte yürütülebileceği görüşünde. Bu bağlamda dini inancı politik amaçlarla kullananlara da karşı çıkılıyor.