1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Büyük seçim vaatleri

30 Mayıs 2012

Mısır’da devlet başkanlığı seçimlerinin ikinci turu için rekabet, giderek kızışıyor. Şefik, ülkedeki liberallerin gönlünü çelmeye çalışırken, Mursi ise Hrıstiyanların oylarını kazanmayı deniyor.

https://p.dw.com/p/154V3
Fotoğraf: dapd

Eski Mübarek rejimine yakın görülen Ahmed Şefik, hafta sonu yaptığı açıklamada eski rejime geri dönülmeyeceği sözünü verdi. Şefik ayrıca Mısırlı genç devrimcilere, ellerinden çalınan devrimi geri vermek istediğini dile getirdi. Bu açıklamanın Mısırlıları pek ikna ettiği söylenemez. Zira birçok genç devrimci, 70 yaşındaki eski Hava Kuvvetleri Komutanı Ahmed Şefik ve ekibini, zaten kendilerinden devrimi çalanlar olarak görüyor.

Hrıstiyanlara aynı haklar

Şefik'in ikinci turdaki rakibi Müslüman Kardeşler'in adayı Muhammed Mursi de seçim kampanyasında, dinî duruşu hakkındaki önyargıları kırmaya çalışıyor. Mursi, “Bizim Hrıstiyan kardeşlerimiz, size çok açıkça şunu söylüyorum: Siz memleketimizin bir ortağısınız. Sizler haklarınıza kavuşacak, Müslümanların sahip olduğu tüm hakları elde edeceksiniz” diye konuşuyor.

Mursi, dinî azınlıkların geçtiğimiz aylarda vatandaşlık haklarına ilişkin kaleme aldığı iki deklarasyona dair de açıklama yaptı ve Müslüman Kardeşler'in bu belgeleri imzaladığını duyurdu. Mursi, söz konusu deklarasyonların Mısır'da modern ve demokratik bir anayasa devleti için yol gösterici olduğunu söyledi.

Mohamed Morsy
Müslüman Kardeşler'in adayı Muhammed Mursi dinî duruşu ile ilgili önyargıları kırmaya çalışıyor.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

"Başörtüsü zorunluluğu yok"

Mursi seçim vaatlerinde kadınlara da ağırlık verdi. Toplumun yarısını oluşturan ve mesleki yaşamda önemli bir rol oynayan kadınların, erkekler ile tüm eşit haklara sahip olması gerektiğini savundu. İlk turdan en güçlü isim olarak çıkan Muhammed Mursi, bazı çevrelerin, başörtüsünün zorunlu hale getirilmesi endişesini de gidermeye çalıştı ve “Bazıları gerçekleri çarpıtıyor ve Mursi’nin sizleri başörtüsü takmaya zorlayacağını iddia ediyor. Bu ne biçim bir saçmalık! Bu şeriata karşı çıkmak olur. Kimse bir kıyafeti giymeye zorlanamaz, zira Allah insanlara inanç özgürlüğü tanımıştır. Bir kadın, başörtüsü takıp takmayacağına kendisi karar verir” şeklinde konuştu.

İkinci tura katılacak iki aday da ilk turda sadece kendi tabanından oy almıştı. Şimdi her ikisinin de daha sivil ve dünyaya daha açık adaylara oy veren, toplumun diğer yarısının desteğine ihtiyacı var. O nedenle Şefik, liberal politikacı El Baradey’e kendisinin danışmanı olarak çalışmasını teklif etti. Muhammed Mursi de ülkedeki tüm görüşlerin temsil edildiği bir anayasa hazırlayacak bir koalisyon hükümeti kurma sözü verdi ve mümkün olursa devlet başkanı yardımcısının bir Hrıstiyan olacağını söyledi.

Ägypten Premierminister Ahmed Shafik
Ahmed Şefik, hafta sonu yaptığı açıklamada eski rejime geri dönülmeyeceği sözünü verdi.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Mursi ve Şefik'in farkı

Mursi, “Bir devlet başkanı olarak halkıma karşı sorumluluklarım var ama devrimcilerin ve benden daha fazla oy alan diğer devlet başkanı adaylarının da desteğini istiyorum. Bizimle birlikte çalışırlarsa çok memnun olurum. Tüm siyasi hareketler, partiler, erkekler, kadınlar ve gençler, benim iktidarımda temsil edilmeliler” dedi.

Şefik ve Mursi’nin tüm bu kulağa hoş gelen seçim vaatlerinin ne kadarı yerine getirilir bilinmez ama her iki aday arasında önemli bir farktan söz edilebilir. Mübarek’e yakın duruşu ile bilinen Ahmed Şefik, bir devlet başkanı olarak muhalifleri bastırmak için asker, polis, istihbarat teşkilatı ve devletin medya kanallarını kullanabilecekken, Müslüman Kardeşler’in oylarını kaybetmeyi göze alacak kimsesi kalmadı. Müslüman Kardeşler, son dört aylık seçim sürecinde sık sık verdiği sözleri tutmadığı için neredeyse her iki seçmeninden birini kaybetti.

© Deutsche Welle Türkçe

Jürgen Stryjak (Kahire) / Çeviren: Başak Demir

Editör: Başak Özay