1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ayrılığın gölgesinde İslam Konferansı

15 Mayıs 2010

Alman İslam Konferansı’nın ikinci dönemi Müslümanlar Merkez Konseyi’nin katılmama kararının gölgesinde başlıyor. Buna rağmen, hükümet toplantının başarıya ulaşacağından ümitli.

https://p.dw.com/p/NOka
Fotoğraf: Fotomontage/AP/DW
Berlin merkezli Almanya Müslüman Akademisi Danışma Kurulu Üyesi Barbara John
Berlin merkezli Almanya Müslüman Akademisi Danışma Kurulu Üyesi Barbara JohnFotoğraf: dpa
Eyüp Axel Köhler başkanlığındaki Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD), İslam Konferansı'na katılmama kararı aldı.
Eyüp Axel Köhler başkanlığındaki Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD), İslam Konferansı'na katılmama kararı aldı.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Almanya’da yaşayan Müslümanların topluma uyumunu sağlamak için hayata geçirilen Alman İslam Konferansı, İçişleri Bakanı Thomas de Maiziére’in (CDU) ev sahipliğinde 17 Mayıs Pazartesi toplanacak. İslam Konferansı’nın zirve toplantısına Federal Hükümet yetkilileri, eyalet, belediye ve Müslümanların temsilcileri katılacak.

Müslümanlar Merkez Konseyi çekildi

Alman İslam Konferansı’nın ikinci dönemi içerikten çok katılımcılara ilişkin tartışmalarla başlıyor. Zira Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi toplantıya katılmayacağını açıkladı. Konsey, kararına gerekçe olarak somut hedefler saptanmamasını, Müslümanların sorunlarını çözecek adımların atılmamasını, İslam düşmanlığının yeterince dikkate alınmamasını gösterdi. Konsey, Müslüman örgütlerin dinî cemaat olarak tanınması için yapılacak çalışmalara İçişleri Bakanlığı’nın yanaşmamasını da eleştirdi. Müslümanlar Merkez Konseyi’nin çekilme kararı, İçişleri Bakanı Thomas de Maiziére tarafından üzüntüyle karşılandı. Bakanlık Sözcüsü Hendrik Lörges, bakanın tepkisini ”Federal İçişleri Bakanı kararı üzüntüyle karşıladı. Ancak Alman İslam Konferansı’nın katılımcılar açısından gayet iyi hazırlanmış olduğu görüşünde. Ayrıca (konferansın) başarıya ulaşacağından da emin” sözleriyle dile getirdi. İslam Konferansı’nda Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi’ne ayrılan sandalye boş kalacak.

İslam Toplumu Milli Görüş’ün üyesi olduğu İslam Konseyi’nin davet edilmemesi de tartışmalara yol açmıştı. İçişleri Bakanı de Maiziére, İslam Konferansı’nı Almanya’daki Müslümanların temsil edildiği bir yer olarak değil, Alman devleti ile ülkede yaşayan Müslümanlar arasında diyalog sağlayan bir platform olarak görüyor.

”Cami dernekleri tanınmalı”

Berlin merkezli Almanya Müslüman Akademisi Danışma Kurulu Üyesi Barbara John da başlatılan diyaloğu olumlu olarak değerlendiriyor. John, İslam Konferansı’nın ikinci döneminde, Müslümanların Alman toplumuyla nasıl bütünleşeceğinin somut bir şekilde belirlenmesi gerektiğini belirtiyor. ”Tabii ki benim önerim, sanırım sayısı iki bini bulan cami derneklerinin (dinî cemaat olarak) tanınması. Ayrıca Müslüman nasıl tanımlanıyor, Müslümanları kim oluşturuyor? İslam karşıtları da, inancı tam olanlar da Müslüman olarak tanımlanıyor. Bu açıdan böyle bir diyaloğun anlamlı olup, olmadığına bakmak gerekiyor. Bana göre Hristiyanlık’a yönelik tutumun İslam’a da uygulanarak, o derneklere üye olan kişilerin muhatap alınması gerekiyor.”

Ele alınacak konular

2006 yılında eski İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble tarafından hayata geçirilen İslam Konferansı’nın ikinci döneminde somut konular ele alınacak. Gündemde, Alman üniversitelerinde ilahiyat bölümlerinin kurulması, imamların eğitimi, okullarda İslam din dersleri verilmesi, kadın-erkek eşitliği ile radikalizm ve toplumsal kutuplaşmanın önlenmesi yer alıyor.

Bunların hayata geçirilmesinin zaman alacağını belirten Almanya İçişleri Bakanlığı İç Politika ve Din İşleri Daire Başkanı Norbert Seitz, tüm tartışmalara rağmen, İslam Konferansı’nın Müslümanlar ve çoğunluk toplumu arasında önemli bir diyalog sağladığını vurguluyor. Seitz’e göre, tartışmaların kamuya açık bir şekilde yürütülmesi ve içeriğe ilişkin tartışmalarda yakınlaşma sağlanması önem taşıyor. Ancak Seitz, bu sürecin daha uzun süre devam edeceğine işaret ediyor.

Almanlar ne düşünüyor?

İslam Konferansı ile ilgili tartışmalar Alman medyasında geniş bir şekilde yer alıyor. Peki Almanlar, İslam Konferansı hakkında ne düşünüyor? Müslümanları Alman toplumunun bir parçası olarak görüyorlar mı? Berlinlilerin Deutsche Welle mikrofonlarına verdiği yanıtlar:

”İslam Konferansı konusunda şunu söylemek istiyorum, insanların birbiriyle konuşmasında sakınca yoktur. Belki böylelikle karşılıklı olarak birbirlerini daha iyi anlayabilirler."

”Müslümanların bu topluma uyum sağladığını düşünmüyorum. Karşılıklı olarak büyük hoşgörüye ihtiyaç var. Yapılan görüşmeler de bu hoşgörüyü geliştirmeyi sağlayabilir.”

”Kanımca Almanya’da birlikte ya da yanyana yaşıyoruz. Farklılıkların da hoşgörüyle karşılanması önemli. Ama bence Almanya’da yasalara da uyulması gerekiyor.”

İçişleri Bakanı Thomas de Maiziére
İçişleri Bakanı Thomas de MaiziéreFotoğraf: picture alliance/dpa


© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman / Berlin



Editör: Nihat Halıcı