1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa'da internete kontrol arayışı

Klaus Dahmann / DW30 Ağustos 2004

İnternetin hızla yayılması ve kontrol altına alınamaması ülke yönetimlerini endişelendiriyor. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı da Amsterdam’da çeşitli ülkelerden internet uzmanlarını biraraya getirerek düzenlediği konferansta konuyla ilgili son bulguları gündeme getirdi. DW’den Klaus Dahmann’ın haberi...

https://p.dw.com/p/Ab9Z
AGİT görevlileri, internetle ilgili yasal düzenlemelere temkinli...
AGİT görevlileri, internetle ilgili yasal düzenlemelere temkinli...

İnternet, sanayi toplumlarındaki insanların hayatında vazgeçilmez bir yere sahip. Kalkınmakta olan ülkelerde de gelişme aynı yönde. Hükümetler de bu gelişmeye paralel olarak, acil bir şekilde internet ortamının yasal çerçevesini çizecek ve birbirinden farklı tehditlere önlem niteliği taşıyan yasal düzenlemelere gidiyor. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) da bu sorunu Amsterdam’da masaya yatırdı.

Toplantıda, internetle ilgili yasal düzenlemelere temkinli yaklaşan AGİT’in medya sorumlusu Milos Haraszti, dünyadaki tüm otoritelerin bir düzenleme çılgınlığı içinde olduğunu belirterek, ”Bir yandan yaşanabilecek sorunlara karşı önlem alınmasını anlıyoruz, ancak diğer yandan da basın özgürlüğü sözkonusu. Bu yüzden mümkün olduğu kadar az derecede sınırlayıcı ve basın özgürlüğünü kısıtlayıcı bir çözüm arayışı içindeyiz” diye konuştu.

Siber Suç Konvansiyonu

İnternet küresel bir organ olduğu için düzenlemelerin de küresel olması gerekiyor. Bu yüzden Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş milletler gibi uluslararası örgütler, tüm üyeleri için geçerli olacak kurallar aranıyor. Avrupa Konseyi, üç yıl önce Budapeşte’de bir ”Siber Suç Konvansiyonu” oluşturmuştu. Konvansiyonun ağırlık noktaları ise çocuk pornografisi, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve ayrımcılık ile mücadele.

Bugüne kadar Kuzey Amerika, Avrupa ve Orta Asya’dan 38 ülke konvansiyonu imzaladı, ancak sadece Arnavutluk, Hırvatistan ve Romanya gibi toplam altı ülke parlamentosu anlaşmayı onayladı. Diğer ülkeler nihai adım için hala beklemede.

Avrupa Konseyi’nin hazırladığı bu konvansiyona yöneltilen çeşitli eleştiriler var. Bazıları, internete her müdaheleyi, aşırı kuralcılık olarak nitelendiriyor ve halihazırda geçerli olan yasaların internet ortamında işlenen suçların takibinde yeterli olacağını savunuyor.

İnternet suçluları

İnternetin ”temiz” kalması için 18 ülkeden özel hizmet hatlarının oluşturduğu INHOPE adlı oluşumun genel sekreteri Cormac Callanan, internette çocuk pornografisine veya diğer suçlara rastlandığı zaman bu hatların aranabileceğini, kendilerinin de internet servis sağlayıcılarına haber verdiklerini ve böylece sözkonusu internet sitesi veya e-mail adresinin kapatıldığını söyledi.

Ancak suç takibi, aslında adli makamların görevi. Ama asıl sorun da burada başlıyor. Örneğin bir ABD vatandaşı internet servis sağlayıcısı ”yahoo” üzerinden aşırı sağcı propaganda yaparsa ve bu fikirler Amerika’da değil, ancak Almanya ve Fransa’da yasak ise nasıl bir yol izlenecek? Hangi ülkenin yasaları geçerli olacak?

Diğer sorunlu bir nokta da data koruma. Polis ve gizli istihbarat örgütlerinin, suçlu ve terörist avı bahanesiyle doğrudan tüm özel e-mailleri okuması nasıl engellenebilir? Bu konuda uluslararası bir standart oluşturulana kadar daha epey bir süre geçeceğe benziyor.