1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa'da güvenlik tartışması

1 Ağustos 2005

Londra'da 21 temmuz saldırı girişiminin faillerinden Hamdi İsaac’ın Avrupa’nın yarısını aşarak İngiltere'den İtalya’ya geçebilmiş olması, güvenlik tartışmasını alevlendirdi.

https://p.dw.com/p/Aafb
Güvenlik kameraları Londra saldırılarının faillerinin bir bir tesbit edilmesini sağladı
Güvenlik kameraları Londra saldırılarının faillerinin bir bir tesbit edilmesini sağladıFotoğraf: SO

Londra’da düzenlenen saldırıların ardından çalışmaya başlayan İngiliz polisi, binlerce güvenlik kamerasının sunduğu görüntülerin de yardımıyla hızla olayların faillerine ulaştı. İlk saldırının faillerinin olay sırasında can verdiklerini belirleyen polis, 7 ve 21 temmuz saldırıları sonrasında toplam 28 kişiyi gözaltına aldı. Bunların 17’si kısa süreli sorgularının ardından serbest bırakıldı. Polis olayları aydınlatabilmek için toplam 5 bin 300 operasyon düzenlerken 8 bin 500 belge ve 53 bin güvenlik kamerası gözden geçirildi. Londra'da 14, Birmingham’da ise iki ev arandı. Diğer yandan teşebbüs seviyesinde kalan 21 temmuz saldırısının faillerinden birinin ismi ve fotoğrafı gazetelerde yer almasına rağmen Avrupa’nın yarısını aşarak Londra’dan İtalya’ya geçmiş olması, güvenlik tartışmasını yeniden alevlendirdi.

Londra’da 7 temmuzda düzenlenen ve 56 kişinin ölümüne, yaklaşık 700 kişinin yaralanmasına neden olan saldırıların ardından öncelikle güvenlik kameralarının sunduğu veriler dikkate alındı. Ayrıca olayda hayatını kaybedenlerden birinin ailesi tarafından polise yapılan başvuru, olayın dört failinin ismine ulaşılmasını sağladı. Patlamalarda ölen Pakistan kökenli Hasip Hüseyin, Muhammet Sıddık Han ve Şehzad Tanver ile Jamaika doğumlu Germaine Lindsay’in olayın sorumlusu dört terörist olduğu anlaşıldı.

Güvenlik kameraları yardımcı oldu

İlk saldırının 13 gün ardından, 21 temmuzda, üç metro istasyonu ile bir otobüste yeni bir saldırı girişimi yapıldı. Bugüne kadar ortaya çıkan bilgiler, saldırganların taşıdığı bombaların yalnızca fünyesinin patladığını ortaya koydu. Polis, yine güvenlik kameralarından yararlanarak teşebbüs seviyesinde kalan bu saldırının sorumlularını saptadı. İlk olarak Yasin Hasan Ömer yakalandı. 27 temmuzda Birmingham’da bir eve yapılan baskında ele geçirilen zanlının etkisiz hale getirilmesi için elekrik şoku tabancası kullanıldı. İki gün sonra Londra’da bir eve yapılan baskında olayın diğer iki sorumlusu, Remzi Muhammet ile Said İbrahim yakalandı. 21 temmuz saldırı girişimini hazırlayan ekibin dördüncü ve son elemanı İtalya’nın başkenti Roma’da ele geçirildi. Osman Hüseyin adını kullanan Hamdi İsaac’ın iki kardeşi de gözaltına alındı.

Schengen anlaşması tartışılıyor

27 yaşındaki Etiyopya doğumlu Hamdi İsaac’ın, polis tarafından aranıyor olmasına rağmen 48 saat içinde İngiltere’den İtalya’ya geçebilmiş olması Avrupa’da güvenlik önlemlerinin tartışılmasına neden oldu. İtalyan gazeteleri, dünya çapındaki terör alarmına rağmen sanığın Avrupa’nın yarısını demiryoluyla aşarak İtalya’ya nasıl ulaştığının araştırılması gerektiğine dikkat çekti. Diğer yandan İtalyan medyasının görüşlerine yer verdiği uzmanlar, olayda Fransız güvenlik güçlerinin ihmaline işaret etti. Uluslararası terörü gerekçe göstererek Schengen anlaşmasını devre dışı bırakan ve sınırlarda yeniden kontrollere başlayan Fransa, Londra saldırılarının failleri hemen her gazetede yer almasına rağmen Hamdi İsaac’ı yakalamayı başaramadı.

"Etiyopyalı ağı"

Terör uzmanları, Hamdi İsaac’ın Londra’dan Roma’ya geçişi sırasında Eritre ve Etiyopya kökenli kişilerden oluşan bir şebekeden yararlandığına dikkat çekti.

Roma’nın Torpignattara semtinde yüzlerce polisin katıldığı bir operasyonla yakalanan Hamdi İsaac ise polise verdiği ifadede bir yandan suçunu kabullenirken diğer yandan eylemin çıkış noktasına dair ilginç bilgiler aktardı. Hamdi İsaac, 7 temmuz saldırılarının ardından Londra’da yaşayan Müslümanların yoğun baskı altına alındığını ve kendilerine hakaret edildiğini söyledi. Sanık, eylemle, hem bu baskı ve hakaretlerin hem de Irak savaşının öcünü almayı, ancak öldürmeyi amaçlamadıklarını söyledi.

Brezilyalı yanlışlıkla öldürüldü

İngiliz polisi, 7 ve 21 temmuz saldırıları sonrasında toplam 28 kişiyi gözaltına aldı. Bunların 17’si kısa süreli sorgularının ardından serbest bırakıldı. İngiliz güvenlik güçleri, 22 temmuzda, intihar saldırganı olduğu kuşkusuyla Charles de Menezes isimli Brezilya vatandaşını başına sekiz kurşun sıkarak öldürdü. Başbakan Tony Blair, olaydan ötürü özür dilemek zorunda kaldı. Polisin olayları aydınlatabilmek için toplam 5 bin 300 operasyon düzenlediği, 8 bin 500 belge ve 53 bin güvenlik kamerasının gözden geçirildiği belirtildi. Londra’da 14, Birmingham’da ise iki ev arandı.