1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa sağında değişim

10 Haziran 2009

Avrupa Parlamentosu seçimleri tamamlandı ama seçim analizleri ve ’kim neden kaybetti, seçime katılma oranı neden sürekli düşüyor?’ gibi sorulara yanıt arayışı sürüyor. Uzmanlar, Avrupa sağındaki değişime dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/I6qK
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Avusturya, Macaristan ve Romanya’da sağcı partilerin oylarını önemli oranda arttırmaları dikkat çekti. Yeni Avrupa Parlamentosu’nda daha fazla sağcı milletvekili olacak. Danimarka ve Hollanda’da da kaydedilen sağa kayış ne anlama geliyor? Daha doğrusu, ‘sağ’dan kastedilen ne? Aşırı sağ mı, sağ popülist mi, yoksa Avrupa fikrine yabancılaşmak, ‘sağcı’ yaftasını hak etmeye yetiyor mu?

Brüksel’deki Avrupa Siyasi Etütler Merkezinden Julia Declerq, Avrupa Parlamentosu’nun sağa kaydığının inkâr edilemeyeceğini ancak bu kayışın çoğu medya organının iddia ettiği kadar ürkütücü olmadığını söylüyor. Avusturya, Hollanda, Danimarka ve Macaristan’daki Avrupa aleyhtarı siyasi partilerin oylarlını arttırdıklarını hatırlatan Decllerq sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Örneğin, son parlamentoya 16 radikal Avrupa milletvekili sokan Polonya. Polonyalı radikaller bütün bu milletvekilliklerini kaybetti. Radikal Fransız Avrupa milletvekillerinin sayısı da azaldı. Bu bakımdan biraz ayırt etmeyi bilmeli.”

Fiyasko yaşayan sağcılar

Declan Ganley
Libertas lideri Declan GanleyFotoğraf: picture-alliance/ dpa

İrlandalı Ganley’in kurduğu Avrupa aleyhtarı Libertas hareketi içler acısı bir durumda. Ganley, başını çektiği hareketin 100 Avrupa milletvekilliği kazanmasının sürpriz olmayacağını söylüyordu. Ama sonuçlara baktığımızda, Libertas’ın, o da Fransa’dan olmak üzere tek milletvekilliği kazanabildiğini görüyoruz.

“Sağdaki durum siyasi nüfuz değil kuru gürültüyü andırıyor. Bu da tabii ki bir tehlike, ama çözüm bulunamayacak kadar değil. Siyasi partiler arasındaki işbirliği biraz zorlaşabilir. Avrupa’nın bütünleşmesinde karşıt görüşlere de zaten ihtiyaç var.”

Julia Declerq, Libertas’ın alternatif seçim programı sunacak durumda olmadığını söylüyor. Peki, aşırı sağcı ya da Avrupa aleyhtarı, ne anlama geliyor? Hangi partiye sadece ‘muhafazakâr’ denebilir?

İngiliz muhafazakârların kararı

David Cameron
David CameronFotoğraf: AP

Siyasi parti gruplarlıyla ilgili bu soruların yanıtları önümüzdeki ay ve haftalarda belli olacak. Örneğin İngiliz muhafazakârları. Bu kanat 25 milletvekiliyle temsil edilecek. Alman Hıristiyan Birlik partileri gibi İngiliz Muhafazakâr Partisi de son yasama döneminde Avrupa Halk Partisi (EPP) grubuna dâhildi. Genel Başkanları David Cameron Lizbon Antlaşması’nın yeniden halkoyuna sunulmasını ve genişlemeye son verilmesini istiyor. Bu nedenle Cameron’un partisi Avrupa Halk Partisi’nden de ayrıldı ve Avrupa Birliği’nin resmi seçim sonuçlarında ‘diğerleri’ grubuna dahil edildi. Bu grupta muhafazakârların yanında Avrupa aleyhtarı 90 İtalyan, Çek ve İrlandalı milletvekili de yer alıyor.

İngiliz Muhafazakâr Partisi’nin yeni Avrupa Parlamentosu’ndaki yeri ne olacak? Avrupa Halk Partisi Başkanı Josef Daul seçim gecesi bazı konularda muhafazakârlarla işbirliği yapabileceklerini söylemişti. Ama ertesi gün daha farklı bir değerlendirme yaptı:

“İngiliz muhafazakârlarının grubumuzdan ayrılmasından sonra Avrupa Halk Partileri kendine yeni bir yol seçti. Lizbon Antlaşması’nın kabul edilmesi için elimizden geleni yapacağız. Antlaşmanın yeniden referanduma sunulmasını isteyen Cameron’a, popülizmin her türlüsünü kınadığımızı söylemek isterim.”

Bütün bunlar yeni Avrupa Parlamentosu’nun işinin kolay olmayacağını gösteriyor. Birçok parti önce ne istediğine ve hangi politik çizgiyi izleyeceğine karar vermek zorunda kalacak.


Christoph Prössl / Çeviren: Ahmet Günaltay

Editör: Ayhan Şimşek