1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

100211 Sportwaffen Debatte

10 Şubat 2011

Winnenden kentinde bir okulda 2 yıl önce yaşanan katliam, Almanya’da silah sahibi olma konusunda şiddetli tartışmalara yol açtı. Saldırganının babasının hapis cezasına çarptırılması tartışmaları alevlendirdi

https://p.dw.com/p/10FA4
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Silah sahibi olma konusundaki tartışmalar, avcılık ve atıcılık sporlarında kullanılan ateşli silahların tamamen yasaklanmasına kadar vardı. Bunun nedeni ise yaklaşık 2 yıl önce daha reşit olmayan bir öğrencinin, atıcılık sporu yapan babasının yarı otomatik silahını alıp kaçması ve Winnenden kentinde, önce 15 masum kişiyi ardından da kendisini vurarak sonlandırdığı korkunç saldırıyı düzenlemesiydi. Bu facianın ardından Stuttgart Savcılığı tarafından saldırganın babası hakkında, "silahını kilitli bir dolapta muhafaza etmediği için ölüme sebebiyet verme" gerekçesiyle dava açılmıştı. Stuttgart Eyalet Mahkemesi, bu konudaki kararını bugün (10 Şubat) verdi ve iş adamını suçlu bularak 1 yıl 9 ay tecilli hapis cezasına hükmetti..

Silahlara sıkı denetim

Almanya genelinde yaklaşık bir buçuk milyon kişi avcılık veya atıcılık sporuyla uğraşıyor. Bu sporcuların sahip oldukları ruhsatlı ateşli silah sayısı ise 10 ila 12 milyon arasında. Sporcular, bu silahları, iyi bir şekilde kilitlenmiş dolaplarda saklamakla yükümlüler. Winnenden katliamının meydana geldiği 2009 yılından bu yana bu kural, yetkili kurumlar tarafından sıkı bir şekilde denetleniyor. Korkunç saldırının ardından uzun namlulu silahlarla atış talimi yapabilme yaşı da 14’den 18’e yükseltildi.

Ancak Almanya Avcılık ve Atıcılık Federasyonu Başkanı Friedrich Geppert, sıkılaştırılan kuralları eleştiriyor ve ekliyor: ''Winnenden saldırısının ardından bir Atıcılık Sporu Ceza Yasası çıkarılması kararlaştırıldı. Biz artık sınırlarımızın son haddine ulaşmış durumdayız. Getirilen sıkı düzenlemeler atıcılık sporunda büyük sıkıntılara yol açıyor.''

Gepperth, bu yasanın amaçlarından birinin gençlerin ölümcül silahlarla tanışmasının geciktirilmesi olduğunu ama bunun Atıcılık Federasyonu tarafından dayanaksız bir gerekçe olarak görüldüğünü söylüyor ve ekliyor: "Kısa namlulu silah kullanabilen gençler, pekâla uzun namlulu silahları da kullanabilirler". Almanya Avcılık ve Atıcılık Federasyonu Başkanı Friedrich Gepperth, Winnenden faciasının kötü bir atıcılık sporcusunun bir katliama yol açabileceğini gösterdiğini ama bunun, milyonlarca sporcunun elinden ruhsatlı silahlarını almak için yeterli bir gerekçe olamayacağını savundu.

“Evde silah olmasın”

Gepperth’in bu düşüncesi birçok politikacı tarafından da destek gördü. Ancak karşı olanlar da vardı. Bunlardan biri de Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth. ''Özel yaşam alanlarında, yani evlerimizde bu tarz tehlikeli silahlarının hiçbir işi olmadığına inanıyorum” diyen Roth, Çocuklar, oyuncaklar, kitap ve müzikle büyümeliler, tehlikeli silahlarla değil. Bu silahlar o çocukların günlük hayatlarını kesinlikle belirlememeli'' görüşünü savunuyor.

''Sporcu silahları adı altında cinayet silahlarına hayır'' isimli vatandaş girişimi de atıcılık ve avcılık sporcularının evlerinde silah bulundurmamasını talep ediyor. Girişim bu taleplerini, Winnenden faciası gibi katliamların önlenmesi amaçlı kurulan bir başka girişim ile birlikte 108 bin imza toplayarak, geçen yıl Federal Meclis’e sunmuştu.

''Sporcuların alternatifleri var''

Silah karşıtları ise ateşli silahların Almanya’da tamamen yasaklanmasını talep ediyor. Silah Karşıtları Girişimi’nin Sözcüsü Roman Grafe bu silahların birçok alternatifi olduğunu savunuyor ve Almanya’nın 5 olimpik atıcılık sporcusunun kısa bir süre önce ateşli silahlardan vazgeçip lazerli silah kullanmaya başladıklarını hatırlatıyor. Grafe, ''Bu silahlar da diğerleri gibi patlama sesi çıkarıyor. Ayrıca günümüzde binlerce atıcılık sporcusu, ateşli silahlara alternatif olarak havalı silahları tercih ediyor'' şeklinde konuştu.

Grafe, ancak sporcuların gönüllü girişimlerinin yeterli olmayacağını, Almanya’nın İngiltere’yi örnek alarak, ülkede toplu ve şarjörlü tabancalar gibi kısa namlulu ateşli silahların yasaklaması gerektiğini düşünüyor.

Merkezi silah kayıt sistemi

Ateşli silah sahibi olma konusundaki kurallar önümüzdeki yıl kesinlik kazanacak. Zira Almanya’da ilk kez bütün silahların kayıt altına alınacağı bir merkez kuruluyor. Polis Sendikaları eski Başkanı Konrad Freiberg, bunun birçok insanın hayatını kurtaracağını düşünüyor ve bunu şöyle açıklıyor:

''Ülkemizde, silahları farklı özellikleri bakımından kayıt altına alan 570 kurum bulunuyor. Ama 2012 yılı sonunda bunların hepsi tek merkezde toplanacak. Bence bu yasanın, bu kadar geç çıkarılması kesinlikle bir sorumsuzluk ve ihmalkârlıktır. Çünkü eğer polis birimleri hangi evde silah bulunduğunu önceden bilirlerse gerçekten birçok insanın hayatı kurtulabilir.''

Ruhsatlı silahlar hakkındaki tartışmalar bu şekilde sürerken, uzmanlar asıl tehlikenin ruhsatsız silahlar olduğuna dikkat çekiyor. Yani siyasilerin de kullanımına yön veremeyeceği ve kontrol edemeyeceği silahlar.

© Deutsche Welle Türkçe

Andi Noll / Çeviren: Başak Demir

Editör: Murat Çelikkafa