1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Asri zamanların prensesi anılıyor

Kerstin Winter30 Ağustos 2007

Ölümünün 10. yıl dönümünde Prenses Diana popülaritesinden hiçbir şey kaybetmedi. Uzmanlar tüm dünyada süren ‘Dianamani’nin altında yatan nedenleri sorguluyor.

https://p.dw.com/p/BZeD
29 Temmuz 1981'de Prens Charles ile evlenen Diana, 31 Ağustos 1997'de Paris'te trafik kazasında öldü.
29 Temmuz 1981'de Prens Charles ile evlenen Diana, 31 Ağustos 1997'de Paris'te trafik kazasında öldü.Fotoğraf: AP

O modern bir Pamuk Prenses’ti. Ama çoğu kişinin çocukluğundan bildiği masalın sonu bu kez mutlu bitmedi. Görkemli bir düğünle İngiltere veliahtı Prens Charles ile evlenen Prenses Diana, eşinin daimi gizli aşkına tahammül edemedi. Buckingham Sarayı’nın duvarları ardında yaşananları önce bir gazeteciye anlattı. ‘Diana’nın Gerçek Öyküsü’ adlı kitap evliliğinin sonunun başlangıcı oldu. Diana ayrıldıktan sonra mutlu prenses masalını devam ettiremedi ve son sevgilisi Dodi Fayed ile birlikte, Paris’te 31 Ağustos 1997’de geçirdiği trafik kazasında yaşama veda etti.

Dodi'ninbabası Mısırlı iş adamı Muhammed El Fayed’e göre ikisi de öldürüldü. Diana’nın trajik ölümüne yol açan nedenler hala tam olarak açıklığa kavuşmadı ve dosyası da kapanmadı. Hala dünya onu ve ölümünü konuşuyor.

Bugünlerde Alman kanallarında ’Diana - Bir Prensesin Ölümü’, ’Düello: Diana Kraliçeye Karşı’, ’Diana –Kalplerin Kraliçesi’ gibi programlara sıkça rastlamak mümkün. Bunlar, Lady Di’ın ölümünün 10’uncu yılında onu anmak için yayınlanan 30 programdan yalnızca üçü. Tabii dünya genelinde Diana hakkında yazılanları, çizelenleri, televizyonlarda yayınlananları hesa etmek mümkün değil... Bizzat Diana’nın ölümüne sebebiyet vermiş olmakla suçlanan medya (Diana ve Dodi’nin paparazzilerden kaçmak için otomobille aşırı hız ve ardından da kaza yapmışlardı) ‘Dianamani’yi körüklüyor.

Komplo teorileri

Köln’deki Medya Analizi Kurumu Sözcüsü Thomas Kirschmeier, medyanın bu aşırı ilgisine pek de şaşırmadığını ifade ediyor: ’’Trajik yaşam hikayesi onu daha da büyüleyici kılıyor. Bu zarif ve güzel kadın, günün birinde prenses olur ve dünyanın en ünlü kraliyet sarayında mutsuz bir yaşam sürer. Medyanın böyle bir hikayenin üstüne atlaması kaçınılmaz, sonuçta hepsi rating için yarışıyor. Diana’ya gösterilen bu aşırı ilgi, Kennedy suikasti ve onu takip eden yıl dönümlerindeki ilgiye benzetilebilir. Çünkü orda da sıra dışı bir durum söz konusuydu. Yalnızca çok özel insanlar, medyanın bu denli ilgisini kazanabilir.“

İngiliz ve Fransız polisi tarafından yürütülen soruşturmanın sonuçlarına göre Diana’nın ölümünü yalnızca trajik bir kaza. Ama kazadan 10 yıl sonra bile pek çok insan onun bir cinayete kurban gittiğini düşünüyor ve üretilen komplo teorilerinin hemen hepsinin merkezinde İngiliz kraliyet ailesini bulunuyor.

Kimi iddialara göre Diana’yı Dodi ile evlenmesine karşı olan kraliyet ailesi öldürttü ve bu iş için de İngiltere’nin ünlü istihbarat servisi Scotland Yard’ı kullandı. Kimilerine göre ise Lady Diana’nın arazi mayınlarının yasaklanmasını isteyen tavırlarına kızan silah tüccarları onu öldürttü...

Komplo teorileri listesini uzatmak mümkün. Hatta komplo teorilerini üretenleri kamuoyunu etkilemeye çalışmak ve yanlış yönlendirmekle suçlayan, yani buradan da komplo teorileri üretenler bile var. Ancak Diana’nın dünyada geniş kitleler tarafından çok sevildiği ve 10 yıl önce ölmüş olmasına rağmen hala anıldığı da bir gerçek...