1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Arap ülkeleri Filistin'de barış istiyor

Michaela Küfner / Christian Schütte20 Ocak 2009

Arap ülkeleri dün Kuveyt'te yaptıkları zirvede, Ortadoğu'daki son durumu görüştü. Birlik, Filistinliler'e kendi aralarında barışma çağrısında bulundu.

https://p.dw.com/p/GcP6
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Filistin Özerk Yönetim Konseyi Başkanı Mahmud Abbas ve Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Filistin’de 2006’da Hamas’ın seçimleri kazanmasıyla başlayan ve 2007’de Hamas’ın Gazze’de kontrolü ele geçirmesiyle doruk noktasına ulaşan iç savaşın bitmesi çağrısında bulundu. Batı Şeria’da kontrolü elinde bulunduran ve Batı tarafından desteklenen El Fetih lideri Mahmud Abbas, Filistin’de bir ulusal birlik hükümeti kurulmasını istedi. Ulusal birlik hükümetinin İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki ablukasını sona erdirmek ve sınır geçişlerini yeniden başlatmak için çalışması gerektiğini kaydeden Abbas, bu hükümetin ayrıca Gazze’nin yeniden imarı ile Başkanlık ve meclis seçimlerini de organize edebileceğini belirtti.

Ortadoğu uzmanları Hamas'la El Fetih'in uzlaşmasının zor olduğu görüşünde
Ortadoğu uzmanları Hamas'la El Fetih'in uzlaşmasının zor olduğu görüşündeFotoğraf: AP

Ancak mevcut şartlarda Gazze’de ateşkes ortamının kalıcı olacağına inananların sayısı yok denecek kadar az. Almanya’nın önde gelen Ortadoğu uzmanlarından Michael Lüders, kalıcı barış süreci vizyonunun eksikliğine dikkat çekerek önemli sorulara hala yanıt bulunamadığını vurguluyor. Lüders, "Şu an yaşanan, çatışmaların sona erdirilmesi girişiminin ötesinde bir şey değil. Eksik olan, bir barış süreci vizyonu. Silahların susması tabii ki olumlu bir gelişme. Ama sınır geçişleri ne zaman açılacak, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nde işgal ettiği topraklardan çekilecek mi? Tüm bu hayati sorular yanıtsız kaldı. Ve ayrıca Gazze Şeridi’nde ateşkesi Hamas dışında kim kontrol edecek? Hamas, Batılı ülkelerce terör örgütü olarak görülüp boykot ediliyor. Çok zor bir durum. Bu temel sorulara yanıt bulunmadıkça çok da uzun sürebileceğini sanmıyorum” diyor.

Batı'ya güven yok

Ortadoğu uzmanı Lüders, Arap ve Müslüman ülkelerin gözünde Batı’nın yanlı politikalar izlediğini belirtiyor ve çatışmaların kısa süre içinde yeniden başlamasının şaşırtıcı olmayacağını kaydediyor. Lüders, "İsrail tabii ki bölgedeki en büyük askeri güç. Batı ülkelerinin tek yanlı desteğine sahip olmanın avantajı da var. Bağımsız bir Filistin devletinin kurulması konusunda ise bir takvim yok. İşte bu nedenle müzakerelerde ilerleme kaydedilememesi durumunda bu anlaşmazlık da sürecektir. Batılı ülkelerin, Arap ve Müslüman ülkelerin gözündeki yanlı tutumunu sürdürmesi durumunda çatışmalar büyük ihtimalle yakın gelecekte yeniden patlak verecektir. Ne olacağını kimse bilmiyor. İsrail’in yeni hükümeti yine muhafazakarlardan oluşacak ve bu nedenle yeni hükümetin sorunu çözmesi pek muhtemel değil” diye konuşuyor.

Steinmeier'in planı

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Gazze Şeridi’nde kalıcı bir ateşkes için beş maddelik bir plan hazırladı. Süddeutsche Zeitung gazetesinde yer alan ayrıntılara göre, planda öncelikli olarak insani yardımlar ele alınıyor ve tıbbi malzeme ve yiyecek maddelerinin, acil durum barınakları, su ve elektrik sevkiyatının finansmanı düzenleniyor. İkinci adım olarak Gazze Şeridi ile Mısır arasında tüneller yoluyla gerçekleştirilen silah ve malzeme kaçakçılığının önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu konu Steinmeier’in geçtiğimiz hafta bölgeye yaptığı iki gezinin de ağırlıklı konusunu oluşturuyordu. Steinmeier’in planının üçüncü maddesi Mısır sınırındaki Refah geçişinin yeniden açılmasını, dördüncü maddesi Gazze Şeridi’nin yeniden imarı için uluslararası bir bağış konferansı düzenlenmesini ve beşinci maddesi de İsrail ile Filistinliler arasında barış müzakerelerinin devamını öngörüyor.

Filistin halkına perspektif sunulmalı

Alman Friedrich-Ebert Vakfı İsrail bürosu yöneticisi Ralf Hexel, Filistin halkına perspektif sunulmasının kalıcı barış açısından önemine dikkat çekiyor. Hexel, "Filistin halkına kalkınma perspektifleri sunulmaması durumunda; iki devletli çözüm olmadan, abluka sona ermeden, ekonomik engeller kalkmadan Filistinliler yine bu tür çözümlere yönelecek, Hamas’a destek verecektir. İsrail’in artık bunu kavraması gerek. Sadece İsrail’in gerçek anlamda bu perspektifleri sunması durumunda, ki bu uzun vadede işgal politikasının, Batı Şeria’daki yerleşim politikasının da terkedilmesi demektir, işte o zaman Filistin’deki ılımlı güçler ile, El Fetih ile çözümler üretilebilir, gerçek perspektifler yaratılabilir” diyor.