AP, Avrupa Anayasası'nı onayladı

AB üyesi ülkelerin temsilcilerinden oluşan Avrupa Konvansiyonu’nun 16 aylık çalışma sonucu hazırladığı anayasa metni, devlet ve hükümet başkanları tarafından kabul edildikten sonra Avrupa Parlamentosu’nun 500 üyesinin de onayını aldı, 137 parlamenter ise anayasaya “hayır” dedi. “Hayır” oyu kullananların “Bu, Anayasa Avrupa’nın ölüm ilanıdır” gibi dövizler taşıdıkları dikkat çekti.

Avrupa Birliği Dönem Başkanı Lüksemburg Başbakanı Claude Juncker ise sonuçtan memnundu. Juncker, “25 üyenin devlet ve hükümet başkanları adına, anayasanın böyle büyük bir çoğunlukla kabul verilmesinden duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Bu parlamentonun tarihinde önemli bir an. Tüm ulusal parlamentoları ya da referanduma katılacakları anayasayı kabul etmeye davet ediyorum” diye konuştu.

Juncker’in endişeleri

Lüksemburg Başbakanı Juncker’in, AB Dönem Başkanı olarak Avrupa Parlamentosu’ndaki ilk konuşmasını büyük bir keyifle yaptığı gözle görülüyordu. Jean Claude Juncker, buna rağmen üye ülkelere uyarılar göndermekten de geri kalmadı. Taşdığı endişelere dikkat çeken Juncker,

“Anayasanın onaylanması her yerde bu kadar kolay olmayacak ve bu konuda endişelerim olduğunu dile getirmeliyim. Buna rağmen bazı ülkelerdeki sorunları bahane edip, anayasanın onaylanmasını geciktirme girişiminde bulunmayalım” dedi.

Avrupa Anayasası ancak 25 ülkede kabul edildikten sonra yürürlüğe girecek. Şu andaki takvime göre tüm ülkelerin onayının alınması 2006 sonunu bulacak. Birlik üyelerinden dokuzu anayasayı referanduma götürmeyi planlıyor, diğerlerinde ise parlamentonun onayına sunulacak. Macaristan ve Litvanya Avrupa Anayasası’nı geçen yıl onayladılar.

Mali sorunlar

Lüksemburg Başbakanı’nın tek sorunu Avrupa Anayasası’nın onayı değildi. Dönem Başkanı olarak AB’de yapılması gereken reformlara dikkat çeken Juncker, ideallerin yerini bürokrasinin almasını eleştirdi. Juncker, dönem başkanlığı içinde ele alacakları konular arasında, Avrupa Para Birliği İstikrar Paktı koşullarının esnekleştirilmesi, ama aynı zamanda Euro’nun istikrarının korunmasını saydı.

Juncker, Dönem Başkanlığı’nın en önemli konularından birini 2007-2013 yılları mali döneminin planlanması olarak nitelendirdi ve üye ülkelere uzlaşma uyarısında bulundu. Juncker, Haziran ayına kadar bir uzlaşma sağlanamazsa, bu kendilerinin değil, Avrupa’nın başarısızlığı olacağını ifade etti ve bir an önce karar verilmesini istedi.

Üyelik katkıları

Avrupa Parlamentosu ve Komisyon, üye ülkelerin katkılarını artırmalarını istiyor. Başta Almanya olmak üzere Birlik bütçesine en fazla katkıyı yapan ülkeler ise, üyelik aidatının Gayrı Safi Milli Hasıla’nın yüzde biri ile sınırlanmasından yanalar.

Ayrıca İngiltere’ye özgü sınırlı aidat kuralının da, Dönem Başkanlığı bu ülkeye geçmeden önce değiştirilmesi isteniyor. Avrupa Birliği Dönem Başkanı’nın programında geçen dönemin en tartışmalı konusu Türkiye’nin bulunmaması ise dikkat çekti. Avrupa devlet ve hükümet başkanları kamuoyunun tepkisini bastırmak için bu konuyu bir süreliğine unutturmaya karar vermiş görünüyor.