Anti-aging mucize yaratmıyor

Yaşlanma ve yaşlanmanın etkileri konusunda birçok araştırma bulunuyor. İlk bakışta bu araştırmaların hepsi de yeni ufuklar açıyormuş gibi görünse de Hollanda’daki Leiden Üniversitesi’nde görevli Prof. Rudi Westendorp, yaşlanma ile ilgili çoğu araştırmadan işe yarar çıkarımlar yapmak mümkün olmadığını iddia ediyor.

Bazı insanların neden 70, bazılarının ise neden 120 sene yaşadığını, kimilerinin neden erken yaşlandığını, kimilerinin 100 yaşında bile neden halen dinç olduklarını araştıran Prof. Westendorp, yaşlanma sürecinin genetiği konusunda uzman. Prof. Westendorp, yaşlanmayla illgi tüm soruları henüz tam olarak yanıtlayamasa da bazı cevapları biliyor. “Bir kere anne babanız, özellikle de anneniz ne kadar uzun ömürlü olacağınızda belirleyici. Annenizin uzun ömürlü olması çok önemli” diyor.

Yani ne kadar yaşayacağımızı ve yaşlılığımızda ne kadar dinç olacağımızı belirleyen en önemli faktör genetik miras. Ancak genetik bilimi, henüz bir insanın genetik mirasına bakarak ömrünü hesaplayacak kadar ilerlemedi. Prof. Rudi Westendorp genlerin sağlığımızı nasıl belirlediğini “Vücudunuzun bir makina, genlerin de bu makinanın düzgün çalışmasını sağlayan yağ olduğunu düşünün” diye anlatıyor.

"Makinaya iki bakmak gerek"

Ama tabii sadece ‘yağların’ var olması makinanın çalışması için yeterli değil. Prof. Westendorp’a göre, “Makinaya da iyi bakmak gerek. Makinayı yani vücudunuzu koruyup kollamazsanız çabuk bozulur. Sigara, alkol ve fazla kilolar makinayı bozar.”

Peki vücudunuza nasıl iyi bakacaksınız? Anti-Aging uzmanları bu soruyu “Doğru beslenme, spor ama aynı zamanda vitaminler ve hormon tedavileriyle” diye yanıtlıyor. Ne var ki vitamin hapları ve hormon tedavilerinin yarar mı yoksa zarar mı getirdikleri konusunda ciddi tartışmalar söz konusu.

Almanya’daki Münster Üniversitesi’nde görevli endokrinoji profösörü Eberhard Nieschlag’e göre “Anti-aging yöntemlerinin birçoğu bilimsel temellere dayanmıyor.Hatta Prof. Nieschlag, anti-aging yöntemlerinin birçoğunun para tuzakları olduklarını iddia edecek kadar da ileri gidiyor ve tıpkı Prof. Westendorp gibi, yaşlanma sürecinde kalıtım ve sağlıklı bir yaşam sürdürmenin önemine dikkat çekiyor.