1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ankara-Washington hattında dönüm noktası

Ayhan Simsek11 Eylül 2007

11 Eylül saldırıları Amerika Birleşik Devletleri - Türkiye ilişkilerini de etkiledi. Ancak Irak’ın işgali sonrası bu ülkede kaydedilen gelişmeler, Türkiye’de Amerikan aleyhtarlığını tırmandırdı.

https://p.dw.com/p/BecM
Türkiye'de ABD karşıtlarının sayısı artıyor.
Türkiye'de ABD karşıtlarının sayısı artıyor.Fotoğraf: AP

Alman Marshall Fonu’nun 2007 araştırmasına göre bugün Türkiye’de yüzde 83’lük bir kesim Amerikan Başkanı Bush’un politikalarına “tamamen karşı” olduğunu söylüyor. Türkiye’de Amerika’ya sempatiyle bakanların oranı ise yüzde 11’e gerilemiş durumda.

2001-2005 yılları arasında Türkiye’nin Washington Büyükelçisi olarak görev yapan Faruk Loğoğlu, Türk kamuoyunda Amerika’ya artan tepkilerin arkasında, Irak’taki PKK varlığına karşı adım atılmaması ve Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin statüsü konusundaki anlaşmazlıkların olduğunu söylüyor.

PKK hassasiyeti

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Başkanlığını yürüten emekli büyükelçi Loğoğlu’na göre, Türkiye kamuoyunun hassasiyet taşıdığı bu konularda adım atılması durumunda, Türk-Amerikan ilişkileri yeniden güçlü bir zeminde ilerleyebilir.

Türkiye ve Amerika arasında, “demokrasi ve özgürlükler” gibi temel değerler başta olmak üzere güçlü bağlar olduğunu söyleyen Loğoğlu, 11 Eylül’ün ilişkilere etkisi konusunda şunları söylüyor:

“11 Eylül saldırıları dünyayı her bakımdan, strateji ve güvenlik açısından da küçültmüştür. Türkiye-ABD ilişkileri üzerindeki etkisiyse, gerek Afganistan, gerek Irak’taki gelişmeler bağlamında, ABD için Türkiye çok önemli konumda, çok kilit konumda olan bir ülke haline gelmiştir. Tabii bu işin iyi tarafı. Tabii bir takım olumsuzluklar da olmuştur. Irak bağlamında ve PKK ile mücadele bağlamında.”

Washington “yeni düşman” yarattı

Uluslararası ilişkiler Profesörü Baskın Oran ise, Amerika’nın 11 Eylül saldırıları sonrasında izlediği dış politikaya ve Washington’un Türkiye’den beklentilerine eleştirel bakan isimlerden.

Profesör Oran, Soğuk Savaş sonrasında dünyanın tek süper gücü olan Amerika’nın “küresel hegemonyasını” devam ettirmek için, “yeni bir düşman” yarattığı ve 11 Eylül saldırılarının yarattığı şoktan yararlanmaya çalıştığını söylüyor. Ancak Oran’a göre Irak’ta yaşadığı yenilgi, Amerika’nın planlarına darbe vurdu.

“11 Eylül olayı ki, Amerika bütün dünya üzerindeki hegemonyasını katmenledirmek için girişmiştir. Amerikan devletinin bütün dünyada fevkalade dibe vurmasına yol açmıştır.”


AB’nin kilit rolü

Profesör Baskın Oran, 11 Eylül olayları ve Irak’ta yaşananların Türkiye’nin önemini artırdığı düşüncesine katılıyor. Ancak Oran, Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği konusunda farklı bir görüş öne sürüyor:

“ABD bu bölgede gittikçe artan bir biçimde Türkiye’ye muhtaç hale geldi. Fakat şimdi biz buna sevinecek miyiz? Asla...ABD’nin Türkiye’ye muhtaç hale gelmesi demek, devamlı suretle Türkiye’den bir şeyler istemesi demektir. Şu üssü kullanmama izin ver, şu toprakları kullanmama izin ver...Şimdi Türkiye’nin buna karşı koyacak gücü yok. Türkiye bu türden ABD isteklerine ancak ne zaman cevap verebilir...AB ile arasını düzelttiği takdirde. Ve tabi sonu olarak da AB’ye katıldığı takdirde.”