Amman'da İslamiyet masaya yatırılıyor
4 Temmuz 200511 Eylül, Taliban, El Kaide, Usame Bin Ladin, Ebu Musab el Zerkavi, Irak’taki intihar saldırıları… Medyanın, Avrupalı ve Amerikalılar’a, İslamiyet’le ilgili yansıttıkları bunlar. Ama nasıl Avrupalı ve Amerikalılar, İslam adına şiddet kullanımını yargılıyorlarsa, birçok Müslüman da aynı şekilde şiddeti onaylamıyor. Dünya Ticaret Merkezi’ne düzenlenen saldırının, Irak’taki rehinelerin öldürülmesinin, Sudan’daki vahşetin Kuran ile ilgisi olmadığını söylüyorlar.
Amman’da bugün başlayan ve üç gün sürecek olan Uluslararsı İslam Konferansı’nda, 140 din bilgini “Gerçek İslamiyet ve Modern Hayattaki Rolü“nü tartışacak. Kasım ayında, yine Amman’da benzer bir toplantı gerçekleştirilmişti. Ramazan ayına denk gelen toplantı vesilesiyle Ürdün’ün en yüksek kadısı ve Kral Abdullah’ın danışmanı Şeyh Tamimi etkileyici bir konuşma yapmıştı. Tamimi, hafızalara kazınan konuşmasında dini terörü ve militarizmi lanetlemişti.
Yanlış yorumlamalar nedeniyle gerçek İslamiyetin tehlikede olduğunu savunan Tamimi, İslamiyet’in barış ve hoşgörü dini olduğunu anlatmıştı. Tamimi’nin bu mesajı, yeryüzünde yaşayan 1.2 milyar Müslüman’a, ama aynı zamanda diğer dinlerin mensuplarına da yönelikti. Tamimi’nin konuşması, Uluslarası İslam Konferansı’nın özeti gibiydi.
Güneydoğu Asya’dan, Afrika’dan, Avrupa ve Amerika’dan din bilginleri için bir buluşma zemini oluşturan Uluslararası İslam Konferansı çeşitli başlıklar altında gerçekleştiriliyor: İslamiyet’in karşı karşıya kaldığı zorluklar, din dersleri, kötü imajın nasıl değiştirileceği, dinde insan hakları, İslam’da reform… Dolayısıyla Uluslararası İslam Konferası’nda, sadece İslam dünyasını değil, tüm insanlığı ilgilendiren meseleler ele alınıyor.