1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Altın rezervleri piyasaya sürülecek

Karl Zawadzky9 Mart 2004

Avrupa Merkez Bankası ile 14 milli merkez bankası arasında varılan anlaşmaya göre, merkez bankaları bundan böyle altın rezervlerinin daha büyük bölümünü piyasaya sürebilecekler.

https://p.dw.com/p/AbhC
Altın kasalarda yattığı için merkez bankalarına para kazandırmıyor
Altın kasalarda yattığı için merkez bankalarına para kazandırmıyorFotoğraf: AP

Altın efsanelere maledilmiş değerli bir metal. Değeri, miktarının az olması ama çok talep edilmesi sayesinde artıyor. Yeryüzündeki altının büyük bölümüyle alyans ve ziynet eşyası yapıldığı sanılır ama aslında altın külçeler halinde merkez bankalarının kasalarında yatar. Altın depolama yöntemi Amerikan dolarının değerinin bu değerli metale endekslendiği dönemlerden kalmadır. Bretton Woods sisteminin 1973 çökmesiyle para ile altın arasındaki sabit değer bağlantısı da tarihe karışmıştı.

Bu değerli metalin fiyatı arttığı dönemler dışında altın satmayan merkez bankaları para kazanmazlar, kârları kağıt üzerinde kalır. Bu nedenle dünyanın en büyük altın rezervine sahip 15 ülke 1999 yılında ellerindeki altını piyasa dengelerini sarsmayacak şekilde satmayı kararlaştırmışlardı.

Rezervler eritilecek

Eylül ayından itibaren Almanya Merkez Bankası da altın rezervlerini daha hızlı bir şekilde eritmeye başlayacak ve kazandığı parayla eğitim ve araştırmayı teşvik vakfını destekleyecek.

Almanya Merkez Bankası’nın tuğla büyüklüğünde 275 bin külçe altını var. Saf altından oluşan külçelerin ağırlığı 12 kilodan fazla. Bu külçelerden her birinin piyasa değeri 140 bin euroyu buluyor. Dünyanın en büyük ikinci altın rezervine sahip olan Almanya Merkez Bankası’nın kasalarında 46 milyar euro yatıyor. 1950 ve 60’ların cari ödemeler fazlası yıllarında stoklanan bu altının gerçek sahibi ise Almanlar.

Stoklar Amerikan Merkez Bankası'nda

Altının büyük bölümü Amerikan Merkez Bankası’nda stoklanıyor. Eskiden satılan külçe altınlar el arabalarıyla bir bankadan diğerine taşınırdı. Günümüzde altın yerinde kalıyor, sadece satış senetleri el değiştiriyor. Fransız altınının Amerikan Merkez Bankası’nda yatmasına Eski Fransa Cumhurbaşkanlarından Charles De Gaulle’ün gönlü razı olmamış ve Fransız altını yine Fransız atom denizaltılarıyla New York’tan Paris’e getirilmişti.

Aylardır değer kazanan altın kasalarda yattığı için merkez bankalarına para kazandırmıyor. Ama potansiyel kar marjı çok yüksek. Örneğin Alman Merkez Bankası bütün altınını piyasaya sürdüğü takdirde net 40 milyar euro kazanabilir. Ama bu teorik bir rakam. Merkez Bankası bütün rezervini satışa çıkardığı takdirde, altın fiyatı dibe vurur ve bankanın kârı sıfır olur. Altının değerli olması az alınıp az satılmasından kaynaklanıyor. Madenlerden yılda 2 500 ton altın çıkarılıyor. Altın piyasasında ise her yıl sadece 4 bin ton altın el değiştiriyor.

Arz talep dengesi bozulmayacak

Arz talep dengesinin bozulmaması için altının ölçülü miktarlarda elden çıkarılması şart. 1999 Anlaşması imzalandığında onsu yani 31 gramı 240 dolar eden altın günümüzde 420 dolardan alıcı buluyor. Almanya Merkez bankası yılda 120 ila 150 ton altın satmayı tasarlıyor. Tabii ons fiyatının düşmemesi şartıyla. Merkez Bankası alış ile satış fiyatları arasındaki farkı hazineye devretmek niyetinde değil. Merkez Bankası hükümetten bağımsız olduğu için Maliye Bakanı bankayı altın satmaya zorlayamıyor.

Altına talep artıyor

Piyasa şartları uygun. Altına talep artıyor. Rusya altın rezervini arttırmak istiyor. Dış ticaret fazlası elde eden Asya ülkeleri de dolara güvenmediklerinden ihracat gelirlerinin bir kısmını altına yatırıyorlar. Altın üreten ülkeler de fiyatların düşmemesi için piyasaya aynı zamanda alıcı olarak da çıkıyorlar. Kriz dönemlerinde altın fiyatlarının artması da efsaneler kahramanına ekstra değer kazandırıyor.