1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Altın Palmiye için geri sayım

Josef Schnelle21 Mayıs 2004

Cannes Film Festivali’ne katılan 56 filmin tümü neredeyse gösterildi. Ancak en çok ilgi çeken ise Amerikalı yönetmen Michael Moore’nin "Fahrenheit 9/11" adlı filmi oldu. Festivalde Altın Palmiye ödüllerini alanlar ise yarın belli oluyor. Josef Schnelle, DW için Cannes Film Festivali‘ni izliyor...

https://p.dw.com/p/AakF
Yönetmenliğini Michael Moore'nin yaptığı Fahrenheit 9/11 filmi büyük ilgi gördü...
Yönetmenliğini Michael Moore'nin yaptığı Fahrenheit 9/11 filmi büyük ilgi gördü...Fotoğraf: AP

Alman - Avusturya ortak yapımı olan ve Hans Weingartner‘in yönetmenliğini yaptığı ”Güzel Yıllar Geride Kaldı” adlı filmin yarışmaya katılması sürpriz olarak kabul ediliyordu. Fakat Lumiere Tiyatrosu‘nda, filmin ilk gösteriminin bitiminde ışıkların yanmasıyla seyircilerin filmi ayakta alkışlanması daha büyük bir sürpriz olarak kabul ediliyor. Filmin büyük beğeni kazanması özellikle Alman film otoritelerini sevindirdi. Çünkü geçen yıl yarışdışı gösterilen bir Alman filmini seyirciler ıslıklamış ve yuhalamıştı.

”Güzel Yıllar Geride Kaldı” adlı filmin konusu aslında çok basit. Berlinli üç genç, dünya üzerinde yaşanan sorunlardan bıkmış, küreselleşmeye ve eşitsizliğe karşı birşeyler yapma düşüncesindeler. Zenginlerin villalarına giriyor, fakat hiçbir şey çalmadan çıkıyorlar. Yaptıkları tek şey ise mobilyaların yerini değiştirmek ve evin bir köşesinde ”Güzel Yıllar Geride Kaldı” slogannını yazmak. Böylece bu insanlarda biraz olsun güvensizlik yaratmak istiyorlar.

Hans Weingartner yönetmenliğini filmde, hayal kırıklığına uğrayan bir kuşağın hissettiklerini göstermek istiyor. Weingartner, ”Filmin içeriğinde, benim filmdeki gençlerin yaşında olduğum sıralarda hissettiğim bıkkınlıkta var elbette. Bu hisleri şimdiki gençlerde de görüyorum. Onlarda da isyan etme duyguları var” şunları söylüyor. Dramatik ve komedi öğelerinin kullanıldığı filmde politik mesajlar da var.

"Fahrenheit 9/11"

Bu yıl, Cannes Film Festivali’nde aslında genel olarak politik filmler daha fazla ön plana çıkıyor. Bunlar arasında en ilgi çekeni ise Amerikalı yönetmen Michael Moore‘in belgesel filmi ”Fahrenheit 9/11” idi. ABD Başkanı George W. Bush’un Usame Bin Ladin’in ailesiyle ilişkilerini anlatan filmi görmek isteyenler salonu tıka basa doldurdu.

Tüm dünyada film dağıtım şirketleriyle anlaşması olan Moore, ABD’deki dağıtımı için de Disney’le işbirliği yapmıştı. Ancak daha sonra Disney yaptığı anlaşmadan geri çekildi. Fakat Moore filmini yine de başkanlık seçimlerinden önce Amerikan halkına sunmak istiyor. Her zamanki ataklığıyla Moore, yeni filmini politik bir film bombası olarak tanımlıyor:

"Sizler bugüne kadar görmediğiniz şeyler göreceksiniz. Bu zamana kadar duymadığınız bilgiler edineceksiniz. Filmin yarısında Irak Savaşı işleniyor. Ben Irak´a gizli kameraman sokmayı başardım. Kimisi Amerikan ordusuna dahildi, kimisi de değil. Ve Amerikan ordusu gerçekte Michael Moore‘nin film çektiğinden habersizdi.”

Yeni çekilen bölümler az gösteriliyor

Yeni çekilen bölümler ne kadar ilginç olsa da filmin küçük bir bölümünde gösteriliyor. Filmin büyük bir bölümünde Moore tanınmış haber görüntülerini

yan yana koyarak, kendi tarzıyla yorumluyor. Filmin içinde kanlı detaylar görmek mümkün ve Moore filmiyle politik bir değişime neden olmak istiyor. Michael Moore´un yeni filmi, önceki yıllarda Cannes´da ödül aldığı ”Bowling for Colombine” filminden daha dikkatle yapılmış ve daha zarif.