1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’nın doğusunda aşırı sağ tehlike

Ajanslar15 Eylül 2006

Almanya’nın Berlin ve Mecklenburg Vorpommern eyaletlerinde 17 Eylül’de yapılacak yerel seçimlerde, aşırı sağcıların oylarını arttırmasından endişe ediliyor. Aşırı sağcıların öncellikle ülkenin doğusundaki Mecklenburg Vorpommern Eyaleti’nden oylarını artırması olası...

https://p.dw.com/p/AZhl
Almanya'da aşırı sağcılara karşı protestolar düzenleniyor
Almanya'da aşırı sağcılara karşı protestolar düzenleniyorFotoğraf: picture-alliance/dpa

Almanya’nın Berlin ve Mecklenburg Vorpommern eyaletlerinde 17 Eylül’de yerel seçimler yapılacak. Seçim kampanyaları sırasında aşırı sağcıların saldırılarının gündeme gelmesi nedeniyle bu bölgeledeki seçim sonuçlarının ne olacağı merakla bekleniyor. Berlin’de Nasyonal Demokrat Parti’nin Senato’ya girmesi pek olası görünmese de aşırı sağcılar, en azından beldelerdeki meclislere girebilmek için yoğun bir propaganda kampanyası yürütüyor.

Kamuoyu yoklamaları, Mecklenburg Vorpommern’de ise aşırı sağcıların yüzde 7 civarında oy alabileceğini ortaya koyuyor. Bu da, aşırı sağcıların Saksonya’nın ardından bu eyalette de yüzde 5’lik barajı aşarak eyalet parlamentosuna girmesi anlamına geliyor.

İktidarı halihazırda Sol Parti ile paylaşan Sosyal Demokratlar ile rakibi Hristiyan Birlik Partisi’nin ise oy kaybına uğrayarak yüzde 30’da kalması bekleniyor. Sol Parti’nin de oy kaybetmesi, Yeşiller’in Nasyonal Demokrat Parti’nin gerisinde kalacağı, Hür Demokrat Parti’ nin ise aşırı sağcılarla aynı düzeyde oy alacağı tahmin ediliyor. Analistlerse, Mecklenburg Vorpommern’de aşırı sağcılar dışındaki partilerin olası oy kaybını, rakiplerin siyasi profillerinin birbirlerinden ayırt edilmemesine ve zıtlaşmadan kaçmasına bağlıyor.

İşsizlik sorunu

Eyaletin en büyük sorunu, kronikleşen işsizlik. Ancak ne sol ne merkez sağ partiler ne de liberaller bu konuda somut bir çözüm önerisi ortaya koyamıyor. Bu durumun da aşırı sağcılara, sempati kazandırdığı belirtiliyor.

Mecklenburg Vorpommern’in Sosyal Demokrat İçişleri Bakanı Gottfreid Timm’e göre, aşırı sağcılar uzun süredir halkın sempatisini toplamak için çalışıyor. Vatandaş girişimlerinde, öğrencilere ek ders verilen yerlerde, semtlerde düzenlenen panayır ve şenliklerde, futbol turnuvalarında aşırı sağcılar başı çekiyor. Ayrıca Mecklenburg Vorpommern’deki Nasyonal Demokratlar’ın eyalet parlamentosunda bulunan Aşağı Saksonya Eyaleti’ndeki yandaşlarından hem maddi yardım hem de personel desteği alıyor.

Seçim standlarına saldırı

Aşırı sağcılar oy toplamak için yasadışı yollara, şiddete başvurmaktan da geri durmuyor. Sadece Mecklenburg Vorpommern’den değil, Berlin’den de aşırı sağcıların diğer partilerin seçim standlarına saldırdığı haberleri geliyor.

Nasyonal Demokrat Parti yandaşlarının, seçim standlarını basarak seçim görevlilerini hırpaladığı, bilgi alan vatandaşları da ellerindeki broşürleri çöpe atmaya zorladığı kaydediliyor. Bazı seçim görevlilerinin yaralanarak hastaneye kaldırıldığı da gelen haberler arasında. Olayın failleri hakkında tutuklama emri çıkarılırken polis şikayetler üzerine seçim standları çevresindeki güvenlik önlemlerini arttırdı.

Partinin yasaklanması

Aşırı sağcıların saldırıları ile Nasyonal Demokrat Parti’ nin yasaklanması da gündeme geldi. Eski hükümetin bu yönde Federal Anayasa Mahkemesi’ nde açtığı dava, parti içine sokulan gizli servis ajanlarının ön saflarda yer aldığının anlaşılması üzerine düşmüştü. Hristiyan Demokratların Federal Meclis Grubu İçişleri Sözcüsü Hans –Peter Uhl mahkemeye bu yönde yeni bir başvuru yapmayı sakıncalı bulduğunu belirterek şunları söyledi:

“Nasyonal Demokratik Parti (NPD)’ yi yasaklamaya kalkışmak, yanlış bir yoldu. Eğer yasaklansaydı şu an durum daha da kötü olurdu. Rakip partilerin başvurusu üzerine bir partiyi yasaklamak, Almanlara has bir durum aslında. Bu, tarihi sebeplere dayanıyor. Diğer demokrasilerin, sadece aşırı durumlar için söz konusu olabilecek bu tür yollara başvurmadığını görüyoruz.”

Bilgilendirme kampanyaları

Genel eğilim de bir yasağın soruna çözüm olmayacağı yönünde. O nedenle siyasi partiler, sorunla halkı bilgilendirerek mücadele etmeye çalışıyor. Sosyal Demokratlar ile Sol Parti, Hristiyan Birlik partileri ile beraber, bir süre önce ortak girişim başlattı. Bu partiler eyalet parlamentosundan siyasi bir sinyal niteliğinde, “demokrasi ve hoş görü”ye vurgu yapan bir karar çıkarttı.

Sosyal Demokratlar ile Yeşiller ise okul bahçelerinde dağıtılan aşırı sağcı içerikli CD’ leri hoşgörü mesajı veren rock CD’ leri ile değiş tokuş ediyor. Ancak siyasi gözlemciler toplum bilincinde dönüşüm yaratmanın kuşaklar sürebileceği görüşünde. Bunun farkında olan siyasi partiler, ilk adım olarak seçmenlerini 17 Eylül’ de aşırı sağa karşı sandık başına çağırıyor.