Almanya’dan istikrara övgü

Almanya, bütün Avrupa Birliği ülkeleri gibi, Türkiye’deki seçimleri büyük bir dikkatle takip etti. Hristiyan Sosyal Birlik Partisi’nden Karl-Theodor zu Guttenberg, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin zaferini şöyle değerlendiriyor: ”AKP’nin belirgin bir fark ile seçimleri kazanması, aslında AKP’yi daha da güçlendiriyor. Aynı zamanda muhalefetin bir oy artışı oldu. Ancak bu gelişmeler karşısında iç siyaset, özellikle de cumhurbaşkanlığı seçimi konusu daha kolay bir hal almayacak.“

Avrupalılık hissine dikkat!

Karl-Theodor zu Guttenberg aynı zamanda Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkileri hakkında şunları söylüyor: „Avrupa Birliği yoluna eski liderler ile devam edeceğiz. Bu belli bir istikrar anlamına geliyor. Ancak Türkiye içerisinde Avrupa Birliği çoskusunun azaldığını da fark etmek lazım. Avrupa Birliği için ise, kesin olan müzakerelerin devam edeceği ve kriterlere bağlı kalınacağı. Almanya’nın da yaklaşımı bu yönde. Aşılması gereken engeller de elbette bulunuyor. Avrupalılık hissinin de günümüzde çok iyi bir konumda olmadığını da söylemek lazım.“

MHP kaygısı

Muhalefette bulunan Sol Parti’nin sözcüsü Ulla Jelpke ise, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin zaferi hakkında şunları söylüyor: „Türkiye ve özellikle de AKP için istikrarlı bir sonuç oldu. Ancak aynı zamanda AKP’nin tek başına cumhurbaşkanını seçemeyecek olmasına da seviniyorum. Kendine bir ortak bulması gerekecek. Bu bağlamda Kürtlerin en azından 23 milletvekili ile parlamentoda temsil edilecek olmasına özellikle seviniyorum. Güneydoğu çok büyük bir bölge. Bunun çok olumlu bir sonuç olduğunu düşünüyorum. Ancak, aşırı sağcı olan MHP’nin oyunun artmasını da olumsuz olarak değerlendiriyorum.“

“AB reformları açısından iyi”

Yeşiller Partisi’nden Angelika Beer ise, seçim sonuçlarının Avrupa Birliği reformları için iyi olacağına inanıyor ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy için bir cevap niteliğini taşıdığını düşünüyor: „Bu seçim sonuçları Sarkozy ve onun gibi düşünenler için, yani Türkiye’yi Avrupa Birliği dışında bırakmaya çalışanlar için, bir yenilgi anlamına geliyor. Çünkü bu seçim sonuçları reformların hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacak.“