Almanya’dan “güvenli yaşam“ programı
3 Ocak 2007
Federal Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble’nin Berlin’de kamuoyuna tanıttığı “Avrupa’da güvenli yaşam“ başlıklı programın temelini, Birlik içindeki güvenlik birimlerinin daha etkin işbirliği yapması oluşturuyor. Uluslararası terör ve suç şebekeleriyle mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için Avrupa Polis Teşkilatı EURORPOL’ün daha da güçlendirilmesinin şart olduğu belirtilen programda, teşkilatın daha geniş yetkilerle donatılması gereğinin de altı çiziliyor.
Bununla birlikte EUROPOL Konvansiyonu’nun, AB’nin hukuk müktesebatına dahil edilmesi gerektiğine de vurgu yapılıyor. Herşeyin silbaştan ele alınması gibi bir niyetlerinin olmadığını ifade eden Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble, sadece var olan güvenlik mekanizmasının daha iyi işlemesi için atılması gereken adımlara dikkat çektiklerini söyledi.
Pasaportlara parmak izi
Avrupa'da güvenliğin sağlanabilmesi için pasaportlarda parmak izi bulundurulmasını da savunan Schäuble, bu uygulamayı üçüncü dünya ülkelerinin de başlatmaları için çaba harcayacaklarını kaydetti. Olası terör olaylarını önlemek amacıyla gerektiği takdirde kaçırılan yolcu uçaklarının düşürülebilmesi için de anayasada değişiklik yapılmasının gerektiğini kaydeden Wolfgang Schäuble, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güvenliği tehdit edici şeklide bir uçağın, örneğin bir nükleer santrale yaklaşması durumunda devlet olarak ’evet, bunun tehlikeli olduğunu ve korkunç sonuçlara yolaçabileceğini biliyoruz ama ne yazık ki yasalar karşısında elimiz kolumuz bağlı, bu yüzden de müdahele edemeyiz’ şeklinde bir tavır takınamayız ki!“
Kaçak göçle mücadele
Yasadışı göçle mücadele etmek amacıyla Avrupa'ya yönelik yoğun göçün yaşandığı Afrika ve Ortadoğu ülkeleriyle de işbirliğini artırmak istediklerini ifade eden Federal Alman İçişleri Bakanı, terörizme karşı mücadele kapsamında Avrupa'da ortak bir enformasyon sisteminin de oluşturulmasının gerekliliğine dikkat çekti.
Schäuble ayrıca, Almanya'da 1990'lı yıllarda yaşanan yoğun göçten kaynaklanan bazı sorunların olduğunu, ancak günümüzde Almanya'ya yönelik göçün diğer Avrupa ülkelerine göre daha az olduğunu belirterek, göç konusunda bir kota belirlemeye şimdilik gerek olmadığını sözlerine ekledi. Federal İçişleri Bakanı, Avrupa'da göç ve kültürler arası diyalog konularında daha fazla işbirliği yapılması gerektiğine de vurgu yaptı.