Çalkalanan Arap dünyasına Almanya'dan yardım gelecek

Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Arap dünyasında kaydedilen gelişmeleri tarihi bir dönüm noktası olarak nitelendirdi, ancak özgürlük mücadelesinde zafere ulaşıldığını söylemek için henüz çok erken olduğunu belirtti. "Eski güç odakları birçok yerde hala bu gücü ellerinde tutuyorlar, para ve nüfuza sahipler. Siyasi gelişme için gelecek altı ay belirleyici olacak" diyen Westerwelle "Fakat tarihin çarkları geriye döndürülemez. Sonuçta bu silkiniş hareketinin başarıya ulaşacağından eminim.” şeklinde konuştu.

Almanya'dan bölgeye 100 milyon Euro

Federal Meclis’e seslenen Dışişleri Bakanı, Federal Hükümet’in de bu konuda üzerine düşeni yapacağını söyledi ve Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da planlanan işbirlikleri için Federal Meclis’ten önümüzdeki iki yıl zarfında toplam 100 milyon Euro verilmesine yeşil ışık yakmasını isteyeceklerini belirtti. Bakan, bu meblağın 40 milyonunun söz konusu ülkelerdeki okul ve üniversiteler ile ortaklıklar ve burs programları için kullanmayı hedeflediklerini kaydetti.

Libya'da uçuş yasağı Arap Birliği'nin işi

Federal Meclis’teki tartışmaların en ağırlıklı konusu ise Libya’daki son durum oldu. Kaddafi rejiminin birlikleri ilerlemeye devam ederken, isyancılar geriliyor. Libya hava sahasının uçuşa kapatılması yönünde Arap Birliği'nin dile getirdiği talep, Federal Hükümet ve parlamenterlerin büyük çoğunluğu tarafından reddediliyor. Hristiyan Demokrat Birlik dışişleri sözcüsü Andreas Schockenhoff, uçuş yasağı istiyorlarsa Arap Birliği’nin bunu kendi imkânlarıyla gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi.

Schockenhoff, "Burada iş özellikle Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne düşüyor, zira bu ülkeler modern silahlarla donanmış hava kuvvetleri de dâhil olmak üzere gereken askeri imkânlara sahipler.” dedi.

Almanya savaşa taraf olmayacak

Dışişleri Bakanı Westerwelle, Alman ordusunun Libya’da savaşa taraf olmayacağını vurguladı. Bakan, Almanya’nın asıl Kaddafi’ye yönelik daha sert yaptırımların, örneğin BM Güvenlik Konseyi’nde kararlaştırılması için çaba sarf edeceğini belirtti. "Kaddafi rejimine para akışını mümkün olduğu kadar kesmek istiyoruz" diyen Westerwelle "Bu rejimin icraatını ve kendi halkına yönelik savaşını engellemek istiyoruz.” şeklinde konuştu.

Petrol, Kaddafi'nin kasasını dolduruyor

Yeşiller Partisi’nden Frithjof Schmidt ise, petrol ve doğalgaz alımı konusunda uygulanabilecek yaptırımlarla bunun aslında çoktan yapılmış olması gerektiğini kaydetti. Libya petrolü alan ya da satan şirketlere karşı hala bir engelleme olmadığını, hala bu şirketlerin sıralandığı bir listenin bulunmadığını söyleyen Yeşil politikacı, "Petrol geliri hala Libya’ya akarak, Kaddafi’nin savaş kasasını dolduruyor. Bu durum bir skandal ve derhal sona ermeli” dedi.

Alman politikacılardan özeleştiri

Arap dünyasındaki çalkantılar üzerine yapılan tartışmalarda, Alman politikacılar özeleştiride de bulundular ve son yıllarda Almanya’nın totaliter rejimlere yönelik fazlasıyla dostane davrandığını ve bunun arkasında ticari ilişkilerin bulunduğunu hatırlattılar. Sol Parti’den Wolfgang Gehrcke de, Almanya’nın bölgeye yaptığı silah satışını eleştirdi ve "Şimdi Bahreyn’de göstericilere karşı kullanılan silahların bir kısmı Alman yapımı ve Almanya’dan bu ülkeye satıldı. Buna devam edecek miyiz? Bence bu sorunun tek bir cevabı var: derhal son verin!" şeklinde konuştu.

Bahreyn'de ulusal diyalog çağrısı

Dışişleri Bakanı Westerwelle, Bahreyn Krallığı’ndaki gelişmelerden endişe duyduğunu dile getirdi. Bahreyn’in Sünni kraliyet ailesi, nüfusun çoğunluğunu oluşturan Şiilerin isyanıyla baş edemeyince Sünni komşularından birliklere sınırlarını açtı, göstericilere karşı da şiddet kullanıyor. Westerwelle, şiddetin tırmanmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirterek yönetim ile muhalefet arasında ulusal bir diyalog ortamının oluşmasını istedi. Dışişleri Bakanlığı ise, Alman vatandaşlarına Bahreyn’i terk etmeleri tavsiyesinde bulundu.

© Deutsche Welle Türkçe

Nina Werkhäuser / Çeviren: Aydın Üstünel

Editör: Çelik Akpınar