1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da yabancı düşmanlığı uyarısı

Seda Serdar18 Ocak 2008

Almanya’da göçmenlerle ilgili tartışmanın yabancı düşmanlığı boyutları kazanması tepki topluyor. “Almanya için 10 kişi” başlıklı bir kitap hazırlayan yazar Mely Kıyak, toplumu olumsuz söylemlerden uzak durmaya çağırıyor.

https://p.dw.com/p/CtEY
Almanya'da Alman pasaportu olanlar bile halen Alman kabul edilmiyor
Almanya'da Alman pasaportu olanlar bile halen Alman kabul edilmiyorFotoğraf: picture-alliance / dpa

Gazeteci/yazar Mely Kıyak, “Almanya için 10 kişi” adlı kitabı ile Almanya’da yaşayan Türk kökenli siyasetçiler ile yaptıkları çalışmalar ve Almanya gündemindeki konuları görüştü. Her siyasi partinin temsil edildiği kitapta entegrasyon sorunu Kıyak’ın ağırlık verdiği noktalardan biriydi. Entegrasyon sorunu, özellikle Alman siyasilerinin son günlerde dilinden düşmek bilmiyor. Berlin’de yaşayan Mely Kıyak, tartışmaları değerlendirdi.


Ürkütücü kampanya

Hessen Eyaleti seçim kampanyasında yabancı kökenli gençlerin diğerlerine nazaran daha fazla şiddet eğilimli olduğu söyleyen Eyalet Başkanı Roland Koch, ülkede ciddi tartışmaların yaşanmasına yol açtı. Tüm göçmenlerin pür dikkat izlediği tartışmayı yakından takip eden gazeteci-yazar Mely Kıyak çok tehlikeli bir nokta saptadığını söylüyor: “Hessen’daki seçim kampanyası çok ürkütücü bulduğum bir şeyi bana gösterdi. Roland Koch’un seçim kampanyasında kullandığı söylemlerin Alman gazetesinde yabancı düşmanı olarak yazılması için iki hafta zamanın geçmesi gerekti. Bu beni çok düşündürdü. Çünkü Roland Koch’u yabacılar ve şiddet hakkında konuşurken bir dakika bile dinleyen her göçmen, onun çizgisinin ne olduğunu rahatlıkla görebilir.”


”Pasaportu var, ama Alman değil”

Gazeteci/yazar Mely Kıyak'a göre artık Alman sayılmak için Alman pasaportu bile yeterli değil
Gazeteci/yazar Mely Kıyak'a göre artık Alman sayılmak için Alman pasaportu bile yeterli değilFotoğraf: picture-alliance/dpa

Bununla birlikte Kıyak aslında tartışmanın başka bir düzeyde yapılması gerektiğine inanıyor: “Bu tartışmalarda beni rahatsız eden ve tamamen konu dışı bırakılan diğer bir nokta da, kimsenin tanımlayamadığı bir kelimeden bahsediyoruz. Tanımlanmayan kimin suçlu statüsünde olduğu değil, kimin yabancı olduğu. Doğrusunu isterseniz, kimden bahsettiklerini ben bilmiyorum. İkinci misafir işçi neslinden mi bahsediyorlar yoksa üçüncü göçmen neslinden mi? Bu insanlar yabancı değil. Tartışma o kadar ileri gidiyor ki Alman kökenli olan ve olmayanlardan bahseder hale geldik. Alman pasaportu olanlar bile halen Alman kabul edilmiyor. İşte bu konunun tartışılması beni çok mutlu edecek.”

”Entegre oldun mu?”

“Almanya için 10 kişi” adlı kitabında, röportaj yaptığı siyasetçilerden biri de Sosyal Demokrat Lale Akgün. Akgün ile görüşmeye giderken kendi kendine ve daha sonra da Akgün’e sorduğu entegre oldum mu ben sorusuna aslında psikoloji okumuş olan siyasetçiden aldığı cevabı gülümseyerek anlatıyor: “Lale Akgün’e; Almanca konuşuyorum ve kendi paramı kazanıyorum. Entegre olduğumu düşünüyor musunuz? O da bana, peki siz entegre olduğunuzu düşünüyor musunuz, dedi. Bu bana çok ilginç geldi. Bunun üzerine, aslında başkasının ne düşündüğünden ziyade benim bu konuda ne düşündüğümün önemli olduğunu fark ettim. Ama ben yine Lale Akgün’e bu ülkede bir insanın entegre olup olmadığını nasıl anlayabiliriz dedim. O da harika bir cevap verdi ve şunu söyledi: bir insan çocuklarını okula gönderdiğinde ve vergi ödediğinde entegre olmuş demektir.”

Kitapta görüşlerine başvurulan isimlerden biride Sosyal Demokrat Partili Milletvekili Dr.Lale Akgün
Kitapta görüşlerine başvurulan isimlerden biride Sosyal Demokrat Partili Milletvekili Dr.Lale AkgünFotoğraf: SPD

Gazeteci-yazar Mely Kıyak Berlin’deki bürosunda entegrasyon konusundaki çalışmalarına devam ediyor. Almanya için 10 kişi kitabını hazırlarken siyasetçiler ile yaptığı görüşmelerden çok fazla şey öğrendiğini söyleyen Kıyak, yeni bir kitap için de şimdiden çalışmalarına başladığını belirtiyor.