1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da “okulda şiddet“ tartışması

Silke Mehring / Berlin31 Mart 2006

Türkiye’deki “okullarda şiddet“ tartışması Almanya’ya da sıçradı. Berlin’de yabancıların en yoğun yaşadığı Neukölln semtindeki bir orta öğretim okulunun öğretmenleri, şiddet olaylarının önüne geçilmesi için polise başvurunca, dersler polis gözetimi altında yapıldı…

https://p.dw.com/p/Aa8N
Öğretmenlerin şikayeti üzerine Berlin'deki okul polis kordonuna alındı
Öğretmenlerin şikayeti üzerine Berlin'deki okul polis kordonuna alındıFotoğraf: picture-alliance / dpa/dpaweb

Berlin’in Neukölln ilçesindeki Rütli orta öğrenim okulunda şiddet, eğitim-öğretim hayatının neredeyse olağan hale gelen bir parçası haline gelmiş durumda. Şiddet olaylarının önüne geçemeyen öğrenmenler ise çareyi toplu olarak polise başvurmakta buldular. Bu “imdat çağrısına“ kayıtsız kalmayan Berlin Emniyeti, bu sabah saatlerinde okul içinde ve çevresinde kalabalık bir polis ekibi görevlendirdi. Böylece Almanya tarihinde ilk kez bir okulda polis gözetimi altında ders yapıldı.

Bu olay, eğitim sistemine yönelik eleştirilerin yanı sıra Almanya’daki yabancıların topluma uyumuyla iglili tartışmaların da yeniden alevlenmesine neden oldu. Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin iç politika uzmanı Wolfgang Bosbach, özellikle “yabancı kökenli öğrencilerin çoğunlukta olduğu okullarda artan şiddet olaylarının, uyum politikasında köklü değişiklikler yapılmasının kaçınılmaz olduğunu açık bir şekilde gözler önüne serdiğini“ savundu.

Uyum sorunu

Okullardaki şiddet dalgasını, bölgede çoğunluğu Arap olan göçmen aile çocuklarının oranın fazla oluşuna bağlayan Neukölln İlçesi’nin Belediye Başkanı Heinz Buschkowsky ise bu bölgelerde ciddi sorunlar yaşadıklarını söylüyor. “Gençlerin çoğu bizim değerlerimize aykırı bir terbiye ile yetişiyor“ diyen Buschkowsky sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Çünkü yabancı kökenli ailer, hala kendi memleketlerindeki, köylerindeki geleneksel yaşam tarzlarını burada da sürdürüyorlar. Gençler ise bu değerlerin büyük bir bölümünü reddetmekle birlikte, önlerinde yeni hedefler, yeni değerler göremiyor. Böyle olunca da sokaklardaki değer yargılarını benimsiyorlar. Sokaklarda ise güçlü olanın hükmü geçerli.“

Öğretmenler de polise yazdıkları dilekçede bu duruma vurgu yapıyorlar: Okuldaki yabancı kökenli öğrencilerin oranının yüzde 83,2 olduğu belirtilen dilekçede, topluma uyum sağlamakta güçlük çeken gençlerin şiddete yöneldiği, öğretmenlerin de bu durum karşısında biçare kaldığı ifade ediliyor. Cuma sabahı polis kordonu altına yapılan eğitim-öğretim, belki şiddet olaylarını bir günlüğüne durdurmayı başardı.

Güçlü olan gözde oluyor

Özellikle erkek öğrencilerin, bıçak ve kasatura gibi kesici - delici aletlerle okula gelmeyi alışkanlık hale getirdikleri okulda, öğrenimin neredeyse imkansız hale geldiği belirtiliyor. Bir kız öğrencinin okulda yaşanan manzarayı şöyle aktarıyor: “Öğrenciler daha doğrusu erkek öğrenciler, olay çıkarınca çok ’cool’ olduklarını düşünüyorlar. Bu nedenle de sürekli aralarında kavga çıkıyor, birbirlerine karşı güç kullanıyorlar. Sonuçta en güçlü kimse, en gözde erkek de o oluyor.“

Okul yönetimi ve öğretmenler ise tüm çabalarına rağmen bu durumu düzeltmeyi başaramamışlar. Son altı ayda öğrencilerden ziyade okulda görevli öğretmenler hastalanıyor. Buna okul müdürü de dahil. Altı aydır raporlu olan müdür, rapor süresinin sonunda ise emekliliğini isteyeceğini açıkladı.

Yaz tatiline kadar okula vekaleten bir müdür atayan Berlin Eğitim Senatörlüğü ise bunun kalıcı ve yeterli bir önlem olmayacağının farkında. Aylarca rapor alan öğretmenlerden dolayı boş geçen dersler, şiddet olaylarını daha da körüklüyor. Olayların içinden çıkamayan öğretmenler, sonunda Berlin Emniyeti’ne bir şikayet dilekçesi yazıp, polisin müdahele etmesini talep ettiler.