1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da nükleer atık protestosu

Ayşe Tekin/DW13 Kasım 2006

Gorleben kentindeki depoya nükleer atıklar sevkedilirken Almanya'daki çevreci gruplar prostesto gösterileri düzenledi. Ancak göstericilerin sevkiyatı engelleme çabaları sonuçsuz kaldı.

https://p.dw.com/p/AaKL
58 saat süren nakliyat sırasında polislerle göstericiler kovalamaca oynadı.
58 saat süren nakliyat sırasında polislerle göstericiler kovalamaca oynadı.Fotoğraf: AP

Dünya iklimindeki ısınma nedeniyle nükleer enerjinin ikinci baharını yaşadığı şu günlerde Almanya’daki nükleer enerji karşıtları da eylemde. Hafta sonunda Almanya’da ‘10. Castor nakliyatı’ gerçekleşti. Almanya’nın tek nükleer atık deposu Gorleben’a Fransa’dan gelen nükleer atıklar sevkedildi. Nükleer atıkların konulduğu castor konteynerlerinin adı ile anılan nakliyat, çevrcilerin protesto gösterileri düzenlemesine neden oldu. 58 saat süren nükliyat sırasında polislerle göstericiler kovalamaca oynadı.

Bu yılki eylemlerin “Castor’u gülümseyerek durdur” sloganına uygun olarak, yaklaşık beş bin kişilik göstericilerin bir kısmı palyaço kılığına girmişti. Gösteriler Gorleben’a yaklaşık üç kilometre uzaklıktaki alanda yoğunlaştı. Sonunda castor konteynerleri yerine ulaştı , ama gecikmeli olarak. Polisin eşliğindeki tren son elli kilometreyi 4,5 saattte alabildi. Alman Yeşiller partisinden de bazı milletvekilleri gösterilere katıldı.

80'lere çevreciler damgasını vurdu

Almanya nükleer enerji karşıtlarının başarıları tartışılamaz. Nükleer enerji tesislerinin yapımına karşı gösteriler 80’li yılların başındaki en büyük sosyal hareketini oluşturmuştu. Bazı tesisler nükleer enerji karşıtlarının açtıkları davalar sonucu devreye sokulmadan kapatıldı. Çernobil kazası ile birlikte, nükleer enerji karşıtlarına çevre bilinci gelişen geniş kesimler de katıldı, çünkü kazası ile nükleer enerjinin tehlikeleri açığa çıktı.

Her ne kadar Almanya’daki teknolojinin farklı ve benzer kazaların yaşanmasının uzak bir olasılık olduğu iddia edilse de tartışmalar Bu konudaki tantışma sürüyor. Örneğin bugün, Çernobil felaketinden 20 yıl sonra bile, Almanya’da Çernobil kazasından hemen sonra en çok yağış alan Bavyera eyaletindeki ormanlık alanlarda yetişen mantarların yenmesi yasak. Sonunda Almanya, Sosyal Demokrat Parti-Yeşiller koalisyonu zamanında uzun vadede nükleer enerjiden vazgeçme kararı aldı. 2000 yılında varılan uzlaşma, yeni nükleer tesisi inşa edilmemesi ve eskilerin kullanım süresi bittiğinde devre dışı bırakılmasını öngörüyordu. Ama nükleer atıkların ne yapılacağı sorununa çözüm getirilmedi. Gorleben’daki tesis bir başka çözüm bulanana kadar ara depo olarak düşünülmüştü. Nükleer enerji karşıtları, özellikle de Gorleben ve çevresinde yaşayanlar şimdi, bu tesisin sürekli olarak depoolarak kullanılmasından endişe ediyor.

Avrupa'da iki tesis

Almanya’daki nükleer enerji tesislerinden çıkan kullanılmış yakıt çubukları, uranyumun zenginleştirilmesi amacıyla Avrupa’daki iki tesisden biri olan Fransa’daki La Hague Yeniden Zenginleştirme Tesisi’ne gönderiliyor. Bu süreçten sonra zenginleştirilen çubuklar tesislere, geride kalan atıklar ise depolanmak üzere Almanya’ya geri gönderiliyor. Bu geri gönderilme işlemi Castor firmasının ürettiği iç içe geçmiş iki silindirden oluşan, özel konteynerlerde gerçekleşiyor. Son nakliyatla birlikte Gorleben’a gönderelin Castor konteynerlerinin sayısı 80’i buldu. Gorleben’daki depo 140 konteyner alacak kadar kapasiteye sahip.

Nükleer enerji yasasına göre enerji tesisleri özel şirketler tarafından işletilse de çıkan radyoaktif atıkların çevre ve insan süağlığına zarar vermeyecek şekilde korunmasından hükümet sorumlu. Şimdiye kadar çıkan 100 bin metreküp atık depolanmayı bekliyor. Bunun son nükleer enerji tesisinin devreden çıkarılacağı 2030 yılına kadar 280 bin metreküpü bulması gerekiyor. Peki bu atıklar nereye konulacak? Berlin hükümeti, birleşmeden sonra Demokratik Alman Cumhuriyeti’nuin nükleer atıklarını depoladığı Morsleben’daki nükleer atık deposunun kullanılmasına izin vermişti. Ancak yeraltındaki bu depo, çökme tehlikesi ortaya çıkınca kapatıldı. Şimdi geri kalan atıklar için radyoaktif sızıntıların yeryüzüne çıkmasına meydan vermeyecek derinlikte yer aranıyor.