1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

150310 Arbeitslose Debatte

15 Mart 2010

Almanya’da işsizlik yardımından yararlananlar, son zamanlarda, çalışmaktan kaçındıkları ya da devlet parasıyla çalışmadan yaşadıkları yönündeki eleştirilere maruz kalıyorlar. Peki işsizler bu konuda ne düşünüyor?

https://p.dw.com/p/MTE6
Fotoğraf: dpa

Almanya'da işsizlik yardımından yararlananlar, kendilerine önerildiği takdirde, kamu yararına düşük ücretle çalışmayı içeren ve “1 Euro’luk iş” olarak adlandırılan işleri kabul etmek zorundalar. Bunlar, örneğin sokakların temizlenmesi ve benzeri diğer işler olabiliyor. Bazı politikacılar, çoğu işsizin rahatına bakıp, ek işlerden kaçındığına inanıyor. Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Guido Westerwelle birkaç hafta önce, Almanya’da kara kışın hâkim olduğu günlerde, işsizlik yardımından yararlananların, karları temizlemekle görevlendirilmesini önermişti. Birkaç hafta sonra da Sosyal Demokrat Partili politikacı Hannelore Kraft’in aklına benzer bir fikir geldi. Kraft, uzun süredir işsiz olanların, huzurevlerinde yaşlılara kitap okuyabileceklerini ya da sokakları süpürebileceklerini söyledi. Köln’ün Vingst semtinde devletten işsizlik parası alanlar bunu zaten yapıyor. Bahçe işlerinde çalışarak ek birkaç Euro kazanıyorlar.

Peter Zimmermann, bu haktan yararlanan biri olarak kendini gayet rahat hissediyor. Köln’ün Vingst semtindeki cemaat merkezinde “1 Euro’luk iş” olarak adlandırılan işlerde çalışan Zimmermann, tembellik yapmadığını söylüyor:

“Hayır, hayır, burada yapacak bir işim olmasaydı da yapacak başka şeyler bulurdum, etrafı süpürür ya da karları temizlerdim. Her türlü işi kabul ederdim. Hemen her işi yaptım. Marangozluk eğitimi aldığım halde, merdiven dahi süpürdüm.“

1 Euro'luk işlerle geçimlerini sağlıyorlar

Zimmermann ve meslektaşları, Köln’de bahçe işleriyle uğraşıyor. Geçen günlerde, 50 bin nergis çiçeği ekip, çiçek ekilecek yerleri hazır hale getirmiş ve ağaçları budamışlar. Günde sekiz saat çalışan Zimmermann ve arkadaşları, buna ilaveten ayda 150 Euro işsizlik parası alıyorlar. İşini zevkle yapan Zimmermann, kazandığı parayla geçimini sağlıyor. 58 yaşındaki Kölnlü, pek çok politikacının işsizlik parasını tartışmasını da iyi bir gelişme olarak değerlendiriyor:

“Kar temizlemenin hiç de kötü bir fikir olmadığı kanaatindeyim. Özellikle gençler için. Burada işsizlik parasından yararlanmak için saatte 1 Euro’ya çalışanları görüyorum. Ama hepimiz 40’ın üzerindeyiz. 20 ya da 30’lu yaşlardakiler çok nadir.“

Gençlere eleştiri

Cemaat merkezinde çalışanların çoğu gerçekten de 50’li yaşlarda ve işlerini çalışma hayatlarının tam da sonunda kaybetmişler. Örneğin Zimmermann, onlarca yıl çalıştığı işinden 53 yaşında çıkarılmış. Daha sonra düzenli bir iş bulamamış. O zamandan beri işsizleri çalışmaya özendirmek için yaratılan saat başı 1 Euro’luk işlerle, hayatını idame ettirmeye çalışıyor.

Onun durumunda olan diğer yaşlılar da, asıl boştaki gençlerin iş aramadıklarını düşünüyor. Günther Wagner de aynı görüşte:

“Federal İstihdam Dairesi’nden de yaşlıların daha güvenilir olduğunu ve bu nedenle öncelikli olarak görevlendirildiklerini işitiyoruz. Ancak gençlerin de iş bulmasına yardımcı olunmalı. Sonuçta geleceğimiz biz yaşlılara değil, gençlere bağlı.“

Bunlar kişisel görüşler. Federal İstihdam Dairesi'nin verilerine göre, yasanın suistimal edilme oranı yüzde 2’yi bile bulmuyor. Yasayı kötüye kullananların yaşları da bilinmiyor. Ancak Hür Demokrat Parti Başkanı Guido Westerwelle, “çalışabilen herkes çalışmalıdır” derken, şüphesiz bu gençleri göz önünde bulunduruyor. Federal İstihdam Dairesi, önerilen işi kabul etmeyenlerin işsizlik parasını da azaltabiliyor.

"Talepler işsizleri baskı altına sokuyor"

İşsizlik parası yasasından yararlananların düşük ücretli iş bulmalarına yardım eden rahip Franz Meurer, son dönemlerdeki taleplerin işsizlileri daha fazla baskı altına soktuğu görüşünde:

“Herkes çalışmak ister ancak kimse buna zorlanmamalı. Burada işsizlik yasasından yararlanan pek çok kişi var. Bize katılıyorlar ve teşvikler sona erdiğinde de fahri çalışıyorlar. Neden? Toplumun saygın bireyleri olmak istedikleri için.“


© Deutsche Welle Türkçe


Manfred Götzke / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay