1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da evlilikler ve doğumlar geriliyor!

Karl Zawadzky / DW16 Ağustos 2006

Almanya’da her yıl daha az doğum oluyor. 2005’te 686 bin çocuk dünyaya geldi. Böylece doğumlar bir yıl öncesine kıyasla %3 oranında gerilemiş oldu. Ülkede ölümler de artarken, evlilikler de gerileme yaşanıyor. 2005’te sadece 388 bin çift dünya evine girdi. 1990 yılında ise 516 bin nikah kıyılmıştı. DW’den Karl Zawadzky’nin yorumu:

https://p.dw.com/p/AZoc

“Geçen yıl Almanya’da daha az nikah kıyıldı, daha az çocuk doğdu ve son yolculuğuna uğrananların sayısı da 2004’tekinden fazla oldu. Birkaç istisna dışında 1990’dan bu yana Almanya’nın nüfusu azalıyor. Geçen yıl doğumlarla ölümler arasındaki makas daha da açıldı. Çarpıcı bir diğer nokta da Almanya nüfusunun yaşlanmakta oluşu. Çünkü son 15 yılda doğumlardaki düşüş ölüm vakalarındaki azalıştan çok daha fazla oldu.

Bunun sonucunda da Almanya’nın ekonomik bakımdan faal nüfusu daralıyor, bakıma muhtaç yaşlılar ise artıyor. Bu, Almanya’nın en önemli meselelerinden biri. Emeklilik, bakım ve sağlık sigortaları ile devlet bütçesi üzerindeki yük ağırlaşıyor. Nüfus ve istihdama bağlı olarak sigorta gelirleri azalırken, sağlık ve bakım sigortası giderleri nüfusun yaşlanmasından dolayı artıyor. Sosyal devlet mekanizmasındaki yapısal bozukluk ancak yıllar sonra ülke nüfusunun daha düşük bir seviyede dengelenmesiyle giderilebilir. Ama bunun için zamana ihtiyaç olacak.

Bu problemin çözümünde kamu borçlanmasının hissedilir şekilde azaltılması önemli rol oynayacaktır. Çünkü şimdiki kuşaklar, sayıca daha zayıf düşecek olan gelecekteki nesillerin kesesinden yemektedir. Genç nesillerin önüne borçlar dağ gibi yığılırsa Almanya batmaktan kurtulamaz ve son yıllarda olduğu gibi bu ülkeyi terkedenlerin sayısı daha da artar. Göç özel promlere çözüm bulmaya yarayabilir, ama toplumun sorunlarına çare olamaz.

Almanya’daki ölümlerin azalması sevindirici bir gelişme, tabii. Bunun nedeleri tıptaki ilerleme ve yaşlı kuşakların daha sağlıklı olmaları. Endişe verici bir diğer gelişmme de evliliklerdeki azalma. Bunun otomatik sonucu olarak doğumlar da azalıyor. Anlaşılan, genç nesiller geleceğe ve hayat boyu karınlarını doyurabilecekleri bir mesleğe sahip olabileceklerine güvenemiyor.

İşveren, temel çıkarlarına ters düşmesine rağmen, istihdamı arttırmaktan korkuyor. Çünkü Almanya’nın kalifiye eleman sıkıntısı önümüzdeki yıllarda daha da büyüyecek.

Bütün bunların ışığında atılması elzem olan adımlar şunlar: Devlet kamu bütçelerine çeki düzen vermeli, kemerleri sıkmak anlamına da gelse, tavizsiz konsolidasyon politikası uygulamalıdır. Özel sektör ise orta vadede muhtaç olacağı kalifiye eleman potansiyelini arttırmak için bugünün gençlerine mesleki eğitim imkanları sunmalıdır. Geençlere ise asdece şu tavsiyede bulunulabilir: Kendine güven! Aile kurmak, saadet ve selametin anahtarıdır.”