1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da cinsellik eğitimi tartışması

29 Eylül 2009

Almanya'da bazı veliler, okullarda cinsel bilgiler dersi verilmesine karşı çıkıyor. Özellikle de muhafazakâr Müslüman ve Hristiyan aileler... Ancak Almanya'da bu derslere katılmak mecburi.

https://p.dw.com/p/JtbU
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Din özgürlüğü mü daha önemli yoksa gençlerin eğitimi mi sorusu Alman okullarındaki öğretmenleri sürekli meşgul ediyor. Radikal Hristiyanlar, evrim teorisi yerine, yaradılış hikâyesinin anlatılmasını isterken, bazı Müslüman veliler yüzme derslerini, inançlarının çiğnenmesi olarak görüyor. Kısa bir süre önce, Protestanlığa bağlı Baptist bir aile, dini inançlarını gerekçe göstererek, çocuklarını cinsel bilgiler dersine göndermek istememişti. Karlsruhe kentindeki Yüksek Mahkeme, ailenin bu yöndeki başvurusunu reddetti.

Sexualkundeunterricht an der Berliner Lessing-Oberschule
Lessing Ortaokulu'ndaki cinsel bilgiler dersinden Melanie Stark sorumlu.Fotoğraf: Aygül Cizmecioglu

Okulda cinsel bilgiler dersi

Berlin’deki Lessing Ortaokulu’nun altıncı sınıfındayız. Matematik formülleri ya da dilbilgisi kuralları yerine, bugün “Eğer şöyle olsaydı ne olurdu“ adlı oyunu oynuyorlar. Öğrenciler, kız ve erkek ayrı olarak, küçük gruplar halinde oturuyor. Ellerindeki yeşil kartlarda regl, korunma ve homoseksüellik üzerine sorular yer alıyor. Soruları okuyan Alaa, Merve ve diğer öğrenciler, bir yandan kıkırdaşıyor, bir yandan da şaşkın şaşkın etraflarına bakıyorlar:

- Eğer kız ya da erkek arkadaşın cinsel ilişkide bulunup korunmadığını anlatsaydı ne olurdu?

- Korunmak! Ne demek olduğu konusunda hiçbir fikrim yok.

Bu cinsellik bilgisi ile ilgili ilk ders. Öğretmen Melanie Stark, sıralar arasında dolaşıp soruları yanıtlıyor:

Sexualkundeunterricht an der Berliner Lessing-Oberschule
Öğretmen Stark için önemli olan, derste fikirlerin değil gerçeklerin aktarılması.Fotoğraf: Aygül Cizmecioglu

“Tecrübelerime göre, öğrenciler evde hiçbir şeyi kesin olarak öğrenemiyorlar. Pek çok veli, çocuklarına açıklama yapmaktan kaçınıyor çünkü çocuklara nasıl ulaşacaklarını, hangi yaşın en doğru yaş olduğunu bilmiyorlar. Bu nedenle bunların özellikle en başından, çocuklar ergenliğe geçmeden önce okulda öğretilmesi çok daha önemli.“

Yüzme derslerine dahi izin yok

Melanie Stark, aileleri bir mektupla cinsel bilgiler dersi hakkında bilgilendirmiş. Ancak ailelerin, resmi olarak çocuklarını bu dersten muaf tutmaya hakları yok. Almanya Federal Anayasa Mahkemesi, kısa bir süre önce, din ya da inanç gerekçelerinin cinsel bilgiler dersinden muaf tutulmak için neden oluşturamayacağına hükmetti. Başörtüsü kullanan 11 yaşındaki Feyza okulda yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

Sexualkundeunterricht an der Berliner Lessing-Oberschule
11 yaşındaki Feyza, ailesinin kendisini okuldaki birçok aktiviteden sınırlandırdığını söylüyor.Fotoğraf: Aygül Cizmecioglu

“Artık yüzmeye gitmeme izin vermiyorlar. Ayrıca sınıf gezilerine katılmak gibi diğer şeyleri de yapamıyorum. Örneğin, diğer kızlar gibi, erkeler çocuklarla oynamıyorum. Bu benim okul hayatımı sınırlandırıyor. Kendimi bazen yalnız hissediyorum.“

Müslüman veliler tepkili

Kızı altıncı sınıfta okuyan Naile Abdülhamid, bu duyguyu anlıyor. Ancak öğretmenin cinsel eğitim dersi ile ilgili gönderdiği yazı kendisini pek memnun etmemiş. Uzun yıllardır bir jinekologun yanında asistan olarak çalışan Abdülhamid, cinsel bilgiler dersinin mecbur kılınmasına karşı çıkıyor. Özellikle de homoseksüellik konusunda çekinceleri var:

Sexualkundeunterricht an der Berliner Lessing-Oberschule
Öğrenci velisi Naile Abdülhamid, cinsel bilgiler dersinin mecbur edilmesine karşı.Fotoğraf: Aygül Cizmecioglu

“Öğrencilere okulda bunun normal bir şey olduğu öğretilecek. Evde ise çocuğa bunun bir tabu olduğu ve dinimizde kabul görmediği anlatılıyor. O zaman çocuk iki parçaya bölünecek. Bu nedenle, ailelerin çocuklarının bu derse katılıp katılmaması konusunda karar verebilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü sonuçta bu benim çocuğum.”

Öğretmen Stark için önemli olan ise derste fikirlerin değil gerçeklerin aktarılması. Temelin hoşgörü olduğunu belirten Stark, “Bu, okuldan başka nerede daha iyi yaşanabilir” diye de ekliyor.

Aygül Çizmecioğlu / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Baha Güngör